Ali Osman Aydın / Yeni Akit
İttifaklar ve HÜDA PAR
HÜDA PAR, Cumhur İttifakının yeni partneri olacak. Muhtemelen önümüzdeki günlerde durumu daha da netleşecek.
HÜDA PAR’ın ittifaka katılmasıyla ilgili haberler muhalif kesimde moralleri o kadar bozdu ki bir dizi tartışma patlayıverdi. Çünkü HÜDA PAR sadece Güneydoğu Anadolu’da değil, ülke genelinde oy potansiyeli olan bir parti. Moraller bu yüzden bozuk!
Gündem HÜDA PAR üzerinden dönünce Genel Başkan Zekeriya Yapıcıoğlu’nun çıktığı televizyon programlarını daha bir dikkatle izledim.
Önce benim için çok yeni olan bu siyasi profille ilgili bir şeyler söylemem gerekiyor.
Yapıcıoğlu nasıl bir siyasi?
Zekeriya Yapıcıoğlu’nun gayet zeki biri olduğu anlaşılıyor. Konuşurken son derece rahat. Temkinli. Hazır cevap. Ne söylediğini bilen ve hukukçu olması hasebiyle gayet sağlam muhakeme yapan biri. Anayasa hukuku konusunda oldukça donanımlı. Sanılanın aksine uzlaşıya açık ve gerçekçi…
Hukukçu olması Türkiye gerçekliğini iyi tanımasını, siyaseti rasyonel temelde yapmasını sağlamış anladığım kadarıyla. Güneydoğudaki siyasi cereyanların son 30 yılını bizzat içinde deneyimlemiş. Bu yüzden ayakları yere basıyor. (Hareketin birçok yöneticisi PKK tarafından ya vurulmuş ya tehdit edilmiş.) Konuşmalarının hiçbirinde TİP’li siyasetçiler gibi fantastik argümanlar sunduğuna, muhalefet sözcüleri gibi uçup kaçtığına şahit olmadım.
Ayrıca, söylemine bakılırsa, oldukça da ilkeli bir siyasi anlayışa sahipler parti olarak. Çünkü vekil pazarlığı yapıp yapmadıkları sorulduğunda, “Siyaseti ‘pazarlık’ üzerinden yapmayız” diye bir cevap verdi.
Çok tartışılan konularda ne düşünüyor?
Söylediklerini şöyle özetleyebiliriz:
-“Hizbullah’ın devamı değiliz.”
- “Şiddetin her türlüsünü reddediyor, lanetliyoruz.”
-“ Şiddete dayalı her türlü yöntemi reddediyoruz.”
-“Kadını koruyacağız diye aileyi yıkmayalım. Çünkü ikisi birbirinin alternatifi değil. Hem aileyi, hem de kadını koruyalım.”
Son derece açık ve net ifadelerle haklarındaki en tartışmalı konulara böyle açıklık getirdi Yapıcıoğlu.
HDP ile HÜDA PAR arasında fark var mı?
Kendisine bu soru sorulduğunda Yapıcıoğlu, “Siz bana benzer yönümüzü söyleyin, ben size onun nasıl farklı olduğunu göstereyim” diyerek cevap verdi.
Özetle şunları söylüyor: Biz bölücü değiliz. “Birilerinin” heykelini dikme peşinde de değiliz. Bayrağımızla bir derdimiz yok. Bölünüp ayrı bir devlet kuralım da demiyoruz. Bin yıldır İslam paydasında beraber yaşayan Türk ve Kürt kardeşliğini yaşatmak istiyoruz.
Türkiye’nin var olma kavgasını siyasetinin merkezine oturtan, 15 Temmuz’da meydan mitingleri yapan bir siyasi hareketle sırtını YPG’ye, Kandil’e, ABD’ye dayayarak, “hendek” kazarak, pusu kurarak “siyaset” yapanlar arasında benzerlik bulmaya çalışmak ancak art niyetle olur.
Irkçı ve solcu olsaydı?
HÜDA PAR şayet HDP gibi ırkçılık ve sol temelinde siyaset yapan bir siyasal hareket olsaydı Halk TV’de hakkında haberler yapılır; Erkan Baş, Sera Kadıgil gibi ergen siyasetçiler ona eklemlenmeye çalışır, sosyal medya abartılı destek capsleriyle dolardı.
HÜDA PAR dindar bir siyasi yapı olduğu, ilkeli siyaset yaptığı ve ülkesine ve onun dini değerlerine bağlılığı tartışmasız olduğu için muhalefet onu şeytanlaştırmaya çalışıyor.
Fakat HÜDA PAR için bu kadar sert eleştiride bulunan özellikle basın mensupları ve Millet İttifakı unsurları, istikrarla PKK ile söylem birliğini sürdüren HDP hakkında nedense tek kelime eleştiri getirmiyorlar.
HÜDA PAR hakkında spekülasyonlar yaparak HDP- PKK ilişkisini ve onların da Masa ile ilintisini kamufle etmeye çalışıyorlar.
Onlar görüşünce iyi, başkası görüşünce kötü
Bütün bunların yanında bugün şeytanlaştırılan Hüda Par ile görüşmek için muhalefetin geçmişte birbiriyle yarıştığı da bir gerçek.
Canan Kaftancıoğlu sosyal medya hesabından kahve içmeye davet ederek bir temas kurmaya çalışmış mesela. Meral Akşener, Ahmet Davutoğlu, Temel Karamollaoğlu doğrudan görüşmüşler. O zaman, HÜDA PAR “bölücü” değilmiş anlaşılan!
Son günlerdeki tartışmalar vesilesiyle Yapıcıoğlu partisini her platformda anlatma imkanı buldu. Anlama yetisi zayıf gazetecilerin budalaca sorularına, ilkokul seviyesindeki polemiklerine makul ve zekice açıklamalarla karşılık vererek durumu lehine çevirmeyi bildi. Bence bir süre sonra siyasi arenanın popüler aktörlerinden biri haline gelebilir kendisi.