İran muhibleri panikte!

Dağlık Karabağ’da yaşanan çatışmalar İran muhiblerinin eteklerini tutuşturmuşa benziyor…

HAKSÖZ HABER

Ermenistan’ın Dağlık Karabağ’daki işgali ve son günlerde yaptığı katliamlar karşısında İran’ın aldığı tavır İran muhiblerini derin düşüncelere sevk ettirmiş olmalı. Aksi halde kimse sormamasına rağmen yine İran’ı aklama çabasına girişmelerini izah edemezdik. İran’ın açıktan veya üstü örtülü bir şekilde Ermenistan’a verdiği destek veyahut Azerbaycan’a yönelik menfi tutumundan dolayı İran’a karşı yükselen tepkileri yumuşatma gayretindeki kişilerin beyhude çabalarına şahit oluyoruz.

Nurettin Şirin geçtiğimiz günlerde çıktığı bir televizyon kanalında iyiden iyiye saçmalamış ve Hz.Peygamber’in bugün gelse İran’a yönelik menfi tutumumuzdan dolayı bizi kınayacağını söylemişti. Sosyal medyada epey dalga konusu olan Şirin aynı konuşmasında İran’ın tüm varlığını ümmete adadığını belirtiyor. Azerbaycan konulu oturumda bunları söyleyen Şirin asıl mesele etrafında ise tabiri caizse top çeviriyor. İran’ın kendini adadığı tek konunun ümmeti yerle bir etmek olduğuna Dağlık Karabağ konusundaki tavır alışında da şahit olduk. Ne diyelim, Allah akıl fikir versin.

Mücahit Gültekin de yine aynı şekilde İran söz konusu olduğunda “çok geniş bir çerçeve” çizerek konuyu bağlamından saptırmaya çalışmıştı. Gültekin’in “İran’ı koruma ve yaşatma” içerikli yazısının eleştirisini sitemizde yapmıştık:

İran söz konusu olduğunda “yetiştim” diyerek kervana katılacak isimlerden birisi de şüphesiz Salih Tuna’dır. “Yine avuçlarını yalayacaklar” başlıklı yazısında Rusya ile derin ilişkilerimizi gözler önüne sermeye çalışan Tuna, Rusya’nın arabuluculuğuyla imzalanan ateşkes antlaşmasını okuyunca ne düşündü acaba? Türkiye’yi sürecin dışına çıkartan, Azerbaycan’ın ilerleyişini durdurmak üzere imzalandığı açık olan ateşkes metni, Türkiye-Rusya-İran dostluk ve kardeşlik üçlüsünün “çok zor bir sınavı daha aşmasının” göstergesi midir? Rusya ve İran tam gaz Azerbaycan ve Türkiye’nin yanında yalanını dillendiren Tuna, İran’ın Rusya’ya ateşkes metninden dolayı teşekkür ettiğini de görmüştür herhalde. Ama açık ve objektif verileri değil, İrancıların üçüncü dünyacı komplo teorilerini ciddiye alırsak ortaya Salih Tuna’nın zikrettiği gibi bir resim çıkacaktır herhalde.

Üç isminde yaklaşımında dikkat çeken husus, sanki İran Türkiye ile çok iyi geçinmek istiyormuş da birileri bunların arasını bozmaya gayret gösteriyor. Gezi kalkışmasından başlayarak yakın coğrafyamızdaki halk ayaklanmalarına kadar İran’ın Türkiye ve Erdoğan karşıtı tutumunu acem kurnazlığı ile işlettiği herkesin malumu haline geldi. Ancak İran'a yakın isimler gerçekliği olabildiğince eğip bükerek  politik yalanları için kullanışlı hale getirmeye çalışıyorlar!

Gündem Haberleri

Tunceli ve Ovacık belediye başkanlıklarına kayyum atandı
Hakan Fidan'dan BRICS’e ortaklıkla ilgili bir teklif aldık
ABD'den Türkiye'ye "Hamas'a ev sahipliği yapmayın" uyarısı
10 Kasım dayatmasında yeni dönem: Törene katılmayan öğrenci için veliden savunma istediler
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: UCM'nin kararı "umut verici"