İşgalci İsrail, Gazze'nin farklı yerlerine düzenlediği saldırılarda 20 Filistinliyi katletti

İşgalci İsrail'in Gazze'nin orta kesimindeki Nusayrat Mülteci Kampı başta olmak üzere Gazze'nin çeşitli bölgelerine yoğun hava ve topçu bombardımanı sonucu 20 Filistinli öldü, onlarca kişi de yaralandı.

Gazze'deki El-Avde Hastanesi'nden bir sağlık yetkilisi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail'in şafak vakti Nusayrat'taki 5. Kamp'ta birçok evi hedef alması sonucu ölen 10 Filistinlinin cenazesi ile çok sayıda yaralının hastaneye ulaştığını bildirdi.

Ambulans ekipleri de AA muhabirine, ölü ve yaralıların Nusayrat'tan tahliyesine yönelik operasyonlar sırasında İsrail insansız hava araçlarının (İHA) kendilerine ateş açtığını söyledi.

Nusrayrat Mülteci Kampı'nda görev yapan ilk yardım ekiplerinin verdiği bilgilere göre, İsrail ordusunun hava saldırısında 5 Filistinli daha yaşamını yitirdi.

Görgü tanıkları da Nusayrat'ın kuzeyinde konuşlanan İsrail araçlarının son saatlerde evlere ateş açma ve füze atmayı sürdürdüğünü ve ayrıca bina yıkımları yürüttüğünü, bölgede şiddetli patlamaların duyulduğunu bildirdi.

İsrail savaş uçakları da Gazze'nin orta kesimindeki Deyr el-Belah'ın güneydoğusundaki Vadi es-Selka kasabasına saldırı düzenlerken, can kaybı ve yaralılara ilişkin bilgi verilmedi.

Gazze şehrinin kuzeyinde ise sağlık yetkilileri, Saftavi mahallesindeki işçi sendikası genel merkezinin yakınına İHA saldırısı sonucu Ebu Şeria ailesinden 3 Filistinlinin hayatını kaybettiğini açıkladı.

Görgü tanıkları da İsrail savaş uçaklarının Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'nın farklı bölgelerine ve Cibaliya Mülteci Kampı'na şiddetli hava saldırıları düzenlediğini belirtti.

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki El-Avde Hastanesi'nden yapılan yazılı açıklamaya göre Beyt Lahiya'daki saldırılarda 2 Filistinli ölürken, 10 Filistinli ise yaralandı.

Gazze'nin kuzeyindeki hamile kadınlar, İsrail'in saldırıları ve tıbbi hizmet eksikliği nedeniyle risk altında

İsrail, özellikle Gazze'nin kuzeyindeki sağlık sistemini çökertmek için sistematik bir plan uyguluyor.

Bu bağlamda, kadın doğum hizmetinin verildiği El-Avde ve Kemal Advan hastanelerinin yanı sıra Endonezya Hastanesine düzenlediği saldırılar ve kuşatmayla bu hastaneleri hizmet dışı bırakmaya çalışıyor.

Bu durum da kuzeydeki hamile kadınların ve doğacak bebeklerin hayatını tehdit ediyor.

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) 31 Ekim'de yaptığı açıklamada, Gazze'nin kuzeyinde doğum krizinin arttığı uyarısı yaptı.

Açıklamada, Kemal Advan da dahil olmak üzere hastanelere yönelik saldırıların kuzeydeki yenidoğan ünitelerinin kapanmasına ve bölgedeki 4 bin hamile kadının, doğum ve bakım hizmetinden mahrum kalmasına neden olduğu ifade edildi.

Kadınlar, İsrail'in saldırıları nedeniyle doktora gidemiyor

Kuzeydeki Meşru Beyt Lahiya sakinlerinden 6 aylık hamile Yasemin el-Mısri, açlık ve susuzluğun kol gezdiği bölgede sağlık hizmetine de ulaşılamadığı için doğacak bebeğinin hayatından endişe ettiğini ifade etti.

Hamileliğinin ilk ayından itibaren doktorların kendisine, bebeğin gelişimi için düzenli olarak doktor kontrolünden geçmesi gerektiğini söylediğini anlatan Mısri, bunca zamandır doktora gidemediği için çok ağrısı olduğunu dile getirdi.

"İsrail uçakları ile insansız hava araçlarının (İHA) sokakta hareket eden her şeyi hedef alması nedeniyle dışarı çıkmamız imkansız. Bu kötü güvenlik koşullarında tıbbi hizmet almak için nereye gideceğimi bilmiyorum." diyen Mısri, İsrail'in kara saldırılarının daha da uzaması ve kendisi ve onun gibi yüzlerce hamile kadının hayatının tehlikeye girmesinden endişe duyduğunu söyledi.

Hamilelik süreçleri zor geçiyor

Beyt Lahiya'dan Emani Fedus ise kara saldırılarının başından bu yana Gazze kentine göç etmek ve hem kendilerinin hem de doğacak bebeğin hayatını kurtarmak için girişimde bulunduklarını ancak yolların kapalı olduğunu belirtti.

Fedus, "Eşim de İsrail askerlerinin bana saldırmasından korktuğu için evden çıkmak istemedi. Kasım ayı sonunda doğum olacağı için uzun mesafe yürümem de mümkün değil. Çok zor bir hamilelik süreci geçiriyorum ve kara saldırılarının devam etmesi nedeniyle hastaneye gidip normal bir şekilde doğum yapamamaktan korkuyorum. Kuzeyde yaşayanlar için hamilelik süreci ve sağlıklı bir bebek dünyaya getirmek kolay bir iş değil." dedi.

Fedus, doğacak bebeği, 10 sene aradan sonra geldiği için büyük bir özlemle beklediklerini aktardı.

Açlık ve susuzluk, hamileleri daha çok etkiliyor

İsrail'in sıkı abluka altında tuttuğu, yiyecek ve içeceğe erişimin çok güç olduğu kuzeyde "iki canlı" hamile kadınlar bu durumdan daha çok etkileniyor.

Mısri ile Fedus, ablukanın başlamasından bu yana yiyecek ve içecek bulamadıklarını, çoğu zaman aç kaldıklarını ve bazen de bayılacak gibi olduklarını ifade etti.

Daha önceki hamileliklerinde taze sebze ve meyve yediklerini, süt ve süt ürünleri tükettiklerini kaydeden Mısri ile Fedus, şimdi ise ellerindeki konserve gıdalar ve bakliyatla idare ettiklerini, çoğu zaman kuru ekmekle gün geçirdiklerini dile getirdi.

Filistin Haberleri

El-Avde Hastanesi Müdürü'nden yakıtlarının tükenmesi nedeniyle hayati hizmetlerinin yarın duracağı uyarısı
Siyonist çetenin katlettiği gazeteci sayısı 183'e çıktı
Katil İsrail Gazze'de katliam yaptı: 50'si çocuk 84 kişi şehit oldu
Soykırımcı İsrail saldırdığı aile apartmanında 247 akrabayı katletti
Katil İsrail Gazze'nin orta kesimine saldırdı: 47 ölü