İşgalci Çekilme Takvimine Uymuyor

Ahmet Varol

Bundan önceki yazımızda işgalin ve saldırının Irak halkı açısından nelere mal olduğunu ortaya koyan rakamlar verdik. Atlanmaması gereken önemli bir rakam da zindanlarda tutulan mazlumların sayısıdır.

Yine Irak Direnişine Destek Konferansı'nda dile getirildiğine göre bugün hâlâ Irak'ta siyasi sebeplerden dolayı zindanlarda tutulanların sayısı 800 bin civarında. Bu kadar insanın zindanda tutulmasının en önemli sebebi ise işgalin devam ediyor olmasıdır.
İşgal güçleri dünyanın en büyük cezaevlerini Irak'a inşa etmişler. Bazı yerlerde geniş bir arazi üstü açık cezaevine dönüştürülmüş ve esir kampı gibi kullanılıyor. Tabii mahkumların hepsi işgal güçlerinin inşa ettiği zindanlarda tutulmuyor. Yerel yönetimin inşa ettiği zindanlarda tutulanlar da var. Bunların bazılarını normal yargılamalarla cezalandırılmış olanlar, önemli bir kısmını da siyasi sebeplerden dolayı mahkum edilmiş olanlar oluşturuyor.
Irak'ta işgal güçlerinin kurduğu zindanlara atılan siyasi mahkumların ne gibi muamelelere, insanlık dışı uygulamalara, zulümlere ve işkencelere maruz kaldıklarını medyaya yansıyan görüntülerden biliyoruz. İşgalin ve siyasi mahkumiyetlerin devam ediyor olması bu muamelelerin de devam ediyor olduğu kanaati oluşturuyor. Dışarıda yapılanlar da bu kanaatin güçlenmesine sebep oluyor.
Konuşmacılardan Irak Müslüman Âlimler Komitesi Başkanı Haris ed-Dari yaptığı konuşmada terörist suçlamasıyla yapılan baskınların ve cinayetlerin sürdüğüne dikkat çekti. Aynı suçlamaya dayandırılarak gerçekleştirilen ev baskınlarında insanların bazen aile fertlerinin önünde katledildiğini dile getirdi.
Haris ed-Dari'nin üzerinde durduğu önemli bir husus da işgal güçlerinin çekilme takvimine uymadıklarıydı.
Bilindiği üzere ABD Başkanı Obama, askerlerini Irak'tan çekeceği ve Afganistan'a ağırlık vereceği konusunda kesin bir dil kullanıyordu. Vaadin bir tarafını da Afganistan'a yönelik baskının ve askeri şiddetin artırılmasının oluşturmasına rağmen Irak'tan çekileceği yönündeki vaatleriyle oy topladığını da söylemek mümkündür. Onun başkanlığa seçilmesinden sonra Irak'ın daha çok siyasi gelişmelerle, seçimle, dış görüşmelerle ve anlaşmalarla gündeme gelmesinden dolayı ABD'nin bu ülkede çekilme takvimini uyguladığı sanılıyor.
Çekilme takviminin uygulanmaması, böyle bir takvimin ortaya konmasında en azından zaman konusunda bir yanıltma olduğunu gösteriyor. İşgalci bu yanıltmaya neden ihtiyaç duyuyor? Kuvvetli ihtimalle henüz planını tam oturtamadığını, istediği altyapıyı oluşturamadığını, kendi hesaplarına göre bir siyasi yapı kurma konusunda istediği noktaya gelemediğini düşünmesinden dolayı. İşgalcinin bütün bu hesaplarını oturtmasından sonra çekilme takvimini uygulaması ise Irak'ın özgürlük ve bağımsızlığına kavuşmasını sağlamayacaktır. Amerikan emperyalizminin çıkarlarına hizmet eden ve uzaktan kumandaya açık bir yerel yönetim oluşturulmuş olacaktır ki son seçimlerde özellikle Allavi'nin öne çıkarılmasıyla kendini gösteren stratejik oyunlarda da bunu görüyoruz. Bilindiği üzere Allavi de Irak halkının en çok başını ağrıtan taifeciliği toprağa gömeceği ve Irak'ın Arap kimliğinin şemsiyesi altında bir birliktelik sağlayacağı vaatleriyle oy toplamaya çalıştı. Bu çabalarında da kendi açısından önemli bir başarı elde edebildi. Bizim daha önce seçimlerle ilgili değerlendirmemizde dikkat çekmeye çalıştığımız vakıa da buydu. Bu, Irak için bir vakıa olmakla birlikte kabul edilebilir bir vakıa değildir. Arzulanan, bu ülkenin toprağıyla ve halkıyla gerçek özgürlüğüne ve bağımsızlığına kavuşmasıdır.
Haris ed-Dari de konuşmasında işgalcilerin çekilme takvimini uygulamamasının bir oyun olduğuna dikkat çektikten sonra bunun karşısında doğru seçimin direniş olduğunu vurguladı. İşgalin gölgesinde yürütülen siyasi faaliyetlerin de gerçekte bir seçim değil dayatma olduğuna inandığını dile getirdi.
İslâm Dünyası Sivil Toplum Kurumları Birliği (İDSB) Genel Sekreteri Necmi Sadıkoğlu da yaptığı konuşmada direnişin Irak açısından haklı ve meşru bir seçenek olduğuna dikkat çekerek; “tüm ilahi ve beşeri yasalar toprakları işgal edilen halklara bu hakkı veriyor” dedi. Sadıkoğlu kendilerinin de Irak halkının bu haklı ve meşru direnişine destek verdiklerini, Irak halkının her zaman yanında yer alacaklarını ifade etti. İDSB Genel Sekreteri Sadıkoğlu bu yaz Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'da düzenleyecekleri uluslararası toplantıda da bu konuyu gündeme getireceklerini ve Irak halkının haklı direnişine uluslararası çapta destek sağlamak için gereken gayreti göstereceklerini söyledi.

VAKİT