HAKSÖZ HABER
Doğu Perinçek “her devrin adamı” unvanını dünya siyasi tarihinde en çok hak eden isimlerden birisi olabilir. Yeri geldiğinde ulusçu hamasete sığınıp ardından Abdullah Öcalan ile bir araya gelebilir. Laik-Kemalist popülizm zirve yaptığında İslam düşmanlığının bayrak sallayanı olurken muhafazakar bir iktidar döneminde ise “İslami Uyanış Kurultayı” isimli bir organizasyonda temsiliyet makamında yer alabilir.
Son bahsettiğimiz hadise zamanında dindar-muhafazakarları "İran’a def etmekle" tehdit eden Perinçek’in son hezeyanını oluşturuyor. Mezhepçi İran’ın artık birkaç İrancı dışında kimsenin inanmadığı “vahdet türküleri” başlığı altında toplanabilecek programları var. Öyle sanıyoruz ki Dünya İslami Uyanış Kurultayı isimli program da buna benzer bir muhtevaya sahip.
Ancak zaten işlediği cürümler sebebiyle inandırıcılık ve samimiyet bahsiyle başı dertte olan İran öyle bir şey yapmış ki hepten kendisini komik duruma düşürmüş. İran merkezli Dünya İslami Uyanış Kurultayı’nda Türkiye’yi Doğu Perinçek temsil etmiş!
İşin özünde bu durum komik olmakla birlikte bir tezat barındırmıyor. İran rejimi gibi sorunlu bir İslami anlayışına sahip olursanız bu hususta yolunuz anca Doğu Perinçek gibilerine çıkar! Ne diyelim; İran’ın yeni mehdisi hayırlı olsun! Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş!
Doğu Perinçek ile mücrim İran rejiminin ortaklığı aslında yeni bir konu değil. Ancak Perinçek’i “İslami Uyanış Kurultayı” ismini verdiğiniz bir programa temsiliyet makamında çağırmanız hepten mantıktan, ahlaktan, akıl izandan yoksun olduğunuzu gösterir. Suriye’de eli kanlı Esed rejiminin yılmaz savunucuları olan Perinçek ve İran rejimi için mantık, ahlak gibi hususların artık bir değeri kalmadığını da ayrıca belirtmeye gerek yok gerçi!