Irkçı tezviratlarda bugün: 'Arap kardeşleriniz nerede'

Dubai'de gazetecilik yapan Havvanur Fadila, Türkiye'deki medyanın ırkçı tezviratlarına cevap veriyor.

Havvanur Fadila / Düşünce Günlüğü

'Arap kardeşleriniz nerede'

O acı dolu 6 Şubat sabahı Dubai’deki Arap arkadaşlarımın mesajlarıyla gözlerimi açtım. Ailemin iyi olup olmadığını soruyorlardı. Deprem bölgesinde ailem ve akrabam yoktu, deprem bölgesinde tanıdığı olmayan diğerleri gibi depremi ben de haberlerden öğrenecektim. Ancak buradaki tanıdıklarım ne zaman Türkiye’yi ilgilendiren kötü bir haber duysa hemen benim ve ailemin durumunu sorarlar, o gün de öyle olmuştu. Ben haberlere bakamadan haberler bana ulaşmıştı… Sonraki günler de arama ve mesajlar devam etti.

Günlerdir sosyal medyada, özellikle Twitter ve LinkedIn’de paylaşılanları okuyorum. Batı ülkelerinde yaşayan bazı Türkler, çalışma arkadaşlarının bir “Nasılsın” sorusuna ihtiyaç duyduklarını, biraz da sitemle yazıyorlar. Yoğun Türk nüfusu bulunan bazı Avrupa ülkelerinde, özellikle kurumsal kayıtsızlıktan dert yanan çok serzeniş gördüm. Avrupa üniversitelerinin resmî e-postalarından Türk öğrencilerin destek talebine ilgisizce cevap yazdıklarını okudum. Bunlara ek olarak siyasîleri de “Daha çok mülteci buraya gelir mi” korkusu sardığını, maalesef Almanya, Hollanda ve Belçika’dan gelen ve Suriye’ye yardım konusunu da Türkiye’nin omuzları üzerine yıkma niyetiyle yapılan açıklamalardan hayretle dinledik hepimiz… Bunları Avrupa ülkelerinden deprem amacıyla Türkiye’ye yapılan yardımları yok saymak amacıyla değil, Avrupa’daki bütün kurum ve kuruluşların istediklerinde destek vermek için nasıl sıraya girdiğini Ukrayna örneğinde gördüğümüz için yazıyorum…

HAKİKATİ GÖĞE DE YAZSANIZ OKUMAYACAKLAR

Bir taraftan bunları okurken diğer tarafta, Türk sosyal medyasında; hiçbir Arap ülkesinde yaşamamış, Arap tanıdığı olmayan ve bu ülkelere dair haberleri de takip etmeyen bazı Türklerin “Hani Arap kardeşleriniz nerede?” diyerek, ideolojisini paylaşmadıkları diğer Türklere sataşmalarını okudum. Bazıları bunu biraz daha ileriye götürerek, İsrail ve Yunanistan gibi Türkiye’ye yardım götüren bazı ülkelerin yardımla ilgili attıkları tweetlerin altlarına cevap olarak yazmış. Tabii bunu yazanların bu soruyu sormak için özellikle yukarıda adı geçen iki ülkeden gelen duyuruları seçmeleri bu soruyu soranların ideolojik kaygılarını ortaya koyuyor biraz da... Eğer bu soruyu gerçekten cevabını öğrenmek için soruyorlarsa, bu yazıyı okumaya devam etsinler çünkü Arapların neler yaptığını onlara anlatmak da bize düştü. Ama bu soruyu tamamen ideolojik sebeplerle ve siyasî kaygılarla soruyorlar ve hakikatin ne olduğu umurlarında değilse, hakikati göğe de yazsak okumayacaklar, yapacak bir şey yok…

İLLUSTRASYON: CEMİLE AĞAÇ YILDIRIM

GERÇEK DOST VE KARDEŞ ÜLKE KATAR

Depremin ilk günü Katar Hava Kuvvetleri’ne ait C-17 Globemaster III askerî kargo uçağı bir hava koridoru ile Türkiye’ye acil yardım malzemeleri ulaştırdı. Daha ilk günden organize olan Katar sonraki günlerde de yardım ve desteğine devam etti. Katar Kızılayı uzman doktor ve arama kurtarma ekiplerinden oluşan 130 kişilik ekibi Türkiye’ye gönderdi. Açıklamalara göre Katar 46 tondan fazla yardım malzemesini de şu ana kadar deprem bölgesine ulaştırdı. Göz önünde bulundurulmalı ki, ben bunları yazarken daha fazla yardım organize etmeye ve ulaştırmaya devam ediyor, bir yandan da Hatay’da 3 bin kişilik bir sahra hastanesi kuruyorlar. Katar, Türkiye ve Suriye’de depremde evlerini kaybedenlere bu soğukta çatı olması amacıyla 10 bin konteyner ev ve karavan bağışladı. Bu konteyner evler ve karavanlar 2022 Dünya Kupası sırasında kullanıldı ve ihtiyacı olan bir ülkeye bağışlanmak için bekletiliyor olması nedeniyle içindeki eşyalarla kullanıma hazırdı. İvedi bir şekilde depremin vurduğu iki ülkeye sevk edildi. Bu bağışların haricinde Katar televizyon kanalları “OunSaand” yani Yardım ve Destek kampanyası adı altında ortak bir canlı yayın yaparak halktan 168 milyon riyali aşan yardım (869 milyon lira) topladı. Bu bağışa Katar Emiri de bizzat katılarak servetinden 50 milyon riyal (258 milyon lira) destekte bulundu. Katar Kızılayı 10 milyon dolar (188 milyon 438 bin lira), Katar Hayır Kurumu 11 milyon 800 bin dolar (222 milyon 357 bin lira) yardım yaptı.

ŞEYH TEMİM TÜRKİYE’DE

Katar Emiri Temim Türkiye’yi ziyaret eden ilk yabancı lider oldu. Katar Emiri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ziyaretinde, felaketin yaralarının sarılacağı süreçte de yardımlarının devam edeceğinin sözünü verdi. Katar devleti ve halkının yardımları Türkiye’nin yanı sıra Suriye’ye de ulaştı. İki ülkeye de cömertçe yardım yapan Katar’dan gelen maddî ve manevî desteğin büyüklüğünün hakkını birinin vermesi gerekiyordu. Türk milletinin hak bilen fertleri adına, teşekkür ediyorum “gerçekten de dost ve kardeş ülke” olan Katar! Tüm bunlara ek olarak Katar’da yaşayan Türk topluluğu da aynî yardım kampanyası başlattı. Dünyanın her yerindeki Türkler gibi, yüreği Türkiye ile atan Katar’daki Türklerin; Doha Büyükelçiliği, Yunus Emre Enstitüsü ve Katar Türk Okulu çatıları altında başlattığı yardım organizasyonuna Katar’da yaşayan diğer milletlerden yardımlar da akın akın geldi. Dayanışma amacıyla Katar’da önemli binalar Türk bayrakları ile donatıldı, büyükelçilikteki taziye defterine acımızı paylaşan cümleler yazıldı…

BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ İYİLİK KÖPRÜLERİ KURDU

Birleşik Arap Emirlikleri’nde yaşayan Türkler’in aynî yardımları da Abu Dabi Büyükelçiliği, Dubai Başkonsolosluğu ve Dubai Türk İş Konseyi çatısı altında toplandı. Bizzat gönüllü olduğum ve dört gün devam eden organizasyona bu ülkede yaşayan her milletten insanın bağış getirdiğini gördük. Gelen bağışlar diğer ülkelerde olduğu gibi THY sponsorluğunda uçaklarla deprem bölgelerine gönderildi. BAE Kızılayının ayrıca başlattığı “Bridges of Giving” ve “Bridges of Goodness” yani Bağış Köprüleri ve İyilik Köprüleri kampanyaları kapsamında da Türkiye ve Suriye’ye 37 kargo uçağıyla 640 tonluk tıbbî malzeme de içeren yardım gönderildi. BAE devleti iki ülkeye de 50 milyon dolar (942 milyon 174 bin lira) maddî yardım yapacağını duyurdu. BAE Devlet Başkanı Muhammed bin Zayed’in emriyle Gaziantep’te bir sahra hastanesi kuruldu, gelecek malzemelerle operasyon imkanı genişletilecek hastanede, BAE’den 15 uzman doktor ve 60 hemşire de destek hizmeti verecek.

BAE’li arama kurtarma ekipleri arama kurtarma çalışması yürütürken, destek olmak amacıyla BAE Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed de Kahramanmaraş’a geldi ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile görüştü. Muhammed bin Zayed’in emriyle 10 Şubat Cuma günü ülke çapında kılınan cuma namazlarına müteakip depremde hayatını kaybeden Türk ve Suriyeli depremzedeler için gıyabında cenaze namazı kılındı. Ülkenin en büyük iki telekom şirketi olan Etisalat ve Du deprem dayanışması için Türkiye ve Suriye’ye yapılacak uluslararası aramaları ücretsiz yaptı. Döviz bürosu Al Ansari Exchange 1 milyon dolar (18 milyon 843 bin lira) bağış yaptı. BAE Kızılay’ı Türkiye ve Suriye için başlattığı nakdî yardım kampanyasına ilaveten 12 Şubat’ta çeşitli şehirlerde de aynî yardım toplama merkezleri oluşturdu. Özel okullarda da velilere yönelik nakdî yardım kampanyaları başlatıldı.

KUVEYT’TE BÜYÜK YARDIM KAMPANYALARI

Yardıma koşan bir diğer Arap ülkesi Kuveyt, depremin ilk gününden itibaren Türkiye’de bulunan yardım organizasyonları ile müdaheleye başladı. Türkiye’de deprem öncesinde de yardım kampanyaları yürüten Namaa Hayır Kuruluşu Antakya’daki mobil klinikleri ile ilk günden itibaren depremzedelere sağlık hizmeti verdi, sonraki günlerde de yiyecek, ilaç, çadır, yatak ve battaniye gibi aynî yardımlarını devam ettirdi. Kuveyt, depremden etkilenen her iki ülkeye de 15 milyon dolar (2 milyar 826 milyon lira) para yardımı yapacağını duyurdu. Oluşturulan hava koridoruyla Türkiye’ye yangınla mücadele ekibinden oluşan arama kurtarma ekibi, sağlık ekibi, 100 tondan fazla yardım malzemesi ve 42 tondan fazla tıbbî malzeme de gönderen Kuveyt, devlet kuruluşlarıyla ülke içinde de “Kuwait by Your Side”, Kuveyt Yanınızda kampanyası başlattı. Kuveyt Devlet Televizyonu’nda yapılan canlı yayında 12 Şubat Cumartesi günü öğle saatlerinden 13 Şubat Pazar gece yarısına kadar halktan 20.7 milyon Kuveyt Dinarı (1 milyar 274 milyon lira) toplandı. Bu paranın Türkiye ve Suriye’nin kuzeyinde depremden etkilenenlere bağışlanacağı duyuruldu. Al-Salam İnsanî Yardım ve Hayır İşleri Derneği 350 bin dinarı (21 milyon 549 bin lira) Türkiye ve Suriye’ye bağışladıklarını ve yardım malzemelerini de içeren toplam yardımlarının 1.3 milyon dinarı (80 milyon 42 bin lira) aştığını duyurdu. Bir diğer yardım kuruluşu Direct Aid de 700 bin dinar (43 milyon 105 bin lira) topladıklarını duyurdu. Türkiye ve Suriye’de deprem öncesinde de hizmet veren yardım kuruluşları bulunan Kuveyt’te aynı anda birden çok yardım kampanyası yürütülüyor. Kuveyt’teki aynî ve nakdî yardım kampanyalarına katılan 37 yardım kuruluşundan bazılarının isimleri Kuveyt Kızılayı, Kuwait Society for Humanitarian Work, Rahma International, International Islamic Charity Organization, Kuwait Zakat House, Balad AlKhair Society, Elaaf Charity, Al-Najat Charity, International Mercy Association, DirectAid, Sheikh Abdullah Al-Nouri Charitable Society, The Global Charity Association for Development (Tanmeia), Namaa, Al-Salam, Humanitarian and Charity. Çok hızlı bir şekilde organize olup Türkiye ve Suriye’ye yardım yapılması için hem kendi halkına ve hem de diğer uluslararası kuruluşlara çağrıda bulunan Kuveyt devleti, güçlü sivil toplum kuruluşları ve halkı ile birlikte ilk harekete geçen ülkelerden biri oldu. Milyonlarca dinar toplanan kampanyayı organize eden Kuveyt Emiri Nawaf Al Ahmad Al Jaber Al Sabah ve ailesine, Kuveyt Bakanlar Kurulu, Kuveyt Emirlik Divan İşleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Savunma Bakanlığı, Sosyal İşler ve Toplum Kalkınması Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, İletişim Başkanlığı ve Türkiye’deki organizasyonları yürüten Kuveyt Büyükelçiliği’ni isim isim anmak gerekir. Depremin olduğu gün oynanan Kuveyt Veliaht Prens Turnuvası’nın final maçı başlamadan yapılan bir anons ile, depremde vefat edenlere saygı amacıyla sesli kutlama yapılmayacağı duyurulmuştu, bu hassasiyetleri için de teşekkür ederiz.

SUUDİ ARABİSTAN SEFERBER OLDU

Suudi Arabistan da Türkiye ve Suriye için seferber oldu. Suudi Basın Ajansı’nın haberine göre 200 tonu aşan ve 36 milyon riyal (180 milyon lira) değerindeki yardım ve tıbbî malzeme, ambulanslar ile gönüllüleri ve arama kurtarma ekiplerini taşıyan üç Suudi uçağı deprem bölgelerine gönderildi. Kral Selman İnsanî Yardım Merkezi olan Sahem Platformu’nun Türkiye ve Suriye için düzenlediği maddî yardım kampanyasına ise 15 Şubat Çarşamba günü (dün)itibarıyla 1 milyon 619 bin 385 kişi katıldı. Hâlâ devam eden bu kampanya kapsamında toplanan bağış miktarı 362 milyon riyali geçti (1 milyar 821 milyon lira).

SIKINTILARLA BOĞUŞAN ÜLKELER DE YARDIM ETTİ

Diğer Arap ülkeleri de imkânları çerçevesinde yardıma koştu. Arama kurtarma ekibi ile itfaiye ekibi gönderen Lübnan, iki ülkeye 45 milyon dolar (848 milyon lira) yardım açıklayan ve üç uçakla yardım malzemesi gönderen Cezayir, Krallık Arama ve Kurtarma Ekibi’ni gönderen Bahreyn, iki askerî uçakla çadır ve yardım malzemeleri, 104 kişilik yardım ekibi gönderen ve Kahramanmaraş’a askerî sahra hastanesi kuran Ürdün, yardım malzemeleri taşıyan uçak gönderen Moritanya, 7’si sağlık personeli olmak üzere 40 kişilik ekip ile barınma ve gıda malzemeleri gönderen Sudan, 5 uçakla tıbbî malzeme gönderen Mısır, 55 kişi ve 4 köpekten oluşan arama kurtarma ekibi ile iki uçak yardım gönderen Libya, 41 kişi ve 4 köpekten oluşan arama kurtarma ekibi ile üç uçak yardım gönderen Tunus, arama kurtarma ekibi ve yardım malzemeleri gönderen Umman, kan bağışında bulunan Filistin, tır ve uçaklarla yardım malzemesi, iş makineleri gönderen Irak… Kendileri de pek çok sıkıntı ile boğuşan bu ülkelerde de bir yandan dualar edilirken bir yandan da aynî ve nakdî bağış kampanyaları yapılıyor…

Canımız yanıyor ve beraber sarmaya çalışıyoruz… Bizimle acıda birleşen, yardıma koşan herkese amasız fakatsız ayrımsız müteşekkiriz… Yaşanan büyük felakette kaybettiğimiz vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara şifa, yakınlarına sabır dilerim…

Yorum Analiz Haberleri

Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?
Kemalizm’e has bu Laiklik Fransa’da bile yok!
İşgal edilen zihinler
AK Parti ve MHP’nin gençlik teşkilatları Filistin davasının neresinde?
Metalaşan değerler ve ahlaki çözülme