İşgal rejiminde yedek askerlerin silah altına alınmayı reddetmesi sebebiyle yaşanan kriz her geçen gün büyüyor.
Yedek askerlerin çeşitli bahaneler ileri sürerek birliklerine katılmayı reddetmesi orduya katılım oranlarının ciddi seviyede gerilemesine neden oldu.
Yedek askerler işgal ordusunun askeri faaliyetlerinin bel kemiğini oluşturuyor. Oldukça kısıtlı bir nüfusu bulunan İsrail'de düzenli ordunun devamlı asker sayısı 169 bin 500 kişiden ibaret. Rezerve birlikler, yani zorunlu askerliklerini tamamlamalarına karşın, belirli zamanlarda çağrılmak üzere orduyla ilişiğini kesmeyenler ise toplam 465 bin kişi.
İsrail, Gazze Şeridi ve Lübnan'daki saldırılarında yedek askerlerin savaşa katılmasına ihtiyaç duyuyor.
Ancak son dönemde yedek askerlerin orduya katılımında ciddi düşüş yaşanıyor.
İşgal ordusu, orduya katılan yedek askerlerin son haftalarda yüzde 15 ila yüzde 25 oranında azaldığını açıkladı.
7 Ekim saldırısının ardından yedek askerlerin orduya katılım oranı yüzde 100 seviyesinin üzerine çıkmıştı. Bu kapsamda yedek askerlerin tamamı birliklere katılmış, ilave yedek personel de orduya katılmak için başvuru yapmıştı.
Ordunun tahminlerine göre bunun temel nedeni işgal ordusunun sürekli olarak kayıp vermesi ve yedek askerlerin sivil hayata dönemiyor olması. İsrail'de yedek askerlerin sürekli olarak silah altına çağrılması, bu askerlerin sivil hayatlarını sürdürememesine, işten çıkmalarına ve işletmelerinin kapanmasına yol açıyordu.
Bu kapsamda 2025 yılında yedek askerler toplamda en az 100 gün görev yapmak zorunda kalacak. Bu da her 4 ayda bir 1.5-2 aylık sürenin askerde geçirilmesi anlamına gelecek. Birçok yedek asker söz konusu şartları zor bulduğu için askere gitmek istemiyor.
Buna ek olarak yedek askerlere verilen maddi yardımlar için ayrılan bütçe de henüz tamamlanamadı. Bunun anlamı, yedek askerlerin alacağı ödemelerin miktarına dair henüz bir garanti bulunmuyor oluşu. Bu belirsiz maddi durum da siyonistleri silah altına alınmaktan alıkoyuyor.
Siyonist kaynaklar, asker eksikliğinin Lübnan ve Gazze'deki savaşın sürdürülmesi konusundaki planları da değiştirebileceği görüşünde.
Kaynak: Mepa News