İşgal ordusunun açıklamalarıyla Gazze'de olup biteni anlamlandırma gafleti!

Ahmet Varol, Siyonistlerin yaptıkları açıklamalarla psikolojik olarak savaşı bitirmeye çalıştıklarına dikkat çekiyor.

Ahmet Varol / Yeni Akit

İşgalcilerin psikolojik savaşları -1

Psikolojik savaşın amacı rakibini kamuoyunun nazarında yıpratmak ve zayıf düşürmek suretiyle ona olan güvenin azalmasına, başarılı olacağına inancın kaybolmasına; kendisinin ise mutlaka başarılı olacağı konusunda güçlü bir kanaat oluşmasına neden olmaktır. 

Psikolojik savaş en az cephedeki fiili savaş kadar önemlidir. Çünkü herhangi bir tarafın zayıf düşürüldüğü ve artık başarılı olması ihtimalinin kalmadığı kanaatinin oluşması, onun mücadelesine güvenin, buna bağlı olarak desteğin azalmasına, aynı zamanda sorgulanmasına neden olur. Bu durum, dış kamuoyu için söz konusu olduğu gibi iç kamuoyu yani kendisinin arkasında durmasını beklediği toplum açısından da önemlidir. 

Psikolojik savaşta bazen doğru bilgiler sizin işinizi görebilir. Ama doğrular eğer işinize çok yaramıyorsa yalan uydurmak zorunda kalırsınız ki savaşlarda buna sıkça ihtiyaç duyulmaktadır. Siyonist işgal rejimi ise 2005 yılında Gazze’den zelil bir şekilde çıkarılmasını içine sindiremediği için bu bölgeye yönelik olarak açtığı tüm geniş kapsamlı savaşlarının psikolojik boyutunu hep yalan ve asılsız bilgilerle yürütmüştür. Çünkü doğrular hiçbir zaman onun işini görecek, amacını gerçekleştirmesine yarayacak nitelikte olmadı. 

Ama ne yazık ki özellikle Batı medyası siyonist işgalcilerle işbirliği içinde olduğundan hadiseler ve gelişmeler kamuoyuna çoğu zaman onların penceresinden aktarılıyor ve zihinlerde yanlış kanaatler oluşmasına neden oluyor. Bu yanlış kanaatlerin güçlenmesine sebep olacak nitelikteki haber ve iddiaların yaygınlaştırılması ise işgalci siyonistlerin sözünü ettiğimiz psikolojik savaşlarının işine yaramaktadır. 

Bu çerçevede öncelikle şunu belirtelim ki siyonist işgalcilerin Gazze halkına yönelik savaşları kesinlikle askeri anlamda bir çarpışma, cephe savaşı değil çoğunlukla sivil savunmasız insanları hedef alan bir soykırım savaşıdır. Cephedeki kazanımlarıyla ilgili olarak medyaya yansıttıkları bilgiler ve haberler ise tamamen yalandır, gerçekleri yansıtmamaktadır. 

İşgal güçleri son dönemde yaydıkları haberlerde, kara operasyonlarını neredeyse tamamlamak üzere olduklarını ve Gazze’yi kuşatmaya aldıklarını iddia ediyorlar. 

Gerçek durumu bir örnekle açıklayalım. Bizim bu yazıyı yazmamızdan bir süre önce yayınlanan haberlerde, mücahitlerin Gazze’ye sızmaya çalışan işgalci askerlerle Beyt Lahiya’nın kuzeybatısında çatışmaya girdikleri dile getirildi. İzzettin Kassam Tugayları da Beyt Lahiya’nın kuzeybatısında işgalcilere ait askeri araçları imha ettiğini duyurdu. Buraların haritadaki yerini bilmeyen biri, işgalcilerin Gazze şehrini her taraftan kuşatmaya aldıkları iddialarını ciddiye alabilir. Oysa Beyt Lahiya’nın kasaba merkezi, araç yolundan gitseniz bile Erez sınır kapısına 5 km mesafededir. Tanklarla araziden gittiğiniz zaman bu mesafe 4 km’ye hatta daha da aza düşebilir. Kaldı ki çatışma alanı şehir merkezi değil, şehrin kuzey batısındaki arazidir ve muhtemelen burası sınırdan en fazla 2 km ileride bir yerdir. Mücahitlerin onların bu kadar ilerlemelerine fırsat vermelerinin amacı ise onları pusuya düşürmek, araçlarını imha etmek ve askerlerini etkisiz hale getirmektir. 

Aynı şey Beyt Lahiya’nın doğusundaki Beyt Hanun için de söz konusudur. Buranın da merkezi Erez sınır kapısına araç yolundan 4 km’dir. Buranın kuzeyinde direnişçiler işgalcilerle çatışıyor ve araçlarını imha ediyorlar. Bu bölgede de çatışma alanı yine sınırdan en fazla 2 km içeride bir yer olabilir ve burada da ilerlemelerine fırsat verilmesinin amacı aynıdır. 

İşgalciler sınırdan sızma çabalarında ciddi zayiat yaşadıkları için akşamları yine sivil kalabalıklara yönelik vahşi katliam saldırıları gerçekleştiriyorlar. Nitekim salıyı çarşambaya bağlayan gece yarısından sonra deniz kıyısındaki Eş-Şati Mülteci Kampı başta olmak üzere muhtelif yerlere bombalar yağdırarak yıkım ve katliam gerçekleştirdiler.  Bir yandan da o kalabalıkları aç ve susuz bırakarak, insani yardımların ulaşmasını engelleyerek kitleleri teslim olmaya zorlamak istiyorlar. 

Yorum Analiz Haberleri

CHP ile laiklik anlayışınız farklı, peki Anıtkabir anlayışınız aynı mı?
Siyonizm Batı'nın çöküşünü hızlandıracak
Siyonistlerden dost olmaz, ne Kürtlere ne de bir başkasına
“AB İsrail’i daha ne kadar koruyacak?”
“BM Siyonizm'i ırkçılık saysın”