İran’da seçim komedisinin sonucu: “Halkın rejime inancı kalmadı!”

İran’da geçtiğimiz Cuma günü düzenlenen büyük tiyatroda cumhurbaşkanlığı seçim oyunu sergilendi.

Tarık Asaf / HAKSÖZ HABER

Anayasa Koruyucular Konseyi aracılığıyla müesses nizamın seçimlere girecek adayları açıklamasının ardından İbrahim Reisi’nin kazanacağının kesinleştiği bir ortamda düzenlenen seçimlerin sonucu hiç kimse için şaşırtıcı olmadı. Adaylık başvurusunda bulunan Hasan Ruhani’nin yardımcısı İshak Cihangiri, eski Meclis Başkanı Ali Laricani, Mahmud Ahmedinejad ve reformist kanadın önemli siyasetçilerinden Mustafa Taczade gibi isimlerin elenmesiyle İran rejimi Reisi’nin cumhurbaşkanlığını şansa bırakmadı. Yaşanan duruma tepki gösterenler arasında yer alan siyasetçi Muhammed Cevad Hucceti, Reisi’nin, Hamaney tarafında cumhurbaşkanı ilan edilmesini talep ederek seçimlerde boş yere yapılacak masrafın engellenmesi çağrısında bulunmuştu.

İran halkının çoğunluğu, seçim mühendisliğine itiraz ederek sandığa gitmedi. Tahran ve Tebriz gibi İran’ın en büyük şehirlerinde resmi rakamlara göre katılım oranı yüzde 30’un altında kaldı. Sandıklardan 4 milyondan fazla geçersiz oyun çıkması da katılım sağlayan vatandaşların bilinçli tepkisi olarak yorumlandı. Hamaney yaptığı bir konuşmada seçimlere katılımın düşük olması, halkın rejimden uzaklaştığı anlamına geleceğini söylemişti. Seçimlere katılım oranı Hamaney’i doğruladı. Ülke genelinde yüzde 48 civarında, birçok büyük şehirde ise 30’larda kalan katılım, İran rejiminin halkın sorunlarını çözmede yetersiz kaldığı, iç ve dış politikada yörüngesini sağlıklı bir zemine oturtamadığının göstergesi olarak yorumlanabilir.

İbrahim Reisi kimdir?

İbrahim Reisi, aşırı muhafazakârların önemli figürlerindendir. Reisi ismi İran kamuoyunun zihninde “ölüm komitesi” olarak yer edinen 1988 yılında siyasi mahkûmların yargılama süreçlerini yürüten kurulun dört üyesinden biridir. Ayetullah Humeyni’nin emriyle Murtaza İşraki, Hüseyin Ali Niri ve Mustafa Pur Muhammedi ile birlikte beş ay gibi kısa bir süre içinde çok basit yargılama usulleri uygulayarak rakamlar üzerinde ihtilaf olmasına rağmen en düşük verilerde bile binlerce kişinin idam kararını vermesiyle âdeta muhalifleri yok etmeye dönük bir operasyon gerçekleştirdi. Bu süreçte Devrim Rehberliği naipliği görevinde bulunan Ayetullah Muntaziri komite üyelerine şöyle demişti: “Muhaliflere yönelik idam kararı vermeyi bırakın yoksa halk sizi gelecekte eli kanlı katiller olarak anacak.”

Bu sözler Ayetullah Muntaziri’nin azledilmesinin en büyük sebebi sayılırken idam kararları da Reisi’nin de devlet içerisinde hızla yükselmesi sonucunu doğurdu. Daha sonraki süreçte Tahran Cumhuriyet Başsavcılığı, gibi önemli görevler üstlenen Reisi 2016 yılında bizzat Ali Hamaney’in emriyle ülkenin en büyük teşekküllerinden biri olan Meşhed kentindeki İmam Rıza Türbe ve Külliyesi Vakfı Başkanlığına getirildi. Yargı Erki Başkanlığı görevini de  yürüttü. Reisi cumhurbaşkanlığı makamıyla “karizmasını” artırarak gelecekte Hamaney’in yerine geçecek en önemli adaylardan biri olarak görülüyor.

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!