Sunuculuğunu Feride Soysal’ın yaptığı konferansta; Nehir Aydın Gökduman konuşmasına yazarlık ve bunun getirdiği sorumluğu anlatarak başladı. Kuran’ın perspektifinden ve kulluk bilinci ile yazmanın önemini, yazarken Rasullerin doğru algılanması gerekliliğinden, hurafe ve bidatlerden uzak, yaşanılır bir model olan bir Peygamber algısı ile çocuk kitaplarının yazılması gerektiğini vurguladı. “Maalesef çocuk kitaplarında peygamberler uçan, kaçan ve doğaüstü güçlere sahip kişiler“ olarak aktarıldığını anlatan Gökduman Hz. Muhammed’in ilk önce bir baba rolüne sahip bir insan ve çocukların Allah’ın emaneti olduklarını, temel hedefin ise çocuklarının iyi yetiştirilmesi ve İslam’a kazandırılmasını vurguladı.
Aile ve çocukların kuşatılması hedeflenerek Hz. Muhammed’in çocukları gördüğünde selam verdiğini onlarla şakalaştığını ve başlarını okşadıklarını; çocukların ise Rasul’ün peşinden severek onu takip ettiklerini aktaran Gökduman peygamberin meclislerde ikram edilen ilk şeylerin çocuklara verildiğini bununla birlikte uyarılarda da bulunarak dengeyi sağladığını anlattı.
Çocuk eğitiminin sadece annenin görevi olmadığını babanın da yardımcı olması ve bir çocuk ağladığında arsızlığından mı yoksa bir şeye üzüldüğünden mi diye araştırılması gerektiğini örneklerle sunan Nehir Aydın Gökduman konuşmasına çocuk edebiyatı alanına değinerek son yıllarda bu alanın geliştiğini ve genişlediğini vurgulayarak toplumsal anlamda istikrarlı süreçlerin sanat ve yazı alanında uygun ortamlar oluşturduğunu söyledi.
Peygamberin eğitime önem verdiği; delil olarak Bedir savaşında esirlerin eğitim karşılığında serbest bırakılmaları olduğunu vurgulayan Gökduman çocuk ve ceza, çocuğa uygulanan şiddet, çocuklar ve ibadet konularında fikirlerini aktardıktan sonra program soru ve cevap faslından sonra son buldu.
Haber: Murat Kurt