‘İslami Hareket ve Disiplin’

Özgür-Der Tatvan şubesi tarafından düzenlenen bu haftaki Cuma seminerinde “İslami Hareket ve Disiplin'' konusu konuşuldu. Konuşmacı olarak Necip Enginyürek katıldı.

Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan seminerde Necip Enginyürek,  özetle şu konulara değindi;

"Ve Biz, her bir insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık. Nitekim kıyamet günü Onun önüne, (dünyada yapıp ettiği) her şeyi kayıtlı bulacağı bir sicil koyacağız." İsra suresi 17/13

Toplumlar sürekli değişim halindedir. Çevre, kültür, nüfus, şehirleşme, teknoloji ve medya gibi unsurlar toplumları etkilemektedir. Kur’anın amacı insanı, toplumu düzeltmektir. İnsana fıtratını hatırlatmaktır. Kur'an, toplumu ahlak çerçevesinde değiştirmek ister. Toplumsal değişimde biz Müslümanlara da görev ve sorumluluklar düşmektedir. Bireysel ve toplumsal değişimde öncelikle çaba ve emek olmalıdır. Emek ve çaba bedel ödemeye bağlıdır. Toplumsal değişim için öncelikle bir hedefin olması hayati önem arz etmektedir. Daha sonrasında ise öncelikli hedefe götürecek çaba ve emeğin istikrarlı bir şekilde olması gerekmektedir.

İslami hareketler ve cemaatler gerekli irade ve mücadeleyi belli bir sorumluluk, disiplin ve süreklilik çerçevesinde yapmadıkları takdirde kimliksel bulanıklıkla başlayan süreç zamanla gevşeme, atalet, sistemi entegre, değişimden vazgeçme ve uzlaşma ile sonuç bulur.

EnginYürek,  çaba ile alakalı İslam alimlerinin sözlerine yer vererek konuşmasına devam etti. "Yarınlar yorgun olanların değil rahatından vazgeçenlerin olacaktır." Hasan El Benna. "İslam korkakların değil cesur ve atılgan müslümanların omuzlarında yükselecektir". Aliya İzzet Begoviç.

Türkiye'de ve Ortadoğu'da ortak noktamız gevşeklik, yorgunluk ve tembelliktir. Postmodernizm, kapitalizm ve Sosyalizm Gibi gibi izimler toplumu ve kültürü yozlaştırmaktadır.  Mekanik ve ruhsuz bir toplum oluşturulmaya çalışılmaktadır.. Bizler toplumsal değişimi Kuran'ı Kerim ve peygamber efendimizin sünneti ile gerçekleştirebiliriz.

Rabbimiz, kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurmaktadır. "Hiç kuşkusuz bir toplumun bireyleri kendi iç dünyalarını değiştirmedikçe Allah da o toplumun gidişatını değiştirmez. Ve Allah hak eden bir toplumu cezalandırmayı murad ettiği zaman onu engellemek mümkün olmaz." Rad 13/ 11

Toplumun değişmesinde sorumluluk önce o toplumun kendisine verilmiştir. Değişim önce  bireyde başlayacak sonra toplumsal boyuta taşınacak daha sonra ise Allah sünnetini uygulayacaktır. Öncelikli hedefimiz kulluk bilinci ile donanmış salih amel ile hareket eden bir mümin olmak, afakta bu bilinç ile oluşmuş ümmet ile İslam medeniyeti oluşturmaktır.

Toplumsal değişimde usul, sorumluluk disiplin, süreklilik, mücadele ve örgütlülüğüm önemi büyüktür. İslam paradigması içerisinde usul geliştirmeliyiz. Disiplin bizim için önemlidir. Uhud Savaşında okçuların peygamberimize itaat etmeyerek, disiplinsiz davranıp yerlerini terk ettiklerinden ötürü zarara uğradıklarını görmekteyiz. Bundan ders çıkarmalıyız.

Bizler, aslımızın Kur'an olduğunu unutmamak şartıyla usul ve metot geliştirerek, disiplin çerçevesinde zamana riayet ederek kendimizden başlamak üzere toplumu değiştirme dönüştürme gibi bir sorumluluğumuzun olduğunu unutmamalıyız. Necip ENGİNYÜREK, dua ve temenni ile konuşmasını sonlandırdı.   Seminer dinleyicilerin soru ve katkıları ile son buldu.

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Suriye devrimi ve Gazze konuşuldu
"Sürünün İçinde Dijital Dünyaya Bakışlar"
Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi