1999 Bağdat doğumlu ve ortaokul mezunu Cebir, temmuz ayında ülkesini terk ederek, insan kaçakçıları aracılığıyla önce Belarus’a gitti, ardından yasal olmayan yollarla Litvanya’ya kadar ulaşabildi.
Ancak Iraklı genç kaldığı kampta zor yaşam şartları ve kötü muameleye dayanamayarak gelecek bulamadığı ülkesine dönmek zorunda kaldı.
Cebir, meşakkatli ve umutsuzlukla sonuçlanan yolculuğunu Bağdat’ın eş-Şule bölgesindeki baba evinde AA muhabirine anlattı.
"Irak’ta umut görmediğim için yurt dışına giderek gelecek aramaya çalıştım." diyen Cebir, "Yüzlerce genç gibi burada okusam da çalışsam da bir şey elde edemeyeceğimi biliyorum. Ailem, Irak’ı terk etmeme karşıydı. Onlara iki haftalık seyahate çıkıp geri döneceğimi söyledim." şeklinde konuştu.
"Hapishaneden kaçarken tekrar hapishanede yaşamak istemedim"
Bir grup arkadaşla Belarus Büyükelçiliği'nden vize aldıklarını ve 3 gün içerisinde bu ülkeye vardıklarını aktaran Cebir, şöyle devam etti:
"Burada da 4 gün içerisinde bir insan kaçakçısıyla tanışarak başka yere gitmeye çalıştık. Litvanya sınırına doğru yola çıktık ve oradaki askeri noktayı tek tek ve gizli şekilde geçerek ülkeye giriş yaptık. Benim hedefim; oradan