Fatih Belediyesinin mültecilere yönelik ayrımcı uygulama kararı nereden kaynaklanıyor?

Fatih Belediye Başkanının mülteciler hakkında yaptığı açıklama ne anlama geliyor?

HAKSÖZ HABER

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın mültecileri hedef alan açıklamaları artık toplumsal bağışıklığa sebep oldu. Her fırsatta mültecileri hedef alan Özcan’ın ortaya koyduğu politik tavır kendisini destekleyen kitleler tarafından memnuniyetle karşılanıyor.

Ne yazık ki bu işin bir de "muhafazakar" boyutu ortaya çıktı. Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan, "Suriyeli ya da başka memleketli Fatih'te herhangi bir ev kiralayamaz" diyerek anlaşılması güç bir açıklamaya imza attı.

Öncelikle kimse ev kiralamak için Belediyeden izin istemiyor Sayın Turan’ın bunun farkında olması gerek. Bunun dışında ise CHP ve İYİ Parti’nin başını çektiği mülteci düşmanı ırkçı siyasete eklemlenen söylemleriyle Turan, AK Parti açısından üzücü bir mevzi kaybına işaret ediyor.  “Bunun da altını çizeyim, bu da çok önemli. Şimdi bu sorudan normalde siyasetçiler kaçarlar. Ben kaçmıyorum. Evet doğrudur; Fatih göçmenlerden en çok etkilenen ikinci ilçeyiz biz. Biri Esenyurt biri de Fatih. Ben de bunun farkındayım. Şimdi biz klasik manada bazıları gibi göçmen karşıtlığı üzerinden konuşmuyoruz. Ama şöyle de demiyoruz; yani bir şey yokmuş da demiyoruz. Bir sorun var. Bu sorun yönetilmediği zaman sorun olur. Biz yönetiyoruz. Bir karar aldık birinci ayın 17'sinden, 2021'den itibaren Fatih'te ve Esenyurt'ta; bu bizim Bakanlıktan ricamız oldu, İstanbul'da yaşama izni olan herhangi bir yabancı, ikamet izni olan bir yabancı, Suriyeli ya da başka memleketli Fatih'te herhangi bir ev kiralayamaz.”

Klasik göçmen karşıtı gibi konuşmadığını iddia eden Turan "klasik olmayan göçmen karşıtı" kategorisinden yepyeni bir söylemle gündemde yer edinmiş. Yukarıdaki sözlerini “sosyal doku bozuldu” retoriğiyle taçlandıran Turan’ın hangi sosyal dokudan bahsettiğini izah etmek gerekiyor.

Fatih’in sosyal dokusunu biz de biliyoruz. Karadeniz’den Kürt illerine kadar uzanan esnaf çeşitliliğine Suriyeli muhacirlerin de eklemlenmesiyle iyice çeşitlenen bir iklim söz konusu. Malta’da hem Türkiyeli hem Suriyeli esnaftan envai çeşit yemekten tatlıya ulaşma imkanı ve Türkçe, Kürtçe, Arapçanın konuşulduğu üç dilin hakim olduğu bir kültürel çeşitlilik... Fatih Camii avlusunda konuştukları dil farklı olan ama ezan okunduğunda yüzünü aynı kıbleye dönen insanların buluştuğu kardeşlik ikliminde sosyal dokuyu asıl bozanlar “şunlar şunlar burada ev kiralayamaz” diyenlerdir ne yazık ki…

Kardeşlik dilini konuşmak dururken istemeden bile olsa ırkçı tezviratlara malzeme taşımak İslami hassasiyet sahibi olanlara yakışmaz!

*

Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan: Asla göçmen karşıtı değiliz!

Öte yandan Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan konuyla alakalı bir açıklama yaptı.

Fatih’in yabancı uyrukluların ikametine kapatılması konusuyla ilgili sözleriyle medyada tartışma konusu olan Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan bir açıklama yaparak kararın kendilerine değil İçişleri Bakanlığına ait olduğunu söyledi.

Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi:

“Fatih kadim bir yerleşim yeri, bir şehir, kadim bir kenttir. İstanbul denilince akla Fatih silueti gelir. Yerli ya da yabancı turist İstanbul’a geldiğinde Fatih’e uğramadan geçmez. Bize düşen böyle önemli kenti, yerleşim bölgesini her yönüyle, kültürüyle, sanatıyla, eğitimiyle, ruhuyla bütün değerleriyle korumaktır. Bunun için toplumsal dinamiklerin, sosyal dokunun da mutlaka korunması gerekir. Dünyanın tüm önemli kentlerine baktığımızda bütün tarihi kentlerine bakıldığında sosyal dokunun kültürün, demografik yapının korunduğunu görüyoruz.

Biz kesinlikle göçmenlere karşı değiliz, bunu düşünmemiz mümkün değil. Asla göçmen karşıtı değiliz. Göçmen burada yaşamasın demiyoruz.  Başta turizm ve işletmeler olmak üzere hayatın her alanında birlikte yaşıyoruz. Göçmen demek zarar veren demek değildir. Birçok alanda katma değer de sağlıyorlar. Biz bu süreci iyi yönetmeliyiz. Fatih en çok etkilenin ikinci ilçesi. İçişleri Bakanlığımız bir karar aldı ve 17 Ocak 2021 tarihinden itibaren yeni ikametgâh alımlarına izin verilmiyor.  8 ayın sonunda yaklaşık 7 bin göçmen azalması yaşandı. Doğal yollarla, kendi istekleriyle başka yerlere göç edenlerin yerine yeni ikametgâhlar söz konusu olmadı sadece.  Bölgede yerleşenler, yaşayanlar, çalışanlar aynı şekilde devam ediyor.

Biz çalışan, ikametgâh olanların gitmesini değil kayıtdışı yaşayanlara ve kaçak bulunanlara karşı süreci iyi yönetmek istiyoruz. Biz sorun yokmuş gibi davranamayız, süreci doğru, sağlıklı iyi yürütmekle yükümlüyüz. Nasıl ki, su, çevre nüfus planlaması yapılıyorsa bu alanda da doğru planlamaları yapmakla sorumluyuz.

Fatih’te göçmen konusu büyüyen bir konu değil, küçülen bir konu haline gelmiştir.”

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!