İslam'a karşı saldırılarda Müslüman tepkisi nasıl olmalı?

Mehmet Göktaş; müslümanların, İslamî ve insani değerlere yönelik yapılan her saldırıya karşı birlik olarak sert bir şekilde tepki göstermesinin önemine dikkat çekiyor.

Mehmet Göktaş/Doğru Haber

Müslümanlar küfre karşı sert kaya olmalılar!

Unutulmasın, birileri İslam’ın değerlerine saldırmak istediğinde bunu kırk defa düşünmek durumunda kalmalılar.

Bundan böyle ister bireysel olarak ister örgütlü şekilde İslam’ın şiarlarına saldıracak olanlar karşılarında yalçın kayalar halinde Müslümanları bulmalıdırlar.

Şu ana kadar böyle bir şey olmadı demiyoruz, Müslümanları tamamen vurdumduymazlıkla itham etmiyoruz ama üzerlerine düşeni tam olarak yerine getirdikleri de söylenemez.

Nasıl ki onların hayat tarzlarına, sapkın ideolojilerine dokunulduğunda, birazcık kuyruklarına basıldığında hep bir ağızdan feveran ediyor, ciyak ciyak bağırıyorlarsa,

Müslümanlar olarak olmazsa olmazlarımıza, Müslümanca hayatımızın kırmızıçizgilerine hücum edildiğinde serseri bir teknenin yalçın kayalara toslayıp parçalandığı gibi parçalanmalıdırlar.

Bütün dünyayı kasıp kavuran tefessüh etmiş yaşantı biçimi yaşadığımız ülkede de kendini göstermekte, her geçen gün rezil ve iğrenç görüntüler sergilenmektedir.

Bu azgınlar güruhunun işi bu noktaya getireceği baştan belliydi. Çünkü onlar hayatın amacını daha çok şeye sahip olmak, daha çok tüketmek olarak belirlemişlerdi. Bunun için hazzı ve zevki merkeze almış, hevalarını, heveslerini tek ilah edinmişlerdi.

Reziller güruhunun bütün bunları sergilerken İslam’a ve Müslümanlara toslayacakları baştan belliydi. Aslında yeryüzünün tamamında bu rezilliğin karşısına dikilecek hiçbir güç, hiçbir inanç, felsefe ve yapı da kalmamıştır.

İşte bütün bu durumlarda Müslümanlar hassas ve duyarlı, daha da önemlisi iletişim halinde olmalıdırlar. Allah’a, Rasûlüne, Kur’an’a ve İslam’ın şiarlarından her hangi birisine saldırı yapıldığında derhal iletişime geçmeli, nerede ne yapıldığını öğrenip beklemeden iştirak etmelidirler.

Ve küfür cephesi artık bunu iyice öğrenmelidir; İslamî ve insani değerlere saldırdıklarında bunun en sert bir şekilde karşılık bulacağını ezberlemelidirler.

Sonra bu mesele sadece toplumun alt tarafında kalmamalı, aynı anda üst düzey yöneticilere ulaştırılmalıdır. Hatta bu üst düzey yöneticiler bilmelidir ki, duyarsız kaldıkları an kendilerinin durumu sarsıntıya uğrayacaktır.

Böylece İslam’ın olmazsa olmazlarından olan “emribilma’ruf ve nehyi anilmünker” ilkesi hayata yansıtılmış olsun.

Selam ve dua ile.

Yorum Analiz Haberleri

Filistinli siyasetçi Netanyahu'ya: Esed'den sonra tek diktatör sen kaldın!
İran'ın enerji krizi, sanayilerin kapatılmaya zorlanmasıyla korkunç bir noktaya ulaştı
Suriye'nin Türkiye'den ve Arap ülkelerinden ne beklentisi var?
Adem Özköse: Suriye’de kendimi artık büyük bir hikayenin başlangıcındaymışız gibi hissediyordum
60 yıllık Baas sultasının izlerini silmek kolay olmayacak!