“İran, Afganistan'dan Bu Yana ABD ile Birlikte”

Lübnan İslam Meclisi Başkanı Şii lider Muhammed Ali El Huseyni, İran’ın uygulamalarının tüm coğrafyayı parçaladığını belirterek “İran, Afganistan'dan bu yana ABD ile birlikte” dedi.

Lübnanlı Şii din adamı Muhammed Ali el Huseyni, İran’ın bölgede kurguladığı yıkıcı politikalar ve Şiilik üzerine Yeni Şafak gazetesinden Cihat Arpacık’a konuştu. Diğer ülkelerde Şiilik adına İran güdümüne giren grupların vatanlarına ihanet ettiğini söyleyen Huseyni, İran’ın Farısi-Safevi politikalarına Şiileri alet ettiğini söyledi. Bölgede yeni bir harita kurulmak istendiğine dikkat çeken Huseyni, “Türkiye’ye tarihi bir görev düşüyor. Bu projeyi engellemeli. Güçlü bir ülke olan Türkiye bunun için harekete geçebilir” dedi. Çok sayıda ülkeyi ziyaret ederek Şiilerle bir araya gelen Huseyni, bölgedeki Şiileri İran’a karşı uyarmaya çalıştığını söyledi.

SURİYE, ESED'İN ELİNDEN ÇIKARSA HİZBULLAH DÜŞER

* Hizbullah’ın Suriye’de savaşmasının ülke içindeki yansıması nasıl?

Genellikle vatansever Lübnanlılar, Hizbullah’ın Suriye’de savaşmasının karşısında duruyor. Ama bazı Lübnanlılar istemeseler bile kendilerini zorunda hissediyorlar. Çünkü, bu Şiiler mezheplerini korudukları için orada olduklarına inandırıldı. DEAŞ’ın Suriye’deki kutsal Şii makamlarına saldıracağı yönünde propaganda yapılıyor. Evet, Hizbullah Suriye’de kim savaşa dâhil oldu ama bunu Esed için yapmadı. Hizbullah kendi mevcudiyeti için Suriye’de savaşıyor. İran’dan Hizbullah’a giden yardımlar Suriye üzerinden gidiyor. Eğer Suriye Esed’in elinden çıkarsa Hizbullah da düşer. Hizbullah Suriye’den çıkarsa Lübnan’da da siyasi olarak bitecek. Lübnan içindeki gücünü korumak için Suriye’de savaşıyor, kamuoyunu bu şekilde oyalıyor.

HEDEFLERİ TAHRAN'DAN BEYRUT'A KADAR BİR HAT

* İran’ın bölgedeki kısa vadeli projesi ne?

İran için Irak-Suriye-Lübnan hattının korunması hayati önemde. Şu anda bu hattın tamamlanması için sadece Tel Afer kaldı. Bu bölge İran için çok stratejik. Eğer İran burayı da alırsa Tahran’dan Beyrut’a kadar hat tamamlanmış olacak. Bu büyük bir proje. Bu nedenle Hizbullah hem kendi bekası için hem de İran’ın bu projelerini hayata geçirmek için savaşıyor.

İRAN, AFGANİSTAN'DAN BU YANA ABD İLE BİRLİKTE

* Musul Operasyonu’nda İran ile ABD beraber savaştı. Bu durum İran’ın iddialarına ters değil mi?

İran’ın siyaseti gerçekten çok zekice kurgulanıyor. ABD Afganistan’a girince İran yanındaydı, Irak’ta böyle oldu bugün de aynı oluyor. Mesela ABD, Kasım Süleymani’nin kontrol ettiği paramiliter orduları terörist olarak nitelendiriyor ama Kasım Süleymani’nin kontrol ettiği bu ordulara -Musul örneğindeki gibi- yardım ediyor. Bunların yanında İran ABD’nin bölgede istediklerini askeri olarak yapıyor. Irak-Suriye sınırındaki Tanif’te ABD özel kuvvetleri konuşlandırılmıştı.

ABD VE İRAN'IN TAKTİĞİ SÖZDE DÜŞMANLIK

Bölgeden aldığım son haber, Süleymani tarafından güdülen milis örgütlerden daha fazlası bölgeye yönlendirildi ve ABD Özel Kuvvetleri bölgeyi onlara bırakıp geri çekilmeye hazırlanıyor. İki devlet de meşruiyetini birbirlerine karşı beslediği sözde düşmanlık üzerinden sağlıyor ama birbirlerinin tam anlamıyla yoldaşı. 'Amerika En Büyük Şeytan' sloganları atıyor ama aynı zamanda İran’la ABD beraber omuz omza savaşıyor. İran’ın sözü farklı, fiili farklı.

IRAK VE SURİYE BAĞLANTISI KESİLMEK İSTENİYOR

* Bölgede yeni bir harita ortaya çıkarılmak istendiğine yönelik iddialar var?

Bölgemizi tekrar bölmeye çalışıyorlar. Suriye’yi Nusayri bölgesi, Sünni bölgesi ve PKK kontrolünde bir devlet olarak bölmeye çalışıyorlar. ABD’nin asıl amacı Türkiye’nin Irak ile Suriye arasında bağlantısını kesmek. Şu anda Türkiye’nin tarihi bir görevi var. Bu projeyi engellemeli. Güçlü bir ülke olan Türkiye bunun için harekete geçebilir.

HAMANEY'İN EMRİNDEKİLERİ HAİN OLARAK GÖRÜYORUM

* Bölgedeki yeni denklemde İran’ın kullandığı mezhepçi paradigmanın etkisi nedir?

Şiiler iki bölüm. Bir bölüm Velayet-i Fakih anlayışıyla hareket ediyor ve İran planlarına destek veriyor. İkinci kısım Şiiler bunun karşısında duruyor. Ben de o ikinci Şiilerden biriyim. Bu proje bizim ülkelerimizi tehdit ediyor. Türkiye’de Şiiler var ama bu Şiiler devletin arkasında duruyor memleketleri için çalışıyor. Biz de böyle olmak istiyoruz. Hasan Nasrallah Lübnanlı, Lübnan’da yaşıyor ama Lübnan için çalışmıyor. Onun lideri Hamaney. Yemen’de Bedrettin el Husi’nin Yemen’in maslahatı için çalıştığını söyleyebilir miyiz? Irak’ta da böyle, Bahreyn’de Şeyh İsa Kasım’ı bir Bahreyn vatanseveri olarak görebilir miyiz? Onlar Hamaney’in emrinde. Ben bunların hepsini hain olarak görüyorum. Bunların yanında Suriye ve Irak’ta da İran’ın bu projelerine destek veren Sünniler de var.

ŞİİLERİN HAMİSİ OLDUĞU İDDİASININ İÇİ DOLU DEĞİL

* İran’ın tüm Şiilerin hamisi olma iddiası ne kadar kapsayıcı?

İran’ın evet öyle bir iddiası var ama bu iddianın içi dolu değil. İran tüm bunları yaparken tamamen siyasi çıkarlarına uygun davranıyor. Lübnanlı, Iraklı, Yemenli Arap Şiilere hayran değiller. İran Halep’i, Bağdat’ı, Beyrut’u, San’a’yı aldı. Sadece bunun peşinde.

HAMANEY, KENDİSİNİ İSLÂM ALEMİNİN LİDERİ SANIYOR

* İran’ın Filistin meselesine müdahil olma çabasını nasıl okuyorsunuz?

Bölge için en tehlikeli durumlardan biri bu. Kendini Filistin’in hamisi olarak göstermeye çalışıyor. Bu çok büyük bir yalan. Hamaney böyle yaparak kendini tüm İslam âleminin lideri olarak kabul ettirmeye çalışıyor. İran, Filistin’i Sünni dünyada sempati kazanmak, sonrasında da kendini kabul ettirmek için kullanıyor. Bunun için sivil toplum kuruluşları üzerinden askeri yapıları da şekillendirmeye çalışıyor.

ŞİİLER İRAN'DAN KURTARILMALI

* Sadr’ın Suudi Arabistan ziyaretini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Suudi Arabistan mezhepçiliği bir kenara bırakmak için çeşitli adımlar atmaya başladı. Sadr’ın Riyad ziyaretini bu bağlamda okumakta fayda var. Buna destek veriyorum. Çünkü Irak Şiilerinin İran’dan kurtarılması lazım.

Mekke ve Riyad'a füze İran'ın talimatı

* Suudi Arabistan, Katar’ı abluka altına almaya çalışıyor, bu durum Katar’ı İran’ın yanına daha çok itmez mi?

Katar İran’ın dostu değil. İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif ve Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil Cubeyr İstanbul’da görüştü. İki devlet arasında münasebetin bulunması son derece normal. Ama İran, Katar ile Suudi Arabistan arasındaki bu krizin daha da tırmanmasını istiyor. Bu krizden çok kazanıyor. Türkiye bu tür krizlerde daha fazla inisiyatif almalı. Bu konunun daha da çetrefilli hale gelmemesinde Türkiye Cumhurbaşkanı’nın diplomatik ziyaretlerinin çok büyük faydası var.

MEKKE VE MEDİNE'YE HAKİM OLMAK İSTİYOR

* Yemen’den Riyad ve Mekke’ye atılan füzelerde İran’ın rolü var mı?

Bu kesinlikle İran talimatıyla oldu. Buna eminim! 1979 Devrimi’nden bu yana İran’ın amacı Mekke ve Medine’ye hâkim olmak. Mekke’nin en önemli yer olduğunu İran da biliyor. 1987 yılında Kâbe’nin işgal edilme girişimi İran eliyle organize edildi.

SAVUNMAK İÇİN BİR ARAYA GELİRİZ

Sonrasında Mekke ve Medine’nin Suudi Arabistan’dan alınarak uluslararası bir organizasyona devredilmesini isteyen çıkışlar yapmaya başladı. Kutsal beldelere önce siyaseten hâkim olmak için çalışıyor. Nihai hedefleri bu. Hac meselesini de siyasi amaçlarına alet etmeye çabalıyor. Tüm bunlarla birlikte İran bunun büyük bir savaşın kapısını aralayacağından da çekinmiyor! Eğer Mekke veya Medine’ye bir şey olursa tüm Müslümanlar tüm siyasi ihtilafları bir kenara bırakıp buraları savunmak için yan yana gelecek.

Farısi projesini tamamlamak için çalışıyor

* İran’ın siyasetini belirleyen en önemli mefhum Şiilik mi Farısilik mi?

Mesela Azerbaycan, bu ülkede genellikle Şiiler yaşıyor değil mi? Ve Azeriler ile Ermeniler arasında ihtilaf bulunuyor. Bu kamplaşmada İran’dan beklenen Şiileri desteklemek olur değil mi? Hayır! Ermenistan’ı destekliyor ve Azerbaycan’a tavır alıyorlar. İran devleti bir Farısi projesi. İran’daki Ahvaz bölgesinde yaşayanlar da genellikle Şiiler.

MÜSLÜMANLAR ÖLÜME GÖNDERİLİYOR

Ama çoğu Arap İran rejimi onları katlediyor, tutukluyor, zulmediyor. Tüm Şiiler İran’ın yanında değil. Lütfen böyle bakmayın. Farısi projesini tamamlamak için Iraklı, Lübnanlı Arap Şiiler, Afganistanlı Arap Hazaralar alet edilip ölüme gönderiliyor. Şiiler arasında sadece siyasi anlamda bir farklılık yok aynı zamanda inanç anlamında da farklılık bulunuyor. Biz sahabelere küfretmeyiz, onlara saygı gösteririz.

MERHAMETSİZLER

* DEAŞ’la savaştığını iddia eden Haşdi Şabi milislerinin zulmü artık saklanamayacak bir noktaya geldi. Burada asıl sorumluluk kimin?

Bu sıkıntı özellikle Irak’ta yaşanıyor. Onların hiçbir merhameti, hiç şefkati yok. Haşdi Şabi grupları arasında da kardeşlik, merhamet yok. DEAŞ zulmediyor ama Haşdi Şabi de zulmediyor. Bu zulmün sorumluluğu tamamen Iraklı Şii mercilerde özellikle de Sistani’de. Öyle düşünüyorum ki Irak’tan dünyaya yansıyan bu görüntüler uzun bir süre daha devam edecek.

KÖTÜ GÖSTERİYORLAR

* İran karşıtı Şiilerin sesi neden bu kadar zayıf?

En önemli suç medyanın. Basın sürekli kötü insanları görüyor. Şiilerin içinde hiç mi iyi insan yok? Basın bunların hakkında konuşmuyor. Hep kavgacıları gündeme getiriyor.

Röportaj Haberleri

Suudi Arabistan'da İslam, sekülerleşme ve Bin Selman reformları
“Filistin özgürleşmediği sürece, bu travma asla geçmeyecek”
Netflix abonelerine yalnızca eğlence değil "politik görüşlerini" de satıyor
Nazmul İslam: Bangladeş’te devrim bir süreç esas mesele şimdi başlıyor!
"Sinvar’ın yolunu sürdüreceğiz"