Haksöz Haber
Özgür-Der Küçükçekmece temsilciliğinin 2015-2016 dönemi ilk programında “İslam Dünyasındaki Gelişmeler ve Sorumluluklarımız” konu başlığı ile Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya ve Diyarbakır Özgür-Der’den Serdar Bülent Yılmaz’ın katılımıyla, Cennet Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Konuşmacı Rıdvan Kaya, İslam dünyasının her tarafının emperyalist güçler tarafından sömürü ve işgal altında olduğunu hatırlatarak sözlerine başladıktan sonra, bu süreçte suni sınırlarla birbirinden ayrılan halen de ayrılmaya çalışılan coğrafyamız ümmetin, saltanatçı, diktatör işbirlikçi yönetimler eliyle yeniden dizayn edilmeye çalışıldığını söyledi.
2011 başından itibaren yaşananları Batı’nın “Arap Baharı” olarak ifade ettiğini, ancak Müslümanların bunu Ortadoğu İntifadaları olarak görmesi gerektiğini ve Tunus, Libya, Mısır ve Suriye’de yükselen adalet, özgürlük çağrıları olduğunu belirterek, yaşanan sürecin gerek emperyalist güçler, gerek yerel despotik rejimlerce baskı altına alınmaya çalıştığını belirtti. Uzun yılların ardından ilk defa bu tarz taleplerini ortaya koyan bu kitlelerin özgürlük ve iradelerinin bastırılmaya çalışıldığını söyledi.
İslami hareketlerin özgürlük ve adalet taleplerinin yükselişinin ardından bölge iktidarlarında hızlı değişimi ve İslami hareketlerin iktidar alternatifi olmasının küresel sistemi ciddi anlamda sarstığını vurgulayan Kaya; yükselen bu çığlığı bastırmak için ABD, İngiltere, Rusya ve Batılı bütün güçlerin, iddialarını hiçe sayarak Tunus ve Libya’da iç karışıklıklar çıkararak, Mısır’da askeri darbeyi destekleyerek süreci sabote ettiklerini, Suriye’de kendi halkını katleden Esed rejimini desteklediklerini vurguladı.
Kaya, bölgede küresel güç ve yerli işbirlikçilerinin yaptığı operasyonlara rağmen Türkiye halkının muhalefetin Suriye mültecileri üzerinden takındığı bölücü , dışlayıcı söylemine ve tavrına prim vermeyerek ümmet adına önemli yerde durduğunu ifade etti.
Yaşananlara bakıldığında can sıkıcı ve moral bozucu durumlar olsa da, Müslümanların her yerde direndiğini ve direnmeye devam ettiğini belirten Kaya, Mısır darbesi ve yaşanan sürece de değinerek ve İhvan’ın hapis ve idamlarla sınanmasının yeni bir olay olmadığını, İhvan’ın bundan önceki yıllarda da darbeler ve baskılar atlattığını ama hala ayakta olduğunu söyledi.
İslam dünyasında yaşanan halk hareketlerinin belki de en önemli sonucunun halk ile İslami hareketlerin buluşması ve halk nezdinde karşılık bulması olduğu vurgulayan Kaya, Müslümanların iradelerinin farkına vardığını söyledi.
Direnen ve mücadele eden kardeşlerimize karşı sorumluluklarımıza değinen Kaya;
Umudumuzu yitirmememiz gerektiğini hatırlatarak yardım organizasyonlarına aktif olarak katılarak ve meydanlarda basın açıklamaları ve eylemlerimizle tepkimizi ortaya koyarak duyarlılıklarımızı artırmanın ve canlı tutmanın ve sürekli dualarımızla kardeşlerimizi yalnız bırakmamızın önemini hatırlatarak “Allah size yardım ederse, sizi yenecek yoktur.” ayetini okuyarak, Müminler olarak emperyalistlerin değil Allahın dediği olur diyerek sözlerini tamamladı.
İkinci konuşmacı Serdar Bülent Yılmaz; Müslümanların son 300-400 yıldan bu yana duraklama ve çöküş dönemine girdiğini, 20 yüzyılın başlarında Cemaleddin Afgani’nin başlattığı öze dönüş hareketiyle yeniden Kuran’a yönelme ve vahiyle dirilme hamlesi ile emperyalizme, sömürgeciliğe ve despot yönetimlere karşı halkı bilinçlendirme ve mücadele etmeyi Müslümanların gündemine sokmuştur.
Afgani, Müslümanların Kur’an'dan uzaklaşmak suretiyle dinin asli yapısından da uzaklaşmalarının temel nedenleri arasında dini, işlevsiz kılan, problemler karşısında dinin elini kolunu bağlayan, içtihat kapısını kapama kararını gösterir. Halbuki Müslümanlar Kur’an ve Sünnet'in rehberliğinde kıyamete kadar karşılaşacakları bütün problemleri çözme hak ve yetkisini kendilerinde görürlerse hayatı yeniden kurabilirler.
Yılmaz, yaşadığımız coğrafyada büyük yıkımlarda, Müslümanların sorumlulukları konusunda somut örneklerle hemen şimdi yapmamız gereken şeyler olduğunu, kardeşlerimizin Suriye’de yaşadığı sıkıntılara bir bebeğin açlıktan, bir mücahidin ilaç yokluğundan ölmesini engelleyecek yardımlar konusunda aceleci davranmalıyız diyerek sözlerine son verdi.
Program dinleyicilerin sorularına verilen cevaplarla sonlandırıldı.