İran’ın vekil güç stratejisi çöküyor mu?

Tahran rejiminin, bir dönem kendisine ön savunma hattı olarak Yemen'den Irak'a kadar kurduğu vekil güç hattının ABD ve İsrail hedefine girmesiyle Tahran şimdi zor bir soruyla karşı karşıya?

İsmail Çoktan / Yeni Şafak

Nasrallah'ın ölümü, son 10 yılda Ortadoğu'ya yayılan İran'ın vekil grupların akıbetinin ne olacağı sorusunu gündeme getirdi. İsrail'in vekil güçler üzerinden Tahran'ı hedef alması, bu grupların geleceğinin sorgulanmasına sebep oluyor.

Tunus'ta 2011 yılında patlak veren ve bir çok Arap ülkesine yayılan halk protestolarına karşı İran Devrim Muhafızları (DMO) Komutanı Kasım Süleymani, etkili bir figür olarak öne çıkarak Hizbullah'ın Lübnan'daki yapısını örnek alan ve tüm bölgeye yayılan bir milis yapılanmasına girişti. İran'ın düşman gördüğü İsrail ve Suudi Arabistan gibi güçlere karşı bir ön savunma hattı görevi gören bu milis gruplar, bugünlerde İsrail'in hedefinde. İsrail ordusu, Nasrallah ile birlikte çok sayıda milis lideri tasfiye etmesine ve İran topraklarına iki kez saldırı düzenlemesine rağmen Tahran yönetimi, İsrail'e karşı bu güçleri koruyan bir hamleye henüz girişmedi. İranlı yetkililerin ABD ile süren pazarlıkları da Tahran'ın bu grupları gözden çıkarmış olabileceği yorumlarını beraberinde getiriyor.

Milis Ağı Bölgeye Yayıldı

Süleymani, Suriye'deki iç savaşta bölgenin kontrolünü yitiren Esed rejimine yardım için vekil güç stratejisinin geliştirilmesinde önemli rol oynadı. Yemen'de ise Ali Abdullah Salih yönetiminin Suudi Arabistan öncülüğündeki Körfez Girişimi'nin arabuluculuğuyla son bulması İran'ın bu ülkedeki üstünlüğünü Suudi Arabistan'a kaptırma endişelerini güçlendirdi. Husi hareketi, Tahran'ın silah desteğiyle Yemen'de geniş alanları kontrol altına aldı. Irak'ta ise 2014 ortasında kendisini gösteren terör örgütü DEAŞ tehlikesi, hem 2003'teki ABD işgali sonrası güçlenen İran etkisindeki Şii hareketlerin Haşd-i Şabi yapılanması altında organize olmasını ve Süleymani'nin ABD ile ittifak kurmasını kolaylaştırdı. 2016'da ABD güçleri, karada DEAŞ'a karşı savaşacak bir partner arıyordu. Bu süreçte Haşd-i Şabi, Irak'ta, terör örgütü PYD/PKK Suriye'de koalisyonun partneri oldu. İran'ın milis grupları, Suriye'nin kalan bölgelerinde ise hava gücü olarak Rusya'yı seçmişti. Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, 2020 yılında harekete yakın El-Meyadin televizyonuna yaptığı açıklamada, "Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, o dönem tereddütlüydü. Ancak Süleymani Moskova'ya gitti ve ona haritalarla stratejik bir sunum yaptı. Toplantının sonunda Putin ikna olmuştu" diyerek Moskova ile ortaklığı ortaya koyuyordu.

