Güneydoğu Asya ülkesi Myanmar'da Budist çeteler, Arakan bölgesindeki Müslümanları katlediyor. Bu katliama göz yuman Devlet Başkanı Thein Sein, şimdi de Müslümanların ülkeden sürgün edilmesi kararı aldı. Sein'in vahşeti engellenmezse, 1 milyonu aşkın Müslüman dünyanın gözü önünde 'ölüme' gidecek
Haber: Cevat Zorba
Güneydoğu Asya ülkesi Myanmar'da askeri yönetimin kışkırttığı Budist çeteler onlarca yıldır Müslümanları katlediyor. Ülkenin 'Arakan' bölgesinde yoğun olarak bulunan Müslüman nüfus, Budist militanlarca sistematik olarak saldırıya uğruyor. Suriye Lideri Beşşar Esed'in eli kanlı çetelerine benzer yöntemleri kullanan Budist militanlar, işkence ve tecavüz gibi her türlü yöntemi kullanarak Arakan Müslümanlarını Myanmar'dan (Burma) kaçmaya zorluyor.
Bu katliama yıllardır sessiz kalmasına rağmen geçtiğimiz nisan ayındaki seçimler öncesi "Katliamlar duracak. Bütün etnik unsurlar barış içinde yaşayacak" diyen ve bu sözüyle Müslümanların da desteğini alıp seçimleri kazanan eski cunta lideri, yeni Devlet Başkanı Thein Sein, şimdi de 'sürgün' kararı aldı. Karara göre, özellikle Arakan bölgesinde bulunan 1 milyonu aşkın Müslüman, eğer birisi 'dur' demezse, topluca ölüme gönderilecek. Demokrasi sözünden 3 ayda çark eden Thein Sein, "Müslümanları, isteyen ülkeye gönderebiliriz" diyerek, Myanmar'ın komşuları, Endonezya, Malezya ve Bangladeş'e mesaj verdi.
NOBEL ÖDÜLLÜ UTANÇ
Ülkenin Nobel Barış ödüllü muhalif lideri Aung San Suu Kyi ise sürekli 'tüm etnik gruplar barış içinde yaşayacak' mesajı verirken, Budistlerin katliam, tecavüz ve işkencelerle sürgüne zorladığı Müslümanlar için hiçbir açıklama yapmadı. Myanmar'da sahnelenen vahşete dikkat çeken Diyanet İşleri Başkanlığı, Arakanlı Müslümanlara yönelik yaşanan son hadiselerde, binden fazla Müslümanın öldüğünü ve 90 binden fazlasının da evsiz kaldığını belirterek, "BM, İslam İşbirliği Teşkilatı başta olmak üzere dünyadaki bütün uluslararası kuruluşları ve insan hakları örgütlerini yaşanan bu zulme sessiz kalmamaya ve bir an önce 'dur' demeye davet ediyoruz" açıklamasında bulundu.
İNSANLIĞA KARŞI SUÇ
Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, son yıllarda dünyada farklı din mensupları arasında meydana gelen çatışmaların giderek artmasının, insanlığın geleceği, barış ve huzuru adına son derece üzüntü verici olduğuna vurgu yapıldı. Dünyanın neresinde olursa olsun, insanlığa karşı yapılan her türlü zulüm, işkence ve öldürme gibi eylemlerin kabul edilemez olduğu belirtilen açıklamada, 1942'den bugüne Burma'da yaşayan Arakanlı Müslümanlara uygulanan sistematik vahşete dikkat çekildi.
HER YERİ YAKIP YIKTILAR
Arakanlı Müslümanların bütün dünyanın gözleri önünde pek çok kere katliamlara ve tecavüzlere maruz kaldığı belirtilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
"Arakanlı Müslümanların evleri, camileri, medreseleri, köy ve kasabaları yakılıp yıkılarak yok edilmiş; sürgünlere, göçlere, geçici kamplarda ve ormanlarda yaşamaya zorlanmış; haksız bir şekilde tutuklanarak hapse atılmış; nehirlerde ve okyanuslarda boğularak ölmeye terk edilmiş; evlenmelerine, aile olmalarına izin verilmemiş, yaşama, sağlık, eğitim, güvenlik, barınma, mal-mülk edinme, seyahat etme gibi en temel insan haklarından sürekli mahrum edilmişlerdir. Burma'da, Arakanlı Müslümanlara yönelik son yaşanan hadiseler, bu ülkede binden fazla Müslümanın ölümüne, doksan binden fazla Müslümanın da evsiz kalmasına sebep olmuştur."
DÜNYADAN GİZLEYEMEZSİNİZ!
Burma'daki zulmün bir an önce sonlandırılması çağrısında bulunan Diyanet, 'dünyanın uzak bir bölgesinde işleniyor ve dünya gündeminden gizlenmeye çalışılıyor olsa da', sözkonusu vahşeti gizlemeye kimsenin gücünün yetmeyeceğini vurguladı. Başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere uluslararası camiayı 'zulme dur' demeye çağıran Diyanet açıklamasında "İslam dünyası ve tüm insanlığın da Arakanlı Müslümanlara yardım etmeye; bu arada Bangladeş hükümetini, iltica eden mültecilere sığınma hakkı konusunda uluslararası teamüllere uymaya davet ediyoruz" ifadeleri kullanıldı.
İNSANLIĞI ÖLDÜRDÜLER
Müslümanların katledilmesine 'dur' çağrısı yapan Diyanet İşleri Başkanlığı, diğer yandan Nijerya'da kiliselere ve Hristiyan köylerine yapılan saldırıları da kınadı. "Bu saldırılar, bir insanı öldürmeyi bütün bir insanlığı öldürmek olarak değerlendiren İslam'ın öğretilerine asla uygun değildir" diyen Diyanet, şiddete son verin çağrısında bulundu.
Kayıtsız kalmayın
Arakan Müslümanlarının katledilmesine bir tepki de İslam İşbirliği Teşkilatı'ndan (İİT) geldi. İİT Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, Myanmar'daki Arakan Müslümanlarına yönelik olarak bir süredir devam eden şiddet olaylarını kınayarak, uluslararası topluma 'kayıtsız kalmayın' çağrısında bulundu. İİT'den alınan bilgiye göre İhsanoğlu, Myanmar Cumhurbaşkanı Thein Sein ve Nobel ödüllü muhalefet lideri Aung San Suu Çi'ye gönderdiği mektupta, Myanmar'daki demokratikleşme süreci bağlamında Rohingya (Arakan) Müslümanlarının demokratik haklarının korunması ve şiddetin durdurulmasına yönelik önlemlerin alınması için yerel makamların sorumluluklarına sahip çıkmaları gerektiğinin altını çizdi. İhsanoğlu'nun ayrıca, geçtiğimiz ay Çin'e yaptığı resmi ziyarette, Myanmar'la özel ilişkilere sahip olması nedeniyle Çin yönetiminden konuya yakın ilgi göstermesini istediği öğrenildi. Bu arada, Rohingya Müslümanlarının liderinin yakın zamanda İİT Genel Merkezi'ni ziyaret ederek Genel Sekreter'le görüşmesi bekleniyor.
İslam alemi Arakan için harekete geçmeli
Güneydoğu Asya ülkesi Burma'da (Myanmar) Arakan Müslümanlarının yaşadığı zulmün son yıllarda dünya gündeminden düştüğünü ama acılarının azalmadığını ifade eden Gazeteci-Yazar Mahmut Osmanoğlu, "Arakanlılar, 1430-1700 yılları arasında devleti olan Müslüman bir halktı. İngilizler çekildikten sonra tamamen vatansız kaldılar. İslam dünyasının bu kardeşlerimize sahip çıkması şart" dedi. ABD'nin, son yıllarda göstermelik demokratik adımlar atan Myanmar'a ambargoyu kaldırdığına değinen Osmanoğlu, "Ama bu insanlar hâlâ katliam ve zulümle başbaşalar. Tek kaçış noktaları Bangladeş; oradan da geri gönderiliyorlar. En başta Müslüman ülkeler sonra da tüm dünyanın bu halka sahip çıkması, Burma hükümetine de yaptırımda bulunması gerekli" diye konuştu. Son elli yılda 200 bin Arakanlının katledildiğini dile getiren Osmanoğlu, "1980 ve 1990'lı yıllarda bu ölümler, acılar görülüyordu. Şimdi nedense tüm dünya bu insanlara sırtını dönmüş durumda" şeklinde konuştu.
Müslüman varlığı tehdit altında
Arakanlı Müslümanların dünyanın gözü önünde pek çok kere katliamlara maruz bırakıldığına dikkat çeken Yeni Şafak yazarı Akif Emre ise, dünyanın bu vahşete ilgisiz kaldığının altını çizdi. Arakanlı Müslümanların hem inanç hem de fiziki varlıklarının tehlike altında olduğunu ifade eden Emre, asimilasyona uğrayan Arakanlı Müslümanlara Müslüman halkın sahip çıkması gerektiğini vurguladı. Emre, bütün uluslararası kuruluşları Burma'da yaşanan zulme bir an önce 'dur' demeye çağırdı.
YENİ ŞAFAK