HAKSÖZ HABER
1 Mart 2009’ta ortaya çıkan ses kaydında 28 Şubat darbesinin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı söz konusu kayıtta 27 Mayıs'tan başlayarak ordunun sistematik biçimde işlediği darbe suçları içinde üstlendiği rolü bir bir anlatmakta. Öncekilerde sıradan figüran olarak rol oynadığı darbe tiyatrosunda 28 Şubat sürecinde baş aktör, hatta yönetmenlik konumuna yükseldiğini de dile getirmekte.
Müstağni ve mütekebbir bir edayla dillendirilen sözler, bu ülkeye nerdeyse bir asırdır bir deli gömleği gibi giydirilen resmi ideoloji cenderesini net biçimde ortaya koymakta. Kendisine rejim muhafızlığı rolü biçmiş bir ordunun en tepesindeki zatın ağzından dökülen bu sözler, aynı şekilde anayasa, hukuk, meclis, hükümet, sivil idare vb. kavramların ve sözde demokratik hukuk devleti işleyişinin nasıl içeriksizleştirildiğinin, anlamsızlaştırıldığının somut ifadeleri olarak karşımıza çıkıyor.
Ne ilginçtir ki, başta Demirel, Erbakan, Mesut Yılmaz gibi dönemin siyasi figürleri olmak üzere, Karadayı'nın "şecaatini arz ederken" kendilerine atıflar yaptığı isimler susmuştu; haklarında ileri sürülen bu utanç verici ithamları sineye çekmiş ve daha ilginci ise tüm bu ifşaata rağmen hala yargıdan çıt çıkmamıştı.
Dönemin savcıları İsmail Hakkı Karadayı’nın tüm bu somut itirafname ile darbe suçunu tüm ayrıntılarıyla kabullenen bu açık ikrarına rağmen harekete geçmemişti.