Nükleer Anlaşma Sonun Başlangıcı Oldu

Eski ABD Başkanı Barack Obama öncülüğünde Fransa, 5+1 ülkeleri, 2015'te İran'la Nükleer Anlaşma'yı imzaladı. Anlaşma, İran'ın nükleer programından vazgeçmesi karşılığında ekonomik ve askeri ambargoları kaldırmasını ön görüyordu. 2015-2019 arası, ambargoların kaldırılması İran'ın desteklediği Şii milis grupları daha etkili bir şekilde finanse etmesinin önünü açtı. Ancak, dönemin ABD Başkanı Donald Trump, İran'ın taahhütleri yerine getirmediğini öne sürerek 2018'de bu anlaşmadan çekildiğini ve yeni ambargolar uygulayacağını ilan etti. İlk şok, Ocak 2020'de ABD SİHA'larının Bağdat'ta DMO Lideri Kasım Süleymani ve Haşd-i Şabi lideri Ebu Mehdi el-Mühendis'i öldürmesiyle yaşandı. Batılıların ambargoları artarken Rusya'nın Şubat 2022'de dikkatini Ukrayna işgaline kaydırması, İran'a bağlı milislerin yayılışını yavaşlattı. 7 Ekim 2023'te Hamas'ın İsrail'e karşı Aksa Tufanı Operasyonu'nu başlatması, İsrail tarafından İran'ın milis gruplarını ve İran'ı hedefe oturtmak için bahane olarak kullanıldı. Ocak 2024'te Hamas Siyasi Ofis Başkanı Yardımcısı Salih el-Aruri ile başlayan suikast silsilesi Temmuz'da Hamas Siyasi Ofis Başkanı İsmail Heniyye'nin Tahran'da öldürülmesi ve geçtiğimiz hafta Nasrallah'ın öldürülmesiyle zirveye çıktı.

Yeni Strateji Nükleer Silah Mı Olacak?

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan artan İsrail saldırılarına ABD'nin Gazze'de ateşkes ilan edileceğine dair söz vermesi nedeniyle cevap vermediklerini dile getirmesi, Tahran'ın bölgedeki vekil güçlerini yalnız bıraktığı yorumlarına neden oldu. Tahran rejiminin, bir dönem kendisine ön savunma hattı olarak Yemen'den Irak'a kadar kurduğu vekil güç hattının ABD ve İsrail hedefine girmesiyle Tahran şimdi zor bir soruyla karşı karşıya? Yıllardır destekleyip büyüttüğü vekil güçlerinin yardımına mı koşacak yoksa Washington ve Tel-Aviv'in baskısı karşısında geri adım mı atacak? Tahran'ın bu gruplardan vazgeçip nükleer programı sürdürmeyi seçeceği konuşuluyor.

İşte bölgedeki 'vekil güç' ağı

Yemen'de çoğunluğu oluşturan Zeydiler içinde sayılan ancak 1979'daki İran devrimi sonrası siyasallaşarak İran ile irtibatları güçlenen Husiler, İran'ın silah desteğiyle Yemen'de önemli bir askeri güç oluşturdu. 7 Ekim sonrası Kızıldeniz'den İsrail'e giden ticaret yolunu hedef alan Husi militanlar, 2014 yılında dönemin devrik Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih'e bağlı kalan ordu birlikleriyle birlikte başkent Sana'yı ele geçirdi. O tarihten beri Suudi Arabistan ve Aden hükümetiyle çatışıyorlar.

Irak'ın Hizbullahı Haşd-i Şabi

DEAŞ ile savaşmak için kurulan Haşd-i Şabi örgütü, Irak hükümeti tarafından orduya entegre edilmek istenen milis bir yapı olarak Irak'ta büyük etkiye sahip oldu. Örgüt, orduya tam entegre olmayı reddederek Lübnan'da Hizbullah'ın sahip olduğu paralel bir askeri güç rolü oynamak istiyor. Haşd-i Şabi, ABD'nin Irak'ı işgalinden sonra organize olan Şii grupların Mukteda es-Sadr liderliğindeki Mehdi Ordusu hariç neredeyse hepsini içeriyor.

Suriye'de 30'dan Fazla Grup

Suriye'de sayıları 30'u aşan Şii milis gruplar arasında, Fatımiyyun, Zeynebiyyun ve Ebu'l Fadl Abbas tugayları öne çıkıyor. Fatımiyyun Tugayı en kalabalık Şii örgüt konumunda. Afganistan ve İran'dan getirilen paralı Şii milislerden oluşuyor. Zeynebiyyun Tugayları ise sayıları az olan ve Şam kırsalında özellikle Seyyide Zeynep Türbesi civarında konuşlanan bir grup. İran'ın Pakistan'dan getirdiği Pakistanlı Şiiler bu grubu oluşturuyor.

İran Haberleri

İran’dan döktüğü kanın parasını yeni Suriye hükümetinden isteme arsızlığı!
İran'ın Şam acısı dinmiyor: Manşet manşet Erdoğan ve Fidan’ı hedef aldılar
İran yalancılığın da tarihini yazıyor!
İrancıları üzecek haber: İran HTŞ ile ilişki arayışında
İran televizyonu bir gecede ağız değiştirdi