İslami Mücadelede Güncel Fıkıh ve Kimlik İnşası Seminerler dizisinde bu hafta “İslami Mücadelede Toplum Değerlendirmesi” konusu işlendi. Konuyu Özgür-Der Gn. Başkan Yardımcısı, Gazeteci-yazar Kenan ALPAY sundu. Kenan ALPAY özetle şunlara değindi.
Müslümanların, içinde yaşadığı toplumu iyi tanımasının kitabi bir zorunluluk olduğunu söyleyen Kenan ALPAY, Toplum değerlendirmesini sağlıklı yaptıktan sonra ancak İslami mücadelenin yol ve yöntemlerini konuşabiliriz dedi.
“Bugün toplumumuzda laik ulusal sistemi benimsemiş ama birtakım dini vecibelerini yerine getirmeye çalışan insanlardan, şeyhi ile “rabıta” kurup Allah’a ulaştığını sanan tarikat ehli insanlara kadar çok farklı toplum gruplarıyla karşı karşıyayız. İçinde yaşadığımız toplumu ne %99 Müslüman, nede bazılarının söylediği gibi bir şirk toplumu olarak değerlendirebiliriz diyen ALPAY, bu iki yaklaşımında kolaycı, aşırı ve uç değerlendirmeler olduğunu söyledi.
İçinde yaşadığımız toplumu, büyük çoğunluğu itibariyle Müslüman yâda kâfir görmenin ötesinde toplumun farklı ve karmaşık yapısının iyi değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Toplumu değerlendirirken en temelde şu iki ayrımı yapmalıyız diyen ALPAY, birincisi: Kitabı tahkik ederek dini öğrenen ve yaşayanlar, ikincisi; Anne, babadan miras gibi devralarak bir dini inanca sahip olanlar şeklinde bir ayrıma gidebiliriz dedi. Bu toplum kahir ekseriyetle dinini ve peygamberini seven bir toplumdur. Toplumun, dinini ve peygamberini derin bir sevgi ile sevmesi olumlu bir durumdur. Ancak Allah, din, peygamber tasavvurunun sahih bilgilerden uzak oluşu ise bir olumsuzluk olarak karşımıza çıkmaktadır diyen ALPAY, yine bu toplum atalarından devraldığı dini miras, yüksek irfani ve ahlaki değerler taşıdığı gibi, aynı mirasın içinde birçok hurafe, bidat ve vahiy dışı ögelerde barınmaktadır dedi.
Peygambere duyulan muhabbetin, onla kurulan duygusal bağın, vahye mugayir çarpık bir fikri inşa ettiğini söyleyen ALPAY, “Mahşerde nebiler bile senden medet ister” yediden yetmişe herkesin dilinde olan malum ilahinin, peygamber tasavvuru ile ilgili çarpıklığın duygulu, güzel bir ilahi üzerinden nasıl yaygınlaştığını örnek olarak paylaştı. Benzer sorunlu anlayışların toplumun birçok katmanında kendini gösterdiğini bu ve benzer anlayışların maalesef ilahiyatçılar arasında da yaygın olduğunu ifade etti.
İnanç esaslarından herhangi birindeki yanlış tasavvur zincirleme birçok yanlış algıyı ve pratiği beraberinde getirdiğini söyleyen Kenan ALPAY, bugün Gülen hareketinin siyaseten konumlandığı yer ümmet maslahatının fersah fersah uzağında bir yerdedir, bu hareketin siyaseten bu kadar savrulması din anlayışlarındaki çarpıklıktan ileri gelmektedir dedi.
Toplumdaki fesadı (bozukluğu) ıslah etmek ve toplumu münkerden sakındırmak bunun Allah’a kulluğumuzun bir gereği olduğunu hatırlatan ALPAY, son olarak bu sorumluluğun sağlıklı bir biçimde yerine getirilebilmesi için, toplumla ilişkilerimizi vahyi ölçülere göre düzenlemeli ve toplum değerlendirmesini de buna göre yapmalıyız dedi.