İran, Siyonist çeteye karşı "cevap verme" hakkını kullansın!

Ahmet Varol, İsmail Heniyye'nin İran'da şehit edilmesinin önce İran'a yönelik bir saldırı olduğunu ve İran'ın cevap vermesi gerektiğini ifade ediyor.

Ahmet Varol / Yeni Akit

Saldırı öncelikle İran’adır

Siyonist işgal rejiminin, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’nin şehit edilmesine sebep olan saldırısı İran’ın başkenti Tahran’da kaldığı bir konağın hedef alınması suretiyle gerçekleştirildi. Saldırının İran sınırları dışından atılan bir füzeyle gerçekleştirildiği açıklandı. Konumun tespit edilmesinde de Whatsapp bağlantılarından istifade edildiğine ve bu program üzerinden yerleştirilen bir casus programın kullanıldığına dair haberler yayınlandı.

Saldırının ayrıntılarıyla ilgili bazı bilgiler belki önümüzdeki günlerde biraz daha netlik kazanacaktır. Füzenin İran’ın sınırları dışından atılmış olduğu belirtilmekle birlikte nereden atıldığı henüz müphem. Ancak bölgedeki Amerikan askeri yapılanmasından yararlanılmış olması güçlü bir ihtimaldir. Siyonist işgal rejimi daha önce de bölgedeki muhtelif ülkelere yönelik saldırılarında ABD’nin askeri mekanizmasından ve üslerinden istifade etmişti. Saldırının Netanyahu’nun ABD ziyaretinin hemen ardından gerçekleştirilmesinin planının birlikte yapılmış olabileceğini gösterdiğine bir önceki yazımızda dikkat çekmiştik.

Bu saldırı doğrudan doğruya İran’a yönelik olarak gerçekleştirilmiş bir saldırıdır. Onun başkenti vurulmuş ve güvencesi altına aldığı bir misafiri hedef alınmıştır. O yüzden bu saldırı karşısında İran’ın siyonist işgal rejimine cevap verme hakkı var. Buna hem işgal rejimini doğrudan kendi topraklarını hedef alması sebebiyle cezalandırma, hem de sonrasında yeni saldırılar gerçekleştirme cüreti göstermesine karşı savunma stratejisini devreye sokma açısından hakkı vardır.

Biz de İran’ın bu hakkını kullanmasını bekliyoruz. İran yönetimi ve en başta ülkenin karar mekanizmasının zirve noktasında yer alan Ali Hamaney siyonist işgal rejiminin saldırısının karşılıksız kalmayacağını dile getirdi. Ancak vereceği cevabın sadece prestiji kurtarma amaçlı geçiştirme tarzı bir cevap değil işgalci siyonist rejimin ağır darbe almasına neden olacak caydırıcı nitelikte bir cevap olması gerekir.

Siyonist işgal rejimi Tahran’da, İsmail Heniyye’nin kaldığı konağa düzenlediği saldırıdan iki gün önce de Lübnan’ın başkenti Beyrut’a yönelik bir saldırı düzenledi ve bu saldırıda da Hizbullah’ın önde gelen komutanlarından Fuad Şükr’ün önce ağır yaralandığı, sonra da bu yaraların tesiriyle hayatını kaybettiği açıklandı.

Bu arada işgal rejiminin Tahran’a yönelik saldırısıyla ilgili değerlendirmelerde bazı hususlara dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. İşgalcilerin böyle bir saldırı fırsatı bulabilmesinde İran’ın teknik ve stratejik hazırlıklarının, tedbirlerinin yetersiz olmasını bir kusur olarak eleştirebiliriz. Ancak siyonist katillerin bu derece azgınlaştığı ve tüm İslam âlemini tehdit ettiği böyle bir süreçte işgalci siyonistlerin saldırılarıyla ilgili yorum ve değerlendirmelerde eleştiri oklarımızın birinci hedefinin siyonist işgalci, ona her türlü desteği veren ABD ve onunla birlikte aynı safta duran diğer küresel emperyalist güçler olmalıdır.

Siyonist işgal rejimi bu süreçte zihinleri bulandırma ve hedef saptırma amacıyla insanların duygusal tavırlarından istifade etmeye çalışacaktır. Kendisinin saldırılarının ikinci plana itilmesine sebep olacak nitelikte hedef saptırma oyunlarına gelinmesi bu açıdan onun çok işine yarayacaktır.

Saldırının İran sınırları dışından gerçekleştirilmesi ve internet bağlantılarının konum belirlemede kullanılmış olması İran’ın olayda kasıtlı bir ihmalinin olmadığını gösterir. Tedbirlerin yetersizliğiyle ilgili teknik ayrıntılar ise henüz tam açıklık kazanmış değildir. Zaten şu aşamada bu konuyla ilgili tartışmalar bize bir yarar sağlamayacağı gibi dediğimiz üzere işgalci siyonistlerin hedef saptırma oyunlarının başarılı olmasına imkan verebilir.

Siyonist işgalin sadece Filistin, Lübnan, İran vs. için değil tüm İslam âlemi ve hatta bütün insanlık için ortak bir tehlike ve tehdit olduğu, dolayısıyla bu tehlike ve tehdit karşısında insanlık adına ortak bir mücadeleye ihtiyaç olduğu gerçeğinin de artık görülmesi gerekir.

Yorum Analiz Haberleri

Camiler Ermeni, Rum ve Yahudilere de satılmış
Sosyal medyanın aptallaştırdığı insan modeli
Dünyevileşme ve yalnızlık
Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?