İskoçya'da Yeniden Bağımsızlık Sesleri Yükseliyor

​​​​​​​İngiltere'de Boris Johnson'ın seçim zaferiyle Brexit'in önündeki engel ortadan kalksa da bağımsızlık isteyen AB yanlısı İskoçların güçlenmesi, İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda'dan oluşan Birleşik Krallık'ın dağılmasına yol açabilir.

Büyük Britanya adasının kuzeyindeki İskoçya'dan yeniden bağımsızlık sesleri yükseliyor. Bunun en büyük sebebini de İngiltere'nin "kontrolü geri almak" için gerçekleştirmek istediği Brexit oluşturuyor.

Londra, Brüksel'in politikalarından bağımsız olmak isterken İskoçya'nın bağımsızlığı tehlikesiyle karşı karşıya kalması nedeniyle gergin günler geçiriyor.

İskoçlar ve yüzyılları aşan bağımsız İskoçya hayali

İskoçların bağımsızlık talebi ya da mücadelesi eskilere dayanıyor. Kökenleri Keltlere dayanan İskoçlar, tarih boyunca topraklarını Saksonlar, Vikingler, Romalılar ve nihayetinde İngilizlere karşı savunmak zorunda kaldı.

İskoçlar, İngilizlerle yüzlerce yıl bugün Birleşik Krallık'ın yüzde 32'sini oluşturan 77 bin 900 kilometrekarelik toprak için mücadele etti.

İngiliz krallarının İskoç topraklarını ele geçirme hevesi, iki tarafı 937-1575 yıllarında, yaklaşık 6 yüzyıl boyunca sayısız savaşta karşı karşıya getirdi.

İngiltere Kralı I. Edward'ın ordusu ile William Wallace ve Andrew Murray liderliğindeki İskoç ordusu arasında 1297'de yapılan Stirling Köprüsü Muharebesi, İskoçların zaferiyle sona erdi.

Ancak 1298'de, Birinci Edward'ın ordusu bu kez İskoçları yenilgiye uğratarak önemli bir zafer elde etti.

"İskoçya'nın koruyucusu" William Wallace 1305'te bir ihanet sonucu yakalanıp idam edildi. William Wallace'ın cesedinin parça parça edilmesi de bağımsızlık ateşini söndürmedi.

Sadece 9 yıl sonra İskoçlar Kral Robert Bruce liderliğinde II. Edward'ın ordusunu Bannockburn Muharebesi'nde yenilgiye uğrattı.

İki taraf arasındaki savaşlar, 1603'te İngiliz Kraliçesi Birinci Elizabeth'in ölümünün ardından kuzeni ve İskoçya Kralı VI. James'in İngiltere tahtına oturmasına kadar devam etti.

İki ülkenin parlamentolarının 1707'de Birlik Kanunu kabul etmesiyle de İskoçya ve İngiltere birleşti.

Ayrılıkçı İskoçlar harekete geçiyor

Ancak bu 3 yüzyıllık zorunlu birliktelik artık çatırdıyor. 2014'te bağımsızlık reddedilse de Brexit'le beraber bu durumun değiştiği belirtiliyor.

2016 referandumunda yüzde 62'yle Brexit'e karşı oy kullanan İskoçların zorla AB'den çıkarılamayacağını söyleyen İskoç Ulusal Partisi (SNP) lideri ve İskoçya Bölgesel hükümeti Başbakanı Nicola Sturgeon'un bu hafta yeni bir bağımsızlık referandumu için resmen girişimde bulunması bekleniyor.

Sturgeon, 12 Aralık'ta yapılan seçimde SNP'nin İskoçya'daki toplam 59 sandalyeden 48'ini kazanmasını da "bağımsızlık talebinin ifadesi" olduğunu savunuyor.

Buna karşın 2014'teki referandumda bağımsızlığın yüzde 55'le reddedildiğine dikkati çeken Başbakan Boris Johnson ise yeni bir referanduma karşı çıkıyor ve buna izin vermeyeceklerini söylüyor.

Oysa İskoçlar, referandumda "hayır" oyunun çıkmasını AB'de kalma isteğine bağlıyor ve Brexit ile bu sebebin de ortadan kalktığına inanıyor.

Eski AB Konseyi Başkanı Donald Tusk'un, görevi bırakmasından günler önce yaptığı açıklamada "Brexit, İngiliz İmparatorluğu'nun sonu olabilir." şeklindeki ifadesi de buna işaret ediyor.

Bağımsızlık referandumu için izin gerekiyor

İskoçya'nın bağımsızlığının önündeki en büyük engel, yeni bir referandum düzenlemek için 1998 tarihli İskoçya Yasası'nın 30'uncu maddesi uyarınca İngiliz parlamentosundan izin alma zorunluluğu.

Muhafazakar Partinin 365 sandalyeyle çoğunluğu elinde bulundurduğu 650 üyeli parlamentodan böyle bir iznin çıkması imkansız görülüyor.

Ya mahkeme ya isyan

Brexit'in ardından 2021'de yapılacak İskoç Parlamentosu seçimlerini ayrılıkçıların kazanması durumunda daha da güçlenecek olan ayrılıkçıların alternatif yollar deneyebileceği değerlendiriliyor.

Bu seçeneklerden birini, ilgili yasaya karşı mahkemeye gitmek ve izin alma zorunluluğunu ortadan kaldırmak oluşturuyor. İskoç siyasetçiler, böyle bir girişimin ihtimal dışı olmadığını belirtiyor.

Diğer bir yol ise merkezi hükümete rağmen referanduma gitmek ve olumlu sonuç çıkması halinde tek taraflı bağımsızlık ilan etmek.

Ancak bu Katalonya'da olduğu gibi gerginliğe ve merkezi hükümetin sert tepkisine yol açabilir. Bu durum aynı zamanda Katalanlar gibi İskoçların da AB'nin desteğini kaybetmesine neden olabilir.

Kendine has kültürünün yanı sıra Kuzey Denizi'ndeki petrol sahaları, tekstili, jet motorları, bankacılık ve finansal hizmetleriyle dikkati çeken İskoçya, bu girişiminde başarılı olmasa bile tarihine bakıldığında pes edeceğe benzemiyor.

AA

Dünya Haberleri

Çin'den UCM'nin Netanyahu kararına destek
İtalya’da mahkeme, RAI'den “Kudüs'ün İsrail'in başkenti olmadığı” yönünde düzeltme istedi
ABD, UCM'nin Putin kararında farklı, Netanyahu kararında farklı tavır takındı
BM'den Singapur'a çağrı: Uyuşturucu kaçakçılarını idam etme
UCM Başsavcısı Han'dan, taraf devletlere Netanyahu kararına uyma çağrısı