HAKSÖZ-HABER
Al Jazeera, Middleeasteye.net ve AA’nın yarı resmi Tesnim Haber Ajansı'na dayandırdığı habere göre, parlamentonun onayladığı karar, İran içinde ya da dışında savaşırken ölen yabancıların eşleri, çocukları ve anne ile babalarına vatandaşlık hakkını sağlıyor. İran parlamentosunun kararı, Tahran tarafından görevlendirilerek yurt içinde ya da dışında savaşırken ölen yabancı savaşçıları kapsıyor. Yeni kanuna göre, vatandaşlık hakkı, başvurudan itibaren en geç bir yıl içinde elde edilebilecek.
Yasa her he kadar İran-Irak savaşına atıf yapıyorsa da asıl hedefin Irak ve Suriye’de savaşan Afganistan ve Pakistan’dan gelen savaşçıları teşvik olduğu açık.
Ortadoğu’da ‘Arap Baharı’ devrimlerinden sonra Müslüman halklar ve İslami hareketler aleyhine nüfuzunu artıran İran, Suriye’de çökme tehlikesiyle karşı karşıya kalan müttefiki Esed’i desteklemek için farklı uyruklardan binlerce Şii milisi birer lejyoner veya Şebbiha olarak göndermişti. Bu Şii şebbihalar çoğunlukla Afganistan ve Pakistan uyruklulardan oluşuyor.
İran Irak ve Suriye’de savaşçı gönderdiğine ilişkin iddiaları sürekli biçimde reddetmesine rağmen İran son süreçte seçkin ordu birliklerini Suriye’ye gönderdiğini kabul etmişti.
İran medyasında sürekli olarak Irak ve Suriye’de ölen Afganların haberleri yer almakta. Bu kişilerin genelde İran’da yasadışı göçmen konumunda bulunan ve sınırdışı edilme tehdidiyle Suriye’de düşük bir maaş karşılığında savaşa yollanan Hazaralar olduğu biliniyor.
İran’ın yurtdışındaki askeri gücü sadece Suriye’ye değil, Lübnan’da Hizbullah’ın, Irak’ta Bedr gibi çok sayıda Şii silahlı grubun ve Yemen’deki Husiler’in üzerinden, bu ülkelere de yayılmış durumda. İran’ın yurtdışındaki askeri operasyonları, Devrim Muhafızları’na bağlı Kudüs Gücü’nün Komutanı General Kasım Süleymani tarafından yürütülüyor. Süleymani; Suriye ve Irak’taki askeri operasyonları bizzat kendisi yönetiyor, cephe hatlarını kontrol ediyor.