İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Tahran’ın BM daimi elçiliğine deneyimli diplomat Hamid Ebu Talib’i atadı.
Bloomberg kanalı haftasonu verdiği haberinde Ebu Talib’in, İran’da 1979-81 yılları arasında ABD’nin İran büyükelçiliğindeki çalışanların rehin alındığı ve 444 gün süren krizde rol oynayan isimlerden biri olduğunu öne sürdü.
Haber üzerine 35 yıl önceki olayda rehin tutulan bazı isimler İran’ın kararına tepki gösterdi ve ABD yönetiminden Ebu Talib’e diplomatik vize vermemesini talep etti.
Olayda rehine tutulan isimlerden Barry Rosen, Reuters’e yaptığı açıklamada, “Eğer ABD yönetimi İran’ın bu kararını kınamaz ve tepki göstermezse 444 gün boyunca yaşadıklarımız ve çektiğimiz sıkıntılar bir hiç için olacak. Ebu Talib ABD topraklarına ayak basmamalı” ifadelerini kullandı.
Ebu Talib’in rehine krizinde rolü olduğu iddia edilse de tam olarak hangi boyutlarda olduğu bilinmiyor.
Konuyla ilgili açıklama yapan ABD Dışişleri Bakanı Sözcüsü Marie Harf, Ebu Talib hakkında yorum yapmaktan kaçınırken, “Kişisel vize başvurularıyla ilgili tartışmaya girmiyoruz. Eğer bir kişi vize başvurusu yaparsa bu normal prosedürler kapsamında değerlendirilir” şeklinde konuştu.
Ebu Talib ise söz konusu iddiaları reddederek, rehine krizi patlak verdiğinde Tahran’da olmadığını, dolayısıyla krizde rolü olmasının mümkün olmadığını savundu.
İranlı diplomat, “Kriz başladıktan sonra ilerleyen günlerde bazı rehinelerin serbest bırakıldığının açıklandığı basın toplantısında çevirmen olarak görev yaptım” açıklamasında bulundu.
İran Dışişleri Bakanlığı’ndan bir kaynak ise Ebu Talib’in ılımlı ve reformcu bir isim olduğunu ve ABD ile İran arasındaki son dönemdeki müzakerelerin sağlıklı yürümesi için kilit öneme sahip olduğunu belirtti.
İran İslam Devrimi’nin gerçekleşmesinden kısa bir süre sonra Tahran’daki ABD Büyükelçiliği 4 Kasım 1979'da İranlı öğrenciler tarafından işgal edildi, içerideki 66 Amerikalı rehin alındı.
444 gün süren kriz ABD-İran ilişkilerinde önemli izler bıraktı.
(Reuters)