Muş Eğitim-Bir-Sen seminer salonunda 30.12.2018 tarihinde gerçekleştirilen semineri, Hasköy Özgür-Der Başkanı Çelebi Kartal sundu.
Kartal konuşmasında şu ayetleri yorumladı: "Şüphesiz ki Allah, adaletli davranmayı, iyilik yapmayı ve akrabalara yardım etmeyi emreder. Düşünüp tutasınız diye sizlere öğüt veriyor." (Nahl 90) ayetiyle konuşmasına bağlayan Kartal "Ana, babaya ve yakınlarınıza yardım edin." (Bakara 83) "De ki, yapacağınız hayırlı bir iş ana, babaya ve akrabalaradır. (Bakara 215) "Allah’ın riayet edilmesini emrettiği şeylere (akrabalık bağlarına) riayet ederler." (Rad 21) "İbrahim (a.s ) babasına şöyle dedi; Babacığım! işitmeyen, görmeyen ve sana hiç bir faydası dokunmayan şeylere niçin tapıyorsun?"(Meryem 42) "Yalnız Allah’a ibadet edip, ona hiç bir şeyi ortak koşmayın! Anneye babaya, akrabalara yetimlere, fakirlere, yakın ve uzak komşulara, yol arkadaşına, garip ve yolculara, ellerinizin altındakilere de güzel davranın. Bilin ki Allah kendisini beğenen ve övünüp duran kimseleri sevmez." (Nisa 36)
Çelebi konuşmasında şu hadislere de değindi: "Akrabalık bağını kesip koparan cennete giremez (Buhari Edeb). "Ey insanlar; birbirinize selam verin, akrabalarınızı gözetin, yemeği yedirin! Geceleyin insanlar uykuda iken namaz kılın ki selametle cennete giresiniz.” (Tirmizi, Et'ime 45) "Komşusu açken tok yatan bizden değildir." "Komşusunun şerrinden kendisini emniyette hissetmyen kişi tam manasiyla iman etmiş olmaz."
Yukarıdaki ayet ve hadisler bağlamında yapılan sunumda Kartal özetle şu hususlara değindi: Sıla-i Rahim yakın ve uzak akrabalarla ilişkilerimizi koparmamak, maddi manevi desteğe ihtiyaç duyduklarında yanlarında olmaktır. Akrabalık bağlarının koparılması, Allah’ın lanetine uğrama sebebi olacağı Rad 25 te açıkça belirtilmiştir. Müslüman olmayan akrabalarımız ile de ilişkilerimiz İslam’ın belirlediği ölçülerde devam etmelidir. Resulullah (a.s) "Yakın akrabanı uyar." (şuara 214) ayeti nazil olunca, tum Kureyş kabilesini çağırmış; "Kendinizi ateşten koruyun. Zira ben bundan ötesini sizler için yapamam." demiştir. Diğer peygamberler de ailesini iman etmeye davet etmiş, bu çağrıya uymayanlar, Nuh’un (a.s) oğlu ve Lut’un (a.s) eşi gibi helake uğramışlardır.
Sıla-i Rahim kişileri bencillik duygularından arındırır. "Biz" olgusunu yerleştirir. Ömre güzellik ve bereket katar. Katı Rahim ise rızkın azalmasına ve bereketin kaybolmasına sebep olacaktır. Büyük aile içinde yaşayan çocuklar dede ve nineleriyle büyüdükleri için daha sosyal, değerlerine sahip çıkan bireyler olduklarını müşahede etmekteyiz. Bu diyaloglar ilişki zeminimizi diri ve sıcak tutacaktır.
Komşuluk ilişkileri ile de ilgili olarak şu konulara değindi: Ailelerimizden sonra en cok ilişkide olduğumuz kesim komşularımızdır. Hatta bizlere, uzaktaki akrabalarımızdan daha yakın olabiliyorlar. Sekularizm insanları adeta bir robota dönüştürmüş durumda. Şehirlesme ise bu durumu iyice tetiklemektedir. Artık bir realitemiz olan apartman hayatına farklılıklar getirerek,bu olumsuzluğu minimize edebiliriz. Ramazan ve Kurban bayramları başta olmak üzere, özel gün ve davetler, ortak etkinlikler bunun için birer fırsattır. Anadolu ve kırsal kesimlerdeki komşuluk ilişkisini tam olarak büyük şehirlere hasretmemiz belki yanlış olacaktır ama bu ilişki ağını sıcak tutabilecek potansiyelimizin olduğunu da unutmayalım.
Yakın ve uzak komşuluklar hakkında farklı görüşler olsa da genel olarak İslam alimleri ; Din, dil, renk ve ırk ayırımı gözetmeksizin bir mahalle, köy veya şehirde yaşayan herkes komşudur, demişlerdir. Konuyla ilgili şu ayet bizlere ışık tutmaktadır: "Münafıklar, kalplerinde bir hastalık bulunanlar ve şehirde müminlerin kusurlarını arayarak kötü haber yayanlar, bu hallerinden vazgeçmezlerse, onlara karşı sana emir ve hakimiyet veririz de sonra orada (şehirde) ancak az bir zaman sana komşuluk edebilirler." (Ahzap 60). Bizlerin yapacağı iyi komşuluk ve örneklikler Müslüman olmayanlar üzerinde olumlu etki bırakacak, kalpleri İslam’a ısınacaktır. Bunun örneklerini geçmiş ve günümüzde de görebilmekteyiz.
Sunum soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.