Islıkçıları savunanlar, Kaçar’ı 4.5 yıl hapse attırmışlardı!

Ali İhsan Karahasanoğlu

Galatasaray’ın sahası Arena’nın açılışında  Başbakan’a hakareti de içeren protesto gösterisi yapıldı ya..

Arkasından da iktidar çevrelerinden “Başbakan’ı protesto”ya kınama geldi..

Galatasaray yönetimi de durumu kurtarma amacı ile, “Protesto sırasında hakaretamiz slogan atanları, taşkınlık yapanları kamera kayıtları ile tesbit edeceğiz” dedi.

Vay, sen misin bu açıklamayı yapan!

Anlaşılan o ki, bu kafadakilere göre, tribündekilerin Başbakan’a hakaret hakları var. Ama o hakareti beğenmeyenlerin, tribündekileri kınama hakları yok!

“Darbe dönemi gibi” imiş!

“Faşizmin ayak sesleri” imiş..

“Tribündekilere ceza vermeye çalışmak yüzkarası bir olay”mış da..

Falan filan.

O zaman ben size yakın tarihimizden bir olay anlatayım da, hangisidir “darbe dönemi” siz karar verin.

Hangisidir “faşizmin ayak sesleri”, hangisidir “yüzkarası olay” siz söyleyin..

Tarih 1994’ün 10 Kasım’ı.

Mahmut Kaçar isimli bir vatandaş, Anıtkabir’deki üst düzey yöneticilerin “saygı duruşu” (!) sırasında, elindeki Kur’an-ı Kerim’i göstererek, kendi açıklamasına göre tebliğde bulunuyor.. “Sizi Kur’an’a davet ediyorum. Bu taşlar sizi kurtarmaz“ diyor.

Arena Stadı’ndaki gibi ne “yuh” çekiyor. Ne “ıslık” çalıyor!

Peki ne oldu bu protestoyu yapan Mahmut Kaçar’a?

Bugün Başbakan’ı ıslıklayanların özgürlüklerini savunanların yargısız infazları eşliğinde, hemen derdest edilip, tutuklanıverdi..

Dikkat buyrun.. “Arena’daki kameraları izleyeceğiz” açıklaması yapıldı diye, “faşizm” imasında bulunanlar, Mahmut Kaçar’ı anında infaz etmişlerdi..

Sadece tutuklanma ile mi kalmıştı Mahmut Kaçar?

Nerdee..

4.5 yıl hapis cezasına da çarptırılmıştı!

Bugün “demokrasi, bağımsızlık, özgürlük” mavalları okuyup, ömür boyu hapis cezasına çarptırılanların dosyalarını incelemeye vakit olmadığını ileri süren Yargıtay’daki bir daire de, o cezayı anında onamıştı..

Haydi buyrun, izah edin: “Sizi Kur’an’a davet ediyorum. Bu taşlar sizi kurtarmaz“ demenin 4.5 yıl hapis cezası gerektirdiğini, bana bir anlatın..

Bununla da yetmedi skandal..

Mahmut Kaçar’ın protesto eyleminin hemen ertesi günü, o tarihte Beklenen Vakit gazetesinde Yaşar Kaplan bir yazı kaleme almıştı.

“Mahmut Kaçar’ın eylemi, sivil bir tepkidir. Silahlı bir eylem değildir. Bir haktır” diye yazmıştı.

Yaşar Kaplan ne ceza aldı biliyor musunuz?

Tam 1.5 yıl!

Üzerinden yüz yıl falan geçmedi bu olayların..

Şu an Arena Stadı’ndaki protestoları savunan kim var ise hepsi, o tarihte Mahmut Kaçar’ın aleyhine kalem oynatıyordu.

Gazeteci Yaşar Kaplan’ın cezalandırılmasını istiyordu.

İsteklerine de kavuştular o zaman..

Şimdi çıkmışlar, çok açık hakaret içeren “yuh” ifadesini bile, masum göstermeye çalışıyorlar!

Bir de suçlama yapıyorlar: “Faşizme adım adım”!

Dürüst olmalı insanlar. Dürüst olmalı, gazeteciler.. Siyasetçiler..

Dürüst olmalı yargıçlar..

Dün Mahmut Kaçar’a, “Sizi Kur’an’a davet ediyorum. Bu taşlar sizi kurtarmaz“ dediği için 4.5 yıl hapis cezası verilmesini desteklemiş iseniz, bugün Başbakan’a “yuh” çekenlerin de benzer ceza almasına destek vermelisiniz.

Dün, “Mahmut Kaçar suç işlememiştir. Sivil tepkide bulunmuştur” diyen Yaşar Kaplan’a 1.5 yıl hapis cezasını onaylamış iseniz, bugün de Başbakan’ı ıslıklayanları savunanların cezalandırılmasına onay vermeniz gerekir.

Ama görüyorsunuz işte.. Bırakın hakaretçileri savunanların soruşturulmasını, hakaretçilerin bizzat kendilerinin soruşturulması bile malum medyayı ayağa kaldırıyor.

 Değil 4.5 yıl hapis yatırmak, iki üç maçta stada almama cezası verilmesinin önerilmesine bile karşı çıkıyorlar..

Türkiye’deki ahlaksız medyanın hali işte bu..

“Sivil tepki”ye 4.5 yıl hapis cezası verdirirler.

“Sivil tepkidir, suç değildir” diye savunanları 1.5 yıl hapisle cezalandırtırlar..

Kendileri hakaret ettiğinde ise, “iki maç stada almama” cezasını ise “faşizmin ayak sesleri” olarak yorumlarlar!

YENİ AKİT