HAKSÖZ-HABER
Twitterda İran başlıklı bir etiketle atılan binlerce mesaj İran’ın Filistin halkı için tek çaba gösteren devlet olduğu iddiasını köpürtüyor. Hamas’ın ilk kez kullandığı ve şehid komutan Muhammed Seleme’nin ismine adadığını açıkladığı SH85 füzelerinin İran füzesi olduğu iddiası ise bu kampanyada ağırlıklı yer tutuyor.
Hamas’ın bu yönde bir açıklaması olmadı ama ilk andan itibaren birtakım İran yanlısı yayın organları bu iddiayı ortaya attılar ve arkasından sosyal medyada geniş bir propaganda kampanyasına dönüştürdüler.
İran’a bağlılığıyla bilinen İslami Cihad örgütünün askeri sözcüsünün, İsrail’e karşı kullandıkları Bedir-3 füzeleri için İran’a teşekkür ettiği konuşmasını ise aynı unsurlar Hamas’ın askeri sözcüsü Ebu Ubeyde’nin İran’a teşekkür konuşması diye servis ettiler.
Aynı unsurlar kendilerine ait bir TV kanalında Hamas sözcüsüne Türkiye ve Katar aleyhine sözler söylettirdiler! Nasıl mı yaptılar? Konuşmayı çarpıtarak! Ki bu konuda tecrübeli ve eğitimli oldukları biliniyor. Aynen şehid Mursi’nin İslam Konferansı toplantısında Tahran’da konuşurken canlı yayında sözlerini çarpıttıkları şekilde. Suriye’den bahseden Mursi’nin konuşmasını Bahreyn diye tercüme etme sahtekarlığında olduğu gibi!
SH85 füzelerinin çok uzun bir zamandır abluka altında bulunan Gazze’de Hamas’ın kendisi tarafından üretilip geliştirildiği biliniyor. Elbette İran’ın Hamas’a füzelerin yapımında geçmişte destek verdiği ve birtakım malzemelerin Gazze’ye sokulmasında etkin olduğu inkar edilemez. Zaten Hamas yetkilileri de değişik tarihlerde İran’ın bu desteğini dile getirmiş ve teşekkür etmişlerdi.
Ama şimdi tam da İslam ümmetinin Filistin hassasiyetinin zirveye çıktığı bir ortamda birilerinin kurnazca bir tutumla SH85 füzelerinin İran’a ait olduğu iddiasıyla kampanya yapmaları ve İran’ın dışında Filistin’e sahip çıkan, destek veren hiçbir gücün olmadığı söylemini vurgulamaları olsa olsa zor durumdaki İran’ı aklama gayretinden başka bir şey olamaz.
Oysa İran’ın, Hamas’ın attığı füzeler üzerinden kendisini sevimli gösterme ve aklama çabası nafile!
Burada dikkat edilmesi gereken 2 husus var. Öncelikle İran’ın abartılı Filistin’e destek söylemi gerçek kabul edilse bile bu Irak ve Suriye’de işlediği suçların örtülmesini getirmez. Varsayalım ki İran Hamas’a ve diğer direniş gruplarına sonsuz destek vermiş olsun. Bu İran’ın zalim Baas diktasını korumak adına Suriye’de katlettiği masumları görmezden gelme nedeni olabilir mi?
İkinci olarak da İsrail’e füze atmak tek başına temize çıkmaya yetseydi, bu işi Saddam seneler önce ve gayet etkili biçimde yapmıştı zaten. 1991 Körfez Savaşı esnasında Saddam Scudlarla Tel Avivi’i sarsmıştı. Ama o zaman İran ve İrancılar bu eyleminden ötürü Saddam’a asla sempati falan göstermemiş, bilakis bu yaptığını, cürmünü gizleme çabası olarak yorumlamışlardı.
Ve haklıydılar da! Tel Aviv’e attığı füzeler Saddam’ın Irak ve İran halkına karşı işlediği korkunç zulümlerin örtülmesini asla getirmemeliydi!
Peki, şimdi değişen ne?