Şırnak Uludere'de 38 kişinin ölümüyle sonuçlanan olay hakkında bazı İslami kuruluşların katıldığı bir basın toplantısı yapıldı.
İHH’nın konferans salonunda bu sabah yapılan basın toplantısına İHH, Özgür-Der, Mazlumder, AKDAV, İnsan ve Medeniyet Hareketi, AGD, Mavi Marmara Derneği, Anadolu Platformu ve Medeniyet Derneği temsilcileri katıldı.
Toplantısında ilk olarak İHH Başkanı Bülent Yıldırım konuştu. Yıldırım "Aslında bugün Mavi Marmara'dan dolayı Türkiye'de açılan davalar ile ilgili bir basın toplantısı yapacaktık ama Uludere'de gerçekleşen olay hepimizi çok üzdü ve bu konuda açıklama yapmaya karar verdik. Ancak belirtmemiz gerekiyor ki biz İsrail'e dava açılmasını beklerken ne yazık ki sebebini anlamadığımız 3 davayla karşılaştık. Bunlar Kayseri, Ankara ve Diyarbakır'da açıldı. Dikkat çekici olan ise şudur: Kayseri ve Diyarbakır Mavi Marmara'da şehit verdi, Ankara'da ise bir arkadaşımız 2 yıldır yoğun bakımda. Acaba diğer şehitlerin olduğu yerlerde de dava mı açılacak? Yargının içerisinde bir takım çevreler bu davaları açmaya çok mu hevesliler? Biz bir takım bilgilere ulaştık. Bunları bugün açıklayacaktık ama ertelemeye karar verdik. Davalar devam ettiği takdirde elimizdeki bilgileri basınla paylaşacağız" dedi.
Toplantının başında Mavi Marmara olayının hukuki süreci değerlendirildikten sonra Şırnak-Uludere ile ilgili açıklamalr yapıldı.
Mazlumder İstanbul Şube Başkanı Cüneyt Sarıyaşar, "Öncelikle iki sınır arasında 'kaçakçılık' diye tabir edilen, resmi kurumların bilgisi dahilinde gerçekleşen ve müdahale etmedikleri sınır ticaretinin o bölgenin bir gerçeği olduğunu vurgulamalıyız." dedi. Yakın geçmişte Bülent Arınç'ın mecliste Kürt sorununa ilişkin duyarlı bir konuşma yaptığını, sorunun çözümüne yönelik bir irade beyanında bulunduğunu, ardından Beşir Atalay tarafından da olumlu bir sürece girileceği mesajlarını aldıklarını söyleyen Cüneyt Sarıyaşar, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in insanların düşüncelerini, her türlü muhalefetlerini terör propagandasının ardına sığdıran açıklamalarını ise kaygı verici olarak ifade etti. Yakın geçmişte Afganistan'da Alman birliklerinin 'yanlışlıkla' olduğu ifade edilen ve sivillerin ölümüne sebep olan bir saldırı gerçekleştirdiklerini, bu olayın ardından Alman Savunma Bakanı ve Genel Kurmay Başkanı'nın istifa ettiğini söyleyen Sarıyaşar; "38 vatandaşın katledildiği bu olayın sorumlularının, kamuoyu önünde şeffaf bir süreç işletilerek ortaya çıkarılması hükümetin sorumluğundadır ve Savunma Bakanı ile Genel Kurmay Başkanı istifa etmeleri insanlığın paylaştığı ortak ahlaki bir tecrübenin gereğidir" dedi.
Ardından Özgür-Der Genel Başkan Yardımcısı Kenan Alpay söz aldı. Alpay, öldürülenler için “kaçakçı” ifadesinin kullanılmasının çirkin bir ifade olduğunu, cinayetin meşrulaştırılmaya çalışılmasının kabul edilemeyeceğini söyledi. Olayı "katliam" olarak niteleyen Alpay, Kürt sorununun çözümünde yüksek teknolojili silahlara değil adalete, hukuka, merhamete, kardeşliğe, anlayışa ihtiyaç olduğunu söyleyerek "Sorunlar bu değerler bir kenara bırakılarak silahla çözülmeye çalışıldığında nasıl cinayetlere sebebiyet verdiğini Uludere'de görüyoruz. Bu olaya hepimiz çok üzüldük ancak olay bir kan davasına dönüşmemelidir. Dükkânlara, işyerlerine, otobüslere saldırmanın, cam dökmenin de haklı bir yanı olduğunu düşünmüyoruz. Ayrıca hükümetin konuyla ilgili hala açıklama yapmamış olmasını ciddi bir zaaf olarak değerlendiriyoruz." dedi.
Daha sonra AGD İstanbul Şube Başkanı Serhat Akçay olayı değerlendirdi. Yapılan olayın hata olarak ifade edilmesinin iyi niyetli bir açıklama olmadığını söyleyen eden Akçay, sorumluları istifaya davet etti.
İnsan ve Medeniyet Hareketi sözcüsü Raif Nas ise bu olayı Kürt sorununun çözümüne yönelik provakatif bir müdahale olarak gördüklerini söyledi.
Anadolu Platformu ve AKDAV adına söz alan Davut Güler "İnancımıza göre bir insanı öldürmek bütün insanlığı öldürmek gibidir. Bu açıdan sorumluların en kısa sürede ortaya çıkarılması gerekiyor" dedi.
Son olarak Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği Başkanı İsmail Yılmaz konuştu. Yılmaz "Biz ancak 'herkes için adalet, herkes için hak ve hukuk' ilkesiyle hareket edebilirsek büyük bir ülke olabiliriz. Gerçekleşen bu üzücü olayların sorumlularının cezalandırılmasını istiyoruz" dedi.