ABD’li bir yetkili, ellerindeki istihbarat göstergelerine göre İran’da askeri ve nükleer programlarla bağlantılı büyük tesislerde yaşanan patlamaların İran’ın hava savunmasının bir kısmının ‘yüksek alarma’ geçtiğini iddia etti.
Yetkiliye göre uyarı durumundaki bu değişiklik, İran’ın karadan havaya füzelerinin tehdit olarak algılanan hedeflere ateş etmeye hazır olacağı anlamına geliyor.
CNN’e göre ABD’li yetkili ülkesinin bu göstergeleri nasıl elde ettiğinden bahsetmedi ancak ülkesindeki üst düzey yetkililerin İran’daki patlamalar ve bunlardan kimin sorumlu olduğu konusunda daha fazla bilgi edinmeye çalıştıklarını söyledi.
CNN’in haberinde ABD uyduları, casus uçakları ve gemilerin İran’ı rutin olarak izlediğini bilgisi verilirken, ABD’li birçok askeri yetkilinin Washington’un İran’daki alarm durumu ile ilgili istihbarat bilgisine sahip olup olmadığı konusunda kamuoyu önünde yorum yapmayı reddettiği ifade edildi.
ABD’li yetkili, ana endişelerden birinin, ABD ve İsrail tarafından saldırıya uğrayabileceğini düşünen İran'ın öngörülemez bir şekilde saldırabileceği olduğunu dile getirdi.
Yetkili, ABD’nin İran’ın hava savunma sistemlerini kullanma yeteneğine olan güvensizliğinden de endişe duyduğunu belirterek, İran’ın Ocak ayında Ukrayna uçağına füze fırlatarak yanlışlıkla düşürmesini hatırlattı.
İran devlet televizyonu, kimliği belirsiz bir güvenlik yetkilisine dayandırdığı haberinde Natanz Nükleer Tesisi’nde yaşanan kazaya dair yapılan soruşturmalarda sabotaj kanıtı bulunamadığını bildirmişti.
BBC Farsça ise ‘Vatanın Panterleri’ adlı bir grubun kendilerine mektup göndererek, olayın sorumluluğunu üstlendiğini duyurmuştu.
Diğer yandan Bloomberg’e göre Avrupa Havacılık Güvenliği Ajansı (EASA), İran hava sahasında uçan yolcu uçaklarının, İran’ın hava savunma güçleri tarafından yanlışlıkla hedef alınabileceği konusunda uyardı.
EASA tarafından dün yapılan açıklamada, tehlikeli güvenlik durumu, sivil havacılık ve askeri operasyonlar arasındaki zayıf koordinasyon nedeniyle dikkatli olunması önerilerek, farklı hava savunma sistemlerinin varlığı nedeniyle sivil uçakların tespit edilmeme riski olduğuna dikkat çekildi.
Kaynak: Şarkul Avsat