Irkçılar partilerinden ne sebeple istifa ettirilmelidir?

İYİ Partili ırkçı isimlerden Ümit Özdağ uzun süren tartışmaların ardından bugün istifa etti. Peki, istifanın arkasındaki sebep ne?

Abdurrahman Güner / HAKSÖZ HABER

Türkiye demokratik bir hukuk devleti olarak tanımlanıyor. Demokrasinin mahiyeti bizim açımızdan oldukça tartışmalı olmakla birlikte burada odaklanmaya çalıştığımız konu biraz farklı. Az evvel zikredilen tanım bir takım yükümlülükler ortaya çıkartıyor.

Türkiye’deki cari sistem Batı siyasal düzenine göre inşa edilmiş durumda. Bu sebeple Batının anlamlandırdığı şekilde bazı kavramlara ‘anlam’ yükleniliyor. Siyaset ise bu hususta çoğulculuk, eşitlikçilik iddiasını siyasi partiler eliyle gerçekleştirmeye çalışıyor. Yani siyasetin içindeki partiler hukuk, insan hakları vb. müspet olarak değerlendirilen ‘değerlerin’ en büyük taşıyıcısı olmak zorunda. Haliyle taşıyıcısı olduğu ‘değerlerin’ sorumluluklarını da önce onların gerçekleştirmesi gerekiyor. Ancak Türkiye’de böyle bir durumdan bahsetmek mümkün değil.

HDP zaten PKK’nın boyunduruğu altındaki bir siyasi oluşum olarak büyük oranda kategori dışı. MHP’de liderin aksine bir düşünce geliştirmek MHP’lilerin terminolojisinde ‘ocak dışı kalmak’ şeklinde ifade ediliyor. AK Parti’nin hikâyesi farklı başlamış olsa da gelinen noktada lider merkezlilik konusu tartışmasız bir gerçek. Milli Görüş geleneğinden gelen partilerin ise kabul edilmesi mümkün olmayan bir ‘Erbakan’ kültüne sahip olduğunu belirtmek lazım. CHP ise gerçek anlamda sistemin banisi olan parti olarak ‘mezarlıktan yönetilen ülkenin’ en eski partisi olma özelliğine sahip. Hulasası her birisi bu konuda en fazla kötünün iyisi olabilecek durumda.

Bir de İYİ Parti örneği var. İYİ Parti MHP’den ayrılan bir siyasi oluşum olarak kuruldu. Teknik olarak o geleneğin bir devamcısı. Erdoğan karşıtlığı bahsinde yaşanan tartışmalar ve genel kuruldaki ‘hukuksuzlukların’ neticesi olarak siyasi hayatımız İYİ Parti ile tanıştı.

Bizim açımızdan İYİ Parti’nin en bilenen özelliği ise ırkçı, mülteci düşmanı isimlere sahip bir siyasi parti olması. Avrupa’daki aşırı sağın söylemlerine benzer söylemleri İYİ Partili siyasetçilerden duymaya alıştık. Bu isimlerin en bilineni ise partinin kurucularından Ümit Özdağ’dı.

Ümit Özdağ defaten yalanlarla mültecileri hedef aldı. İftira ve yalanları ortaya onlarca kez çıkartılmış olmasına rağmen mülteciler hakkında karalama kampanyası yapmaktan vaz geçmedi. Artık yalancılık ve ırkçılıkta öyle bir noktaya geldi ki alay konusu oldu. Alakalı alakasız her meseleyi mültecilere bağlayan Özdağ bir kere bile müfteriliğinden dolayı ‘özür’ dilemedi.

Savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan kardeşlerimize karşı nefret söylemini yaygınlaştırmak için elinden geleni yapan ve Türkiye’de ırkçı saldırıların sonucu olarak öldürülen mültecilerin kanı elinde bulunan Ümit Özdağ İYİ Parti’den istifa etti.

Bizim uzun uzun anlatmaya çalıştığımız cürümler sebebiyle bu istifanın gerçekleşmesini çok isterdik. Yani İYİ Parti yönetiminin siyaset içinde olmanın ‘teorik’ gereklerinden olan insan hakları, hukuk gibi müspet değerlerden hareketle Ümit Özdağ’ı ırkçılığı sebebiyle istifaya zorlamış olması Türkiye için sevindirici bir gelişme olurdu.

Ama Türkiye’nin hali hazırdaki vasatı bundan oldukça uzak. Ümit Özdağ iğrenç ırkçı paylaşımları ve nefret söylemi sebebiyle değil bununla kıyasladığımızla oldukça ‘uyduruk’ kaçan bir sebepten dolayı istifa etti.

İYİ Partili başka isimlere ‘FETÖcü’ ithamında bulunan ve bunu kanıtlayamayan Özdağ sonradan popülizme oynayarak partisinin HDP’nin uydusu haline geldiğini ifade etti. Özetle ikbal kavgasına giren Ümit Özdağ’ın bu tavrı ise İYİ Parti tarafından ihraç istemiyle disipline sevk edilme şeklinde karşılandı. Özdağ’ın ırkçılığına en ufak bir eleştiri dahi getirmeyen İYİ Parti yine ırkçılık gibi evrensel bir suçla kıyaslandığında son derece süfli bir sebepten dolayı Özdağ’ı istifaya zorladı.

Ukdemiz ırkçıların ırkçılıkları sebebiyle hesap verdikleri bir ülkede yaşamaktır. İnsanlık düşmanı, katil sevici tiplerin siyaset kurumundan uzaklaştırıldıkları ve ırkçı-faşist düşünceleriyle beraber def olup gittikleri bir Türkiye’ye! Düşüncesi bile güzel…

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!