İşbirlikçi Arap Rejimlerin Tutumu Siyonist İsrail’i Cesaretlendiriyor

“Arap dünyasındaki işbirlikçi diktatörler İsrail işgal rejimini bu konuda geri adım atmaya zorlamak için bir şeyler yapmayı değil bilakis onu daha da cesaretlendirecek adımlar atmayı tercih ediyorlar.

Ahmet Varol, Siyonist İsrail’in Batı Şeria’ya yönelik ilhak planını değerlendirdiği yazısında birlikçi Arap rejimlerinin tutumunun İsrail’i cesaretlendiğini söylüyor.

Ahmet Varol’un Yeni Akit gazetesinde yayımlanan yazsı (19 Haziran  2020) şöyle:

Hainler İşgalciyi Cesaretlendiriyor

Siyonist işgal rejiminde Mavi - Beyaz İttifakı’nın lideri Benny Gantz ile Likud Partisi’nin lideri Netanyahu’nun oluşturduğu koalisyon hükümeti Batı Yaka’yla ilgili ilhak planını önümüzdeki Temmuz ayından itibaren uygulamaya geçirmeyi hedefliyor. Bunun için son dönemlerde hazırlık çalışmalarını hızlandırmış durumda.

Böyle bir durumda işgalciyi geri adım atmaya zorlayabilecek en önemli etken İslam dünyasının ve özellikle de Arap dünyasının takınacağı tavır olacaktır. Ancak görüldüğü kadarıyla Arap dünyasındaki işbirlikçi diktatörler İsrail işgal rejimini bu konuda geri adım atmaya zorlamak için bir şeyler yapmayı değil bilakis onu daha da cesaretlendirecek adımlar atmayı tercih ediyorlar.

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)’nin dış işlerinden sorumlu devlet bakanı Enver Karkaş, tam böyle kritik bir dönemde işgalci siyonistleri cesaretlendirmeyi amaçladığı çok belirgin olan bir açıklama yaparak Arap ülkelerinin İsrail’le ilişkilerinde stratejik bir değişikliğe gidilmesi gerektiğini söyledi.

BAE’nin National gazetesine açıklamada bulunan Enver Karkaş, onlarca yıldır İsrail’e karşı izlenen boykot politikasının yanlış olduğunu iddia ederek Arap ülkelerinin İsrail’le ilişkilerinde stratejik bir değişikliğe gitmeleri gerektiğini söyledi.

BAE’nin değişik Arap ülkelerindeki fitne hareketlerinin yönlendirilmesinde de önemli rolü olduğunu bildiğimiz Enver Karkaş, Arap ülkelerinin yıllar önce İsrail’le ilişki kurulmaması konusunda aldıkları kararın da hatalı olduğunu iddia ederek Arap ülkelerinin İsrail’le temasları artırmaları gerektiğini söyledi. Karkaş açıklamasında aynı zamanda BAE’nin İsrail’le işbirliği yapmasının zorunlu olduğunu vurguladı.

Filistin İslami Direniş Hareketi (Hamas), Karkaş’ın bu açıklamalarına tepki göstererek onun bu açıklamalarının Arap kamuoyunun tavrını yansıtmadığını ve İsrail işgal rejimini de cesaretlendirdiğini dile getirdi.

Hamas’ın ileri gelenlerinden Hazım Kasım bu konuyla ilgili açıklamasında “Bölgedeki bazı kesimlerin İsrail ile normalleşme gayretlerinin, Arap ülkelerinin ulusal güvenliğine zarar vermesinin yanı sıra sadece Siyonist İsrail’in ekmeğine yağ sürdüğünü” ifade etti.

BAE’nin son zamanlarda işgalci siyonistlerle ilişkileri normalleştirmek ve güçlendirmek için önemli adımlar attığı bilinmektedir. İşte bu adımların tam da siyonist işgal rejiminin Batı Yaka bölgesinin bir kısmını ilhak planını hayata geçirmeye hazırlandığı bir döneme denk getirilmesi ayrıca bir tehlike arz etmektedir ve tahmin ettiğimiz kadarıyla işbirlikçi hainlerin, görünüşte işgal rejiminin ilhak planına karşı olduklarını belirten son derece önemsiz ve göstermelik açıklamalar yaparken pratikte işgalciyi cesaretlendiren adımlar atmaları tamamen ikiyüzlü bir politika izlediklerinin ve gerçek amaçlarının aslında işgalcilerin önlerini açmak olduğunu gözler önüne sermektedir.

Bunu ispat eden önemli bir gelişme de işgal rejiminin dış istihbarat teşkilatı ve cinayet şebekesi Mossad’ın başkanı Yossi Kohen’in önümüzdeki günlerde Batı Yaka’yla ilgili ilhak planı hakkında bilgi vermek amacıyla bazı Arap ülkelerinin liderlerini ziyaret edeceğini açıklaması oldu.

Hamas bu konuda da açıklama yaptı ve Arap ülkeleri liderlerinin böyle bir şey için Mossad başkanıyla bir araya gelmelerinin son derece tehlikeli bir gelişme olacağına dikkat çekti. Hamas Sözcüsü Abdüllatif El-Kanu, böyle bir girişimin Batı Yaka’nın bir bölümünü ilhak planı için zemin hazırlama amacı taşıyacağını vurguladı.

El-Kanu konuyla ilgili açıklamasında İsrail istihbaratı veya rejimi tarafından teklif edilen tüm görüşmelerin reddedilmesi ve tüm kapıların İsrailli yöneticilerin yüzlerine kapatılması gerektiğini söyledi.

Ama maalesef işbirlikçilerin sergilediği tavır bu konuda yapmaları gerekenin veya kendilerinden talep edilenin tam tersini yaptıklarını, kapılarını işgalcilere sonuna kadar açmaya meyilli olduklarını gösteriyor.

Yorum Analiz Haberleri

Yapay zeka statükocu mu?: ChatGPT'de cevaplar neye göre değişiyor?
Devrim ile derinleşen kardeşlik: Suriye & Türkiye
Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm