Aynı verilere göre İsrail İskan Bakanlığı, geçen yıl Batı Şeria’daki yerleşim yerlerinde 2630 yeni konut inşa etti.
Yayınlanan rapora göre 2016 yılında Batı Şeria’daki yerleşim yerlerinde devlete ait binalar, ofisler ve kamu hizmeti tesislerine ayrılan miktar, geçen yıla göre 4 kat artarak 6401 metrekareye yükseldi. Özel sektöre ait bina ve tesirlerde ise 9773 metrekareye yükseldi.
Verilere göre okullara ayrılan alan da 30 bin metrekareye yükseldi. 2015 yılında bu miktar, 28 bin metrekare idi. Rapor, eğitim için ayrılan mekanların artışının yerleşim yerlerindeki nüfus artışı ile doğrudan alakalı olduğuna dikkat çekiyor.
Yerleşim yerlerinde ikamet eden Yahudiler, çoğunlukla dindar Haridim Yahudileri oluyor. Yerleşim yerlerinde doğum oranı ise 4.9.
Knesset Araştırmaları Merkezi tarafından yayınlanan verilere göre ise Haridim Yahudi kadınlarının ortalama olarak 7 çocuk doğuruyor. Aynı verilere göre Batı Şeria’daki yerleşim yerlerindeki yerleşimcilerin yarısı, 18 yaşın altında. İsrail içinde ise bu oran, sadece % 26. Bunun yanında eldeki bilgiler, yerleşim yerlerindeki İsraillilerin sağlığının, diğer İsraillilere göre çok daha iyi olduğunu gösteriyor.
Raporlara göre İsrail hükümeti, yerleşimcileri Batı Şeria’daki yerleşim yerlerine çekmek için devlet kurumlarında iş imkanı gibi cazip teşviklerde bulunuyor. “Şimdi Barış” hareketi sorumlusu avukat Hacit Ofron, yerleşimcilerin % 20’sinin devlet dairelerinde çalıştığını açıkladı.
Eldeki verilere göre sayısı 150’yi bulan Batı Şeria’daki yerleşim yerlerinde şu an 420 bin yerleşimci yaşıyor. Bu da İsrail nüfusunun % 4.8’ine karşılık geliyor.
Ekonomist Ori Hudi, Globes gazetesinin yayınladığı makalesinde yerleşim yerlerinde inşaatın arz ve talepten etkilenmediğini, hakim sağ elitlerinin siyasi değerlendirmelerine göre şekillendiğini kaydetti.
Salih en-Neami’nin kaleme aldığı bu haber-analiz el-Arabi el-Cedid’de yayınlanmış ve Filistin Sahnesi’nin 177. Sayısında Türkçeye çevrilmiştir