Türkiye'nin dört bir yanında uluslararası ve yerli markaların İngilizce tabelaları hiç bir yaptırımla karşılaşmadan yıllardır kültür ve çevre kirliliğine sebep oluyor. Ancak bu kirliliğe sebep olan İngilizce ve Fransızca markaların tabelaları hiç bir yaptırımla karşılaşmazken, aynı hoşgörü Arapça tabelalara karşı sergilenmiyor.
Bursa Büyükşehir Belediyesi Meclisi CHP’li yeni başkan Mustafa Bozbey başkanlığında yaptığı ilk toplantısında, yabancı dillerde tabela yasağı kararı aldı. Özellikle Suriyelilerin açmış oldukları işyerlerindeki 'Arapça' tabelaların kaldırılmasını isteyen CHP’li yönetim oy çokluğuyla yabancı dillerdeki tabelalara yasak getirdi. Karar sonrası Arapça tabelaların indirilmesi beklenirken İngilizce tabelalara dokunulup dokunulmayacağı merak ediliyor.
1 Mayıs'ta başlanacağı belirtilen uygulamaya Bursa'daki sendika ve STK temsilcileri sert tepki gösterdi.
İLKHA'ya konuşan sendika ve STK temsilcileri, kirliliğe sebep olan başta İngilizce ve diğer yabancı markaların tabelaları hiç bir yaptırımla karşılaşmazken sadece Arapça tabelalara yönelik bu uygulamanın fitneyi daha da körükleyeceğini belirttiler.
"Niyet sadece Arap harflerinin olduğu tabelaları değiştirmekse yanlış boyutlara gider"
Dilin korunmasının anlamlı olduğunu söyleyen Memur-Sen Bursa Şube Başkanı Ramazan Acar, "Ama uygulamanın ne olacağına bağlıdır. Niyet sadece Arap harflerinin olduğu tabelaları değiştirmekse yanlış boyutlara gider. Latin harfleriyle Türkçe yazmaksa bu uygulamada doğru değildir. Altı asır Osmanlı Türkçesini Arap harfleriyle yazmış bir milletiz. Ülkemizde uluslararası bilinen markalar da var. Yaklaşık iki yüz gündür siyonist işgalciler tarafından Filistin'de yaşanan katliamlara aleni destek veren pek çok ürünün de boykot edildiği markalar var. Eğer bunların tabelaları da Türkçeleşecekse mantıklı gelebilir. Sadece Arap harfleriyle yapılan tabelaların Türkçe karşılıkları yazılma zorunluluğu gibi bir şey ise çok tartışmalı bir yere varır." dedi.
"Uygulama popülizm ve tabana mesaj verme felsefesi olabilir"
Acar, "Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 2017 yılında da benzer Türkçenin korunması tabelaların Türkçeleştirilmesi gibi önerge kabul edilmişti. Ama uygulamada pratik olarak başarılamadığı görülüyor. Popülizm ve tabana mesaj verme açısından bir belediye başkanının heyecan nedeniyle kendine göre bir felsefesi olabilir. Uygulamanın çok kolay olmadığını sadece Arap harfleriyle tabelaların değiştirilmesi üzerinden yürütülecekse başka boyutları da beraberinde getirir." diye belirtti.
"Arapça ve Arap harfleri üzerinden Suriye eksenli tartışmaların doğru olmadığını düşünüyoruz"
Dinimizin kitabı olan Kur'an-ı Kerim'in Arap harfleriyle yazıldığını belirten Acar, "Bu nedenle netice itibariyle konu farklı boyutlara gidiyor. Bu konuda yetkililerin daha hassas davranması gerekir. Belediyenin önümüzdeki meclis toplantısında bu konuya bir açıklık getirmesini umuyoruz. Aksi takdirde farklı gereksiz tartışma ve polemikler oluşacağını öngörüyoruz. Bu noktada Türkçeyi koruyalım dilimize sahip çıkalım ama Arapça ve Arap harfleri üzerinden Suriye eksenli tartışmaların doğru olmadığını düşünüyoruz. Günümüzün yansıması olarak simitçi kelimesinin İngilizce simitçhi olarak telaffuzu edilmesi bile bir hatadır. Dilimizi koruyalım ama bu noktada objektif ve şeffaf olma noktasında hassasiyet gösterelim." şeklinde konuştu.
"Bu tarz uygulamalar halkımızın aklına İslam düşmanlığını getirmektedir"
Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı ilk meclis toplantısında yabancı dillere ait ifadelerin bulunduğu tabelaların kaldırılması hususunda karar alındığını belirten Bursa Peygamber Sevdalıları Derneği Başkanı Kamil Yıldırım, "Ne gariptir ki CHP belediyelerinin olduğu illerde sanki tek yerden emir almışçasına Kilis, Bolu şimdi de Bursa'da kararlar alınmış ve uygulama başlatılmıştır. Fakat bu uygulamalar nedense sadece Arapça tabelalara karşı uygulanmış, Mc Donalds, burger king, Starbucks gibi siyonist destekçileri olan İngilizce tabelalara karışılmamaktadır. Bu tarz uygulamalar, halkımızın aklına İslam düşmanlığını getirmektedir. 700 yıl boyunca Osmanlının kullandığı alfabe olan Arap alfabesine düşmanlık yapan zihniyet, topraklarımızı işgal eden devletlerin kullandığı İngilizce tabelalara ses çıkarmamaktadır." diye belirtti.
"Yabancı düşmanlığının pik yaptığı bu dönemde bu tarz uygulamalar fitneyi daha körükleyecektir"
Cumhur ittifakının çoğunlukta olduğu Bursa Büyükşehir Meclisi'nde bu kararın alınmasının halkımızı derinden üzdüğünü söyleyen Yıldırım, "Yabancı düşmanlığının pik yaptığı bu dönemde bu tarz uygulamalar fitneyi daha körükleyecektir. Tabelalarla başlayacak uygulamalar yabancı uyruklu insanlara su faturası ve kiralarda fahiş fiyat uygulamasına gidecek ve toplumsal şiddet olaylarının önünü açacak, muhacir insanlara yapılan zulümler bir kat daha artacaktır." dedi.
"Kendine hak olarak gördüğünü başkasına nahak olarak mı görecekler?"
Yıldırım, "Bu kararları alan belediyeler, Türkiyeli nüfusunun en çok olduğu Hannover, Hamburg, Köln, Paris, Lion gibi şehirlerde aynı uygulamaları kabul edecekler midir? Kendine hak olarak gördüğünü başkasına nahak olarak mı göreceklerdir?. Veya Suudi Arabistan'da var olan Türkiyeli mağazalara Arap alfabesi zorunluluğu getirilse aynı şeyi düşünecekler midir? Bursa Peygamber Sevdalıları olarak konunun takipçisi olacağımızı beyan ediyoruz. Diğer sivil toplum kuruluşlarını da bu uygulamalar karşısında sessiz kalmamaları yönünde çağrıda bulunuyoruz." diye konuştu. (İLKHA)