Hatay'a pasaportuyla giren Suriyeli mazlumlar için ikinci göç zamanı...
İbrahim Doğan ve Burak Kılıç’ın haberi:
Suriye'de 17 ay önce başlayan iç savaşın ardından 80 bini aşkın mülteci Türkiye'ye sığındı. 10 bine yakın Suriyeli de pasaportlarıyla sınırdan geçerek kendilerine barınacak yer buldu. Gaziantep, Adana ve Hatay gibi illere yerleşenlerden imkânı olanlar, 2-3 aile birleşerek bir ev kiraladı. İmkânı olmayanlar, okul ve yurtlara yerleştirildi. Turist statüsüyle, pasaportlu olarak gelen Suriyelilerin sayısı Hatay'da 5 bini buluyor. Ancak katliamdan kaçarak güvenli topraklarda hayatta kalmaya çalışan göçmenler, ikinci bir tehditle karşı karşıya: Provokasyon.
Son günlerde, Aleviler ile Sünnileri karşı karşıya getirmek için gerilimin merkezine Hatay'da yaşayan Suriyeliler oturtuldu. Bu ailelerin rahatsızlık oluşturduğu iddialarıyla gerilen atmosferde ciddi provokasyondan endişe eden valilik, şehirdeki üç aylık vize süresi dolan Suriyelileri başka illere gönderme kararı aldı. Uygulamadan, çadır kentlerde yaşayan mülteciler etkilenmeyecek. Şu anda güvenlik birimleri, evleri dolaşıp taşınmaları yönündeki kararı bildiriyor. Uygulamaya göre, vizesi dolmuş Suriyelilere gidebilecekleri iller teklif edilecek. Ulaşımları bizzat devlet tarafından sağlanacak. Pasaportunda, Türkiye vizesi olan Suriyelilerin üç aylık vizesinin dolması beklenecek. Uygulamanın resmî gerekçesi, sınırdan pasaportları ile gelen Suriyelilerin hem vizelerinin aynı yerde oturuma uzun süreli izin vermemesi hem de Türkiye'nin geneline entegre olmalarının istenmesi.
Ülkelerinde yaşanan iç savaş sebebiyle yurtlarından ayrılmak zorunda kalan Suriyeliler, bir kez daha göç yolunda. Hükümet, şehirdeki yaklaşık 5 bin Suriyeliyi başka illere göndermeye hazırlanıyor. Uygulamanın resmî gerekçesi, sınırdan genelde pasaportları ile gelen Suriyelilerin hem vizelerinin aynı yerde oturuma uzun süreli izin vermemesi hem de Türkiye geneline entegre olmalarının istenmesi. Ankara, Hatay ve benzer konumdaki illerin Suriyeliler için bir giriş ve geçiş noktası olduğunu belirten yetkililer, normal prosedürde bu transferin zaten gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Beşar Esed'in katliamından kaçarak Hatay'a sığınan Humuslu iki aile de taşınma endişesi taşıyan göçmenlerden. Antakya'da müstakil bir evde yaşayan aileler, ayda 650 lira kira ödüyor. 17 kişiyle aynı evde kalan ilk ailenin babası Abdunnasır, henüz çalışma izni alamadığı için işe giremiyor. Damadı Bilal de savaşta bombalanan evlerinin enkazında kaldığı için ayaklarını kullanamıyor. Aslında Suriye'yi terk etmek istememişler. Ama evlerine isabet eden bir bomba, onları yuvasız bırakmış. Humus'ta bir akrabalarının yanına taşınmışlar. Orası da Esed ordusunun hedefi olunca şehir dışındaki bir başka akrabalarına misafir olmuşlar. Ancak savaş oraya da sıçramış, mecburen düşmüşler yollara. Türkiye'ye yasal yollarla gelen ailenin en büyük korkusu, gurbette ikinci bir göç yaşamak. Şu an yaşadıkları ortamdan başka bir şehre gönderilmek istemeyen ailenin tek isteği, bir an önce savaşın bitmesi ve memleketlerine dönmek.
Rakamlar, iddiaları yalanlıyor
Medyada geçtiğimiz günlerde Hatay'da şehir içine yerleşen Suriyelilerin gittikleri lokantalarda ve bindikleri otobüslerde para vermediği, hırsızlık yaptığı iddia edilmişti. Hatay Valiliği'nin talimatıyla Jandarma, Emniyet ve Milli Eğitim şehirde inceleme yapıp iddiaları bir bir araştırdı. Ancak çıkış kaynağı belirsiz olan bu bilgileri, resmî rakamlar yalanlıyor. Konuyla ilgili açıklama yapan Hatay Valisi Celalettin Lekesiz, 1,5 yıldır Suriyelilerin karıştığı olayların sayısının 157 olduğunu, bunlarla ilgili 380 Suriyeli hakkında yasal işlem yapıldığı bilgisini verdi. Bu davalarla ilgili 4 Suriyeli tutuklu. Olayların yüzde 90'ını ise Suriyelilerin kendi aralarındaki kavgalar oluşturuyor. Türk vatandaşları ile Suriyeliler arasında hiç adli olay yaşanmadı. Sadece güvenlik görevlileriyle ilgili birkaç olay bulunuyor.
Yaralı yakınlarımız nasıl tedavi olacak?
Antakya'da yaşayan Suriyeliler ise taşınmak istemiyor. Zira neredeyse 1,5 yıldır kaldıkları şehirde kurulu bir düzenleri var. Suriyeliler tarafından Hatay'da kurulan iki hastanede, savaşta yaralanan askerler tedavi ediliyor. Bu hastaların bakımını şehirdeki Suriyeli gönüllüler yapıyor. Suriyelilerin şehirden gönderilmesi, bu hizmetlerin aksamasına sebep olabilir. Yine geçtiğimiz yıl Suriyelilerin eğitimi için kurulan ve öğretmen kadrosu tamamen Suriyelilerden oluşan iki ayrı okul var. Geçen yıl 200 öğrencisi olan bu okullara bu yıl 500 yeni kayıt alındı. Suriyeliler diğer illere dağıtılırsa bu öğrencilerin eğitim sorununun nasıl halledileceği merak konusu.
Esed'i, Polat Alemdar devirsin
Ailenin en yaşlısı 60 yaşındaki büyük anne. En küçüğü ise Abdunnasır'ın oğlu Muhammed. Daha 1 yaşında. Doğumunun ardından gözlerini Türk topraklarında açmış. İki ailede toplam 12 çocuk var. Çocuklardan 11'i bu yıl, okula gitmeye hazırlanıyor. Ülkelerindeki katliama dünyanın seyirci kalmasına bir anlam veremediğini belirten avukat Leyla, Türkiye'nin kendilerine sahip çıkmasını hiçbir Suriyelinin unutmayacağını söylüyor gözleri dolarak. Türkiye'nin tavrını takdir ve minnettarlıkla karşıladıklarını ekliyor. Bilal ise sıkı bir Kurtlar Vadisi izleyicisi olduklarını hatırlatarak, "Polat, Memati, Abdulhey Suriye'ye gidip Esat'ı devirsin!" diyor.
Yeter ki savaş bitsin!
Hatay'dan taşınmalarına karar verilen aileler endişeli. Aynı evde kalan 17 kişilik Humuslu iki aile, Türk komşularıyla iyice kaynaşmış. Kimseden kötülük görmemişler ancak güvenlik birimleri, sokağa çıkmamaları konusunda uyarmış. Evde tek çalışan, 16 yaşındaki Fehim. Bir karpuzcuda tezgâhtarlık yapıyor ve haftalık 35 lira kazanıyor. Geleceğe dair tek hayalleri Esed'in devrilip savaşın bitmesi. "Şu an savaş bitsin yeter ki! Biz döndüğümüzde çadırda kalmaya razıyız." diyorlar.
ZAMAN