Haber: Minhac Çelik
Irak Başbakanı Nuri el Maliki tarafından hakkında yakalama kararı çıkarılması büyük tartışmaya neden olan ve kararın ardından Erbil'e yerleşen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Haşimi, Bağdat hükümetinin, Suriye konusunda taahhütlerine uymadığını söyledi. Haşimi, "Irak, İran'ın Suriye yardımları için koridor haline geliyor." dedi.
Irak Başbakanı Nuri el Maliki'nin çıkardığı yakalama kararından sonra Erbil'e taşınan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Haşimi, ziyaret için geldiği İstanbul'da Zaman'a önemli açıklamalar yaptı. Şii Başbakan Maliki liderliğindeki Bağdat hükümetinin, Suriye konusunda Arap Birliği ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına bağlı kalmayı taahhüt ettiğini hatırlatan Haşimi, buna rağmen gerçeklerin farklı cereyan ettiğine dikkat çekti. Sünni politikacı, "Irak hava sahasının İran tarafından yasa dışı şekilde Suriye'ye mühimmat ve silah gönderilmesi için kullanıldığına dair ciddi iddialar var. Irak, İran'ın Suriye yardımları için koridor haline geliyor." dedi. Haşimi, Suriyeli muhaliflerin, bu tür kaçakçılıklar sebebiyle ülkelerindeki birçok Iraklı yetkiliyi yakaladığının da altını çizdi: "Somut bir delilim yok. Ama aldığımız bilgiler bu yönde."
ABD askerlerinin Irak'tan çekilmesinin hemen ardından hakkında tutuklama kararı çıkartılan Haşimi, bunun üzerine Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin kontrolündeki Erbil'e geçmişti. Haşimi, geçtiğimiz haftalarda Katar ve Suudi Arabistan'a düzenlediği ziyaretlerin ardından Türkiye'ye geldi. Hakkındaki yakalama kararının siyasî olduğunu vurgulayan Haşimi, buna rağmen kendisinin hukukî yollardan hakkını aradığını söyledi. "Bir an önce krizin aşılmasını ve gerekli şartlar sağlanarak Bağdat'a dönmeyi istiyorum.'' diyen Iraklı siyasî, Bağdat'taki mahkemelerin adil olmadığının da altını çizdi. Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı, tutuklanma kararının arkasındaki nedenleri ise üç gruba ayırarak açıkladı: "İlk olarak ben Bağdat'ta Maliki'nin insan hakları ve kaynakların adil dağıtımı gibi konulardaki politikalarına en aktif şekilde muhalefet eden siyasetçiyim. Dolayısıyla Maliki muhalefete ancak bu kadar tahammül edebildi. İkincisi Suriye'deki durum daha da gergin hale gelmeden kendisine bu konuda da karşı çıkacak etkili bir Sünni siyasetçiyi siyaset sahnesinden silmek istedi.'' Haşimi, kriz çıkartan kararın arkasındaki başka bir nedenin de isim vermeden ABD olabileceğini ima etti. Iraklı siyasî "Bir süper güç de Maliki'yi bana karşı provoke etmiş olabilir. Ben bu konu hakkındaki araştırmalarımı sürdürüyorum. Son birkaç gündür ikinci bir ülkenin bu sürece müdahale ettiğine dair somut deliller elde ettim. İran'ın benim Irak politikasında pasif bir konuma çekilmemde şüphesiz çıkarı vardır. Ama farklı bir ülkenin daha müdahalesinin olduğunu zannediyorum. Hakkımda tutuklanma kararı çıkartılmadan 10 gün önce Maliki, ABD'ye bir ziyaret gerçekleştirdi. Bu bir fikir verebilir sanırım." şeklinde konuştu.
BARZANİ BAĞIMSIZLIK İÇİN CAN ATMIYOR
Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'nin önceki hafta Washington'da Maliki'nin gittikçe diktatörleştiğini, bu durumun değişmesi için diğer Iraklı gruplarla çalışmalar sürdürüldüğünü söylemişti. Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı bu çerçevede ilk adım olarak Irak'taki tüm siyasî grupların toplanarak mevcut durumu değerlendireceğini bildirdi. Bu toplantıya Başbakan'ın da davet edileceğini söyleyen Haşimi, bir çözüm çıkmaması durumunda Maliki liderliğindeki hükümete karşı güvenoyu yoklamasına gideceklerini açıkladı.
Barzani ABD'de yaptığı konuşmada yaptıkları çalışmaların sonuçsuz kalması durumunda 'halka gideceklerini' belirtmişti. Barzani'nin bu ifadeleri sorulan Haşimi, tüm çabalara rağmen krizin çözülememesi durumunda, KBY Başkanı'nın Bölgesel Yönetim Parlamentosu'yla birlikte siyasî krizle ilgili olarak Iraklı Kürtlerin ne yapması gerektiğine karar vereceğini söyledi. Barzani'nin açıklamaları Türkiye kamuoyunda 'bağımsızlık referandumuna' gidileceği şeklinde yorumlanmıştı. Haşimi ise Mesut Barzani'nin bağımsızlık için 'can atmadığını' vurgulayarak, "Barzani birçok kez Bölgesel Yönetim'in Irak'ın bir parçası olduğunu söyledi. Irak'tan ayrılmak gibi bir niyetlerinin olmadığını defalarca açıkladı." ifadelerini kullandı. Gösterilen tüm çabalara rağmen mevcut krizin çözülmemesi durumunda Kuzey Irak Yönetimi'nin geleceğini belirlemek üzere referandum yapma ihtimalini ise dışlamadı.
ZAMAN