HAKSÖZ HABER
İran’da geçtiğimiz cuma günü düzenlenen Parlamento ve Uzmanlar meclisi seçimlerine yüzde 41 gibi bir oranla 1979’dan bu yana en düşük katılımlı seçim oldu. İran halkı tarafında “adil ve özgür” bir ortamda gerçekleşmeyeceğine inandıkları seçimlere ilişkin “rejimin oyunu” değerlendirmeleri yapıldı.
Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, seçimlere ilişkin yaptığı açıklamada “tutkulu katılım” olduğunu savunmuştu. Reisi katılımın, “İslam Cumhuriyeti muhaliflerine sert bir darbe” olduğunu da iddia etmişti. Fakat seçim sonuçlarının açıklanmasıyla ortaya çıkan tabloda rejimin meşruiyetine sert bir darbe vurduğu aşikar oldu.
Propaganda sürecinde Ali Hamaney ve İran rejimi tüm gücüyle halkı sandıklara davet etmiş rekor katılım beklediklerini ifade etmişlerdi. Seçime katılım Ali Hamaney açısından hüsranla sonuçlandı ve halkın İran siyasetine olan hayat kırıklığının boyutlarını göstermesi açısında da önemli bir veri sundu.
İran rejimi seçimlere katılacak adayların belirlenmesi sürecinde ılımlı ve reformcu isimlerin büyük bir kısmının adaylığını veto etti. Rejim öylesine korku içerisinde ki iki dönem cumhurbaşkanlığı görevini yürüten Hasan Ruhani’nin Uzmanlar Meclisi adaylığını bile reddetti. Eski cumhurbaşkanlarından Muhammed Hatemi ise oy kullanmak için sandığa gitmedi.
Netice olarak İran'daki son seçimler 79 Devrimi'nin toplumdaki karşılığının toplumun yarısından azına indiğini gösteriyor. Coğrafyada mezhepçi saiklerle terör estiren İran müesses nizamı kendi toplumunu dahi ikna edecek bir siyasal-sosyal atmosfer inşa edemiyor.