Başörtüsü konusundan sorunun GATA stili olarak bilinen şekil ile çözülebileceğini yazan Fatih Çekirge, askerin izin verdiği bağlama şeklini birilerine duyurmak istemişti. Bunda da başarılı oldu ki YÖK yasasının 17.maddesinde üniversiteye giriş için çene altından bağlanması konusunda çalışmalar yürütülmeye başlandı. Çekirgenin hassasiyeti gata fiyongu ile sınırlı değil. Laikliğin savunuculuğunu yaz-kış sürdürmekte kararlı.
Fatih Çekirge, Sivas’ta kardan yapılmış iki şekle bakarak laikliğin ve rejimin tehlikesine dikkat çekmiş. Sivas’ta birileri kardan iki adam yapmış. Birine sakal çizmiş, diğerine ise başörtüsü takmış. Tabi kardan adamın eline Türk bayrağını da koymayı da ihmal etmemişler. Türk bayrağı bile artık irticayı tehlikeyi önlemeye yetmemekte. Fatih Çekirge yazısında eskiden beyaz kardan yapılmış, saflığın ve temizliği simgeleyen kardan adamın kirletildiğini, laiklik çatışmalarına neden olduğunu söylüyor.
Tabi kendi grubu olan medya organlarının servise sunduğu Akmerkez de namaz, mini etekli kızlara saldıran şırıngalı sapık ve bira düşmanı imam-hatip müdürü haberlerini kardan adam haberi eklemeyi unutmuyor. Doğan medya grubunun 28 Şubat öncesi bir ortam oluşturmak için tüm haberleri bir irtica tehlikesi şeklinde sunduğunu görüyoruz. Öyle ki artık sıradan bir sapığın-aklı dengesi bozuk adamın kadınlara saldırısını bile irtica ve mini etek savunması olarak vermeye çalışmakta.
Fatih Çekirge herhalde, Ali Kalkancı, Fadime Şahin, Aczimendi ayinleri gibi eski sansasyonel haberlerin olmadığı için içi sızlıyordur. Cumhuriyet gazetesine el bombalı saldırı olduğunda belki çoğu laikler gibi Çekirgenin de yüzü gülmüştür. Eline fırsat geçtiğini düşünmüştür. Sonra Danıştay saldırısı. Dinle olan ilişkisi sorgulanabilecek biri İslam adına eylem yapıyor. Olay laik-kemalist düzen karşı bir baş kaldırı. Hemen Anıtkabirde toplanıp “Türkiye laiktir laik kalacak” diye haykırmak ,ataya saygı ile birlikte kararlığı sunmak gerekir. Ancak darbe için “sivil güçler” olarak laiklik savunuculuğu yapanlar, arkadaşlarını katledilmesini kınamak için meydanlara çıkanlar Ergenekonlarla bir anda sustu kaldılar. Ulusalcı bir grup darbe ortamı hazırlamak için yine ulusalcı-laik gazete ve kişilere saldırıda bulunuyor. AKP'nın yanlış uygulamalarından, adam kayırmasından, Amerikancı politikalarından bahsedenler hiç bu çetelerden bahsetmiyor. Tam tersine hukukun rafa kaldırılacağı günlerin yakın olduğunu söyleyenler alkışlanıyor. Küçük bir haber olarak geçiştiriliyor. Ancak başörtüsünün tüm alanlarda serbest olmasını ifade edenler bir anda hedef tahtasının önüne konuluyor.
Kardan adam bile laikliğe düşman olmuş. O zaman tüm ulusalcı- laikler olarak duyarlı olun ve sokakları dolaşın. Tüm kardan adamlara bakın. Üzerinde ki şapka takkeye benziyorsa hemen kafasına bir tekme atıp o “yobaz” kardan adamı yerle bir edin. Hatta kardan adamı yıkarken “dağ başını duman almış, yürüyelim arkadaşlar” diyerek marşlarınızı söyleyin. Gücünüz kardan adamı yıkmaya yetmiyorsa tankları yardıma çağıra da bilirsiniz. Paletleri ile o irtica yuvalarını yerle bir eder.
Üzerine tükürülen heykeller için ortalığı birbirine katanların, sanat adı altında yapılmış tiyatrodan, heykele, sinemadan muziğe her türlü cinselliği ve cinsel objeleri laiklik adına savunuculuğunu yapanlar iki kardan adama sıra gelince karın beyazlığının irticanın siyahlığı ile karartıldığından dem vurmaları ancak müslümanlara olan tahammülsüzlükle, jakoben, dayatmacı, tek tipçi bir kişilik ve düşünce yapısı ile açıklanabilinir. Cumhuriyet mitingleri ve laiklik gösterilerinde küçük çocuklar, Atatürk'e olan sevgilerini, cumhuriyete olan bağlılıklarını göstermek için alanlara inerler. Yediden yetmişe herkes cumhuriyete sahip çıkar. Ancak bir başörtüsü eyleminde ya da müslümanların bir eyleminde çocukların yer alması çocuk istismarı olarak görülür.
Ülkeyi germeyin diye diye, germedikleri bir şey kalmadı. İrticacı suçunu kardan adamlara bile attılar. Türbanla uğraşmayalım, daha önemli sorunlarımız var dediler. Kartoplarına, kapıların üzerine yazılan Allah lafızlarına kadar ayrıntılara indiler. Türkiye’de gerilim olur diyerek, özellikle çatışma olması için insanları provoke etmek için elinden geleni yaptılar. Rejimi korumak ve sahiplenmek bir sakallı kardan adama kadar düştü ise rejimin durumu acınacak halde demektir. Artık kendi gölgelerinden bile korkanların paranoyaları saldırganlıklara dönüşmekte. Florya da başörtülü bayanı, kendilerini laik oldukları için aracı ile ezeceğini zannederek mi tepki gösterip, arabasını tekmeledikler sormak lazım.
21 Şubat MGK toplantısı öncesi askere malzeme vermek için elinden geleni yapanlar, başörtüsü düzenlemesi konusunda hükümetin kulağının çekilmesini isteyenlerin beklentileri 28 Şubat gibi bir ortamın olması. Krizlerden, kan ve göz yaşından beslenenlerin anayasaların havada uçuşmasını beklediğini ,yeni bildiriler için genelkurmayın web sitesini kendilerine açılış sayfası yaptıklarını görüyoruz. Bu bir kısım medya başarılı olur ve 27 Nisan muhtırasına benzer bir şey olursa kesin o muhtıraya kardan adamlarda konulsun. Kardan adamların laiklik ve rejim düşmanlıkları uzun uzun anlatılsın.