RIDVAN KAYA, Ürdünlü pilotun infazını değerlendirdi:
Ürdünlü pilotun öldürülme tarzı IŞİD’in ne İslami, ne insani hiçbir sınır tanımayan tutumunun yeni bir örneği oldu. Geçtiğimiz günlerde sadece Japon devletinin tabiiyetinde oldukları için biri gazeteci, 2 yabancıyı hunharca boğazlayan IŞİD şimdi de bir savaş esirini kafes içinde yakarak öldürmek suretiyle dehşet çıtasını çok daha ileri bir noktaya taşıdı.
25 Aralık 2014’te Rakka’da düşürülen Ürdün jetinin sağ yakalanan pilotu Muaz Kasasbe’nin IŞİD ile Ürdün arasında gerçekleşecek esir takası neticesinde serbest bırakılması bekleniyordu. Sürdürülen görüşmelerde Kasasbe’nin 2005’ten beri Ürdün’de tutuklu bulunan Sacide er-Rişavi adlı hanımla takas edileceği bilgisi medyaya yansımıştı. Ne var ki, son aşamada görüşmeler tıkanmış ve IŞİD’in Kasasbe’yi idam edeceğini duyurması üzerine Ürdün de cezaevlerinde bulunan IŞİD mensuplarının tümünü idam edeceği tehdidinde bulunmuştu.
Ve tam da böylesi kritik bir aşamada IŞİD Kasasbe’yi, üstelik de çok feci bir şekilde katlettiğine dair görüntüler yayınladı. IŞİD’in hiçbir şekilde izahı mümkün olmayan bu eylemiyle başardığı tek şeyin nefret dalgasını kabartmak olduğu açıktır. Tüm dünyada lanetleneceği malum olan bu eylemin bilhassa Ürdün halkını büyük bir öfke ve düşmanlığa iteceği şüphesizdir. Üstelik de bu eylemin Ürdün devletinin cezaevlerinde tuttuğu pek çok Müslümanı idam edeceğine dair tehdidine rağmen gerçekleştirilmiş olması IŞİD’in kendi mensuplarının hayatlarına dahi hiç değer vermediğini göstermektedir.