Çorum’un İskilip ilçesi, Gülbaba Mezarlığı’nda bulunan İskilipli Atıf Hoca’nın mezarında anma programı yapıldı. Program Özgür-Der Çorum Şubesi, İlke-Der, Eğitim-Bir-Sen Çorum Şubesi ve İ.H.H. Çorum temsilcisinin katılımı ile gerçekleşti. Programa ayrıca İskilip Belediyesi Belediye Başkanı Numan Sezer de katıldı.
Atıf Hoca’nın âlim ve öncülerimizden olduğunu vurgulayan Özgür-Der Çorum Şube başkanı Bülent Gökgöz burada kısa bir açıklama yaparak İstiklal Mahkemelerinden katledilen âlimlerimizin, kanaat önderlerimizin hesabının sorulması gerektiğini belirtti. Atıf Hoca’nın eserlerine baktığımızda Müslüman bir âlim görmekteyiz, kim ya da hangi zihniyet Müslüman bir âlimi idam etmek isteyebilir sorusuna da cevap aranması gerektiğini belirten Gökgöz, kuruluşlar adına hazırlanmış metni sundu.
Ardından Eğitim-Bir-Sen Çorum Şube başkanı Mustafa Başbekleyen, İskilipli Atıf Hoca gibi yaşanan diğer acılar ile de yüzleşilmeye başlanılmasının önemli bir kazanım olduğunu belirtti. Dersim de yaşanan katliamdan dolayı devletin özür dilemesinin ileri bir adım olduğunu kaydeden Başbakleyen, aynı şekilde İskilipli Atıf Hoca’dan da özür dilenmesi gerektiğini belirtti.
İlke-Der’in İskilipli Atıf Hoca’yı anma etkinlikleri çerçevesinde hazırladığı dövizler ile birlikte Atıf Hoca’nın resmi de mezarı başında taşındı. Dövizlerde “İskilipli Atıf Hoca İsmi parklara, caddelere, camilere, verilsin”, “ İstiklal Mahkemeleri Atıf Hoca’yı Neden İdam Etti?”, “ İstiklal Mahkemeleri Gücünü Kim ya da Kimlerden Alıyordu?”, “ Devlet Atıf Hoca’dan Özür Dilesin”, “Devlet Müslümanlardan Özür Dilesin” yazılı idi.
Yapılan duanın ardından İskilip Belediye Başkanı Numan Sezer, inşa halindeki Anıt Mezar projesi ile ilgili çalışmaları aktardı. Anıt mezarı Nisan ayına yetiştirmeye çalıştıklarını belirten Sezer, anma programında bulunan tüm katılımcıları da açılışa davet etti.
Mezar başındaki anma programının ardından, İskilip Belediyesi’nde İskilipli Atıf Hoca ile ilgili yapılabilecek etkinlikler hakkında sohbet edildi. Şehid İskilipli Atıf Hoca’nın adının park ve caddelere verilerek de yaşanan acıların hafızalarda canlı tutulmasının gerekliliği kaygıları dile getirildikten sonra katılımcılar İskilip’ten ayrıldılar.
Basın Açıklamasının Tam Metni:
86 yıl önce, 4 Şubat 1926 tarihinde İslamcı Âlim ve kanaat önderlerimizden İskilipli Atıf Hoca Ankara İstiklal Mahkemesi tarafından idam edildi. İlmi birikimi, tecrübeleri, düşünsel ve şahitlik mirasından mahrum bırakıldık. Anadolu Müslümanları olarak Atıf Hoca gibi İslami kanaat önderleri ile olan irtibat kanallarımız kesildi. Alfabe değişti, İslami literatürümüz ve zihin dünyamız da değişti. Batı alfabesi ile beraber Batılılar gibi düşünmeye ve onlar gibi yaşamaya başladık.
Cumhuriyetin ilk yıllarından beri bir toplumsal proje ortaya konmaya başlandı. Bu ülkenin, bu topraklarda yaşayan insanların tüm tarihsel, kültürel, inanca dayalı kodlarına müdahale edildi. Şu anda sistemin bile cumhuriyetle birlikte kendi ürettiği devrimlere dayanamayarak kendi putunu yer gibi ortadan kaldırmaya çalıştığı devrimleri bu halka dayatıldı.
İskilipli Atıf Hoca’nın eserlerini doğrudan okuyup anlayamıyor ve onlardan faydalanamıyoruz. Dedemiz, âlimimiz olan Atıf Hoca İslami kimliğinden ve İslami değerlerine olan bağlılığından dolayı elimizden (ç)alındı.
Bizler de bugün onun şehid edilişinin yıl dönümü vesilesi ile hem İskilipli Atıf Hoca’nın yaşadığı hukuksuzluğu dile getirmek hem de onun ilminden mahrum bırakılan bizlerin öncü şahsiyetlerimize sahip çıkabilme sorumluluğu çerçevesinde bir araya geldik.
Atıf Hoca idam edildikten sonra kimsesizler mezarlığına defnedilerek naaşı da bizlerden saklandı ve onlarca yıl sonra mezarı tespit edilip uzun çalışmalara sonucunda bugün bu mezarlığa getirilebildi. Şimdi ise ona layık olabilecek ve yaşadığı hukuksuzluğu sonraki nesillere hatırlatacak bir mezar inşa edilmekte.
“Kim demiş her şeyin bitişi ölüm,
Destanlar yayılır mezarımızdan”
Hiçbir zulüm zorbalık baki değildir, payidar olmayacaktır. Her şeyin aslına rücu ettiği gibi tarihte yaşananlar da bir bir ortaya çıkacak aslına rücu edecektir. İstiklal mahkemeleri ile yıllarca ortaya konan bu zulüm ve hukuksuzluklar tarihin kara lekesidir. Ancak halkımız bu yaşananları asla unutmadı biz de unutturmayacağız. Değerlerimize ve inancımıza sahip çıkacak, bu uğurda can vermiş olan ecdadımızın haklı davasını, hatırasını ve şuurunu yaşatacağız.
Bizler yeniden böyle hukuksuzlukların, zulüm ve acıların yaşanmamasını ve topluma anlatılan tarih bilgilerinin yeniden sorgulanmasını, arşivlerin açılarak kamuoyu ile paylaşılmasını istiyoruz. Bu doğrultuda şu soruların sağlıklı cevaplanabilmesi için resmi ve gayri resmi tüm belgeler toplumla paylaşılmalıdır:
-İskilipli Atıf Hoca neden idam edildi?
-Atıf Hoca’nın İslami düşünce ve faaliyetlerinden kimler, neden rahatsız oldular?
İskilipli Atıf Hoca gibi bu toprakların değeri ve birikim olan idam edilmiş daha kaç âlim ve insanımız vardır?
-İstiklal Mahkemeleri misyonunu ve gücünü kim ya da kimlerden alıyordu?
Onun itibarı devlet tarafından iade edilsin edilmesin, o itibar eserlerinde, salih amellerinde, mücahedelerinde, bizim gönüllerimizde, kalplerimizde, akidelerimiz ve hafızalarımızda capcanlıdır. Rabbimize duamız, ona olan vefa borcumuzu gereğince yerine getireceğimiz sorumluluk duygusunu bizlere bahşetmesi, bu yolda göstereceğimiz cehd, gayret ve azmin karşılığında din günü bizleri Atıf Hocaların arasına katarak, bizleri şehid ve şahitlerle birlikte haşretmesidir!
ÖZGÜR-DER ÇORUM ŞUBESİ / İLKE-DER / EĞİTİM-BİRSEN ÇORUM ŞUBESİ