15 Temmuz darbe girişimi sırasında Genelkurmay Karargahı'nda yaşanan eylemlere ilişkin, aralarında sözde Yurtta Sulh Konseyi üyelerinin de yer aldığı 221 sanığın yargılandığı davanın bugünkü duruşmasına sanık savunmalarıyla devam edildi.
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler ve tarafların avukatları katıldı.
Darbe girişimi gecesi, Genelkurmay Başkanlığı Bilgi İşlem Dairesinde subay olarak görev yapan ve saat 22.45 sıralarında, Genelkurmay Karargahı kuzey nizamiye kısmında elindeki uzun namlulu silahla beklediği kameralara yansıyan sanık eski Yüzbaşı Ali Çakır savunma yaptı.
Çakır, Genelkurmayda bilgi işlem personeli olarak darbe girişiminden iki ay önce görevlendirildiğini, darbe gecesi sivil bir grupla, halkla karşı karşıya kalmadığını, kimseye emir vermediğini, kimseden emir almadığını, kimseye ateş etmediğini iddia etti.
Televizyon izleyemediklerini, cep telefonlarının yanlarında olmadığını, yanındakilerin de hiç bir şeyden haberdar olmadığını savunan Ali Çakır, ardından Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı ve ÖKK personelinin geldiğini, bu ekibin desteğe geldiğini düşündüklerini dile getirdi.
"Şubemin yolunu bulamadım"
Bunun ardından amirlerinden bilgi almak için nizamiyeye gittiğini, kapı kilitli olduğu için giriş yapamadığını, sosyal tesislerin içinden nizamiyeye giriş olduğunu bildiği için buraya yöneldiğini anlatan Çakır, şöyle devam etti:
"Sosyal tesislerden giriş yaptım, içeride bütün ışıklar kapalıydı, Genelkurmaya yeni gelenler aydınlıkta bile kaybolurlar, ben de yeni gelmiştim, şubemin yolunu bulamadım, hafif ışık geliyordu, ışığı takip ettim, tüm ışıkları açık olan bir koridorun başına geldim saat 01.03 civarı. Bu sırada Cemil Turhan'ı gördüm, olanları anlattım. 'Sen silah bırak, şubeye git' dedi. Arkamdan başka biri, 'Alın şunun silahını' dedi. Birisi geldi silahımı aldı. Bu sırada bulunduğum yerin adını bilmiyorum komuta katıymış. Bu saatten sonraki kamera görüntüleri izlenirse bunlar görülecektir. Beni oradaki boş odalardan birine yönlendirdiler, kapı kapalı içeride kaldım, çatışma sesleri vardı, hala terör saldırısı diye düşünüyordum. Saat 03.30 gibi dışarı çıkmak istedim, izin vermediler. Buna rağmen iddianamedeki, 'tüm gece boyunca silahlı olarak darbe faaliyetlerine katıldığım' şeklindeki cümleleri kabul etmiyorum. Sabah 08.00-09.00 saatlerinde odadan çıktım. Koridordaki odalardan birinde televizyon açık kalmıştı, darbe girişimi haberlerini gördüm. Şoka girmiş gibi oldum, bir an önce bölgeyi terk ettim. Koridorda gezdim, şubemi buldum. Odama girdim, sabah odamdaki internetten gece olanları izledim."
AA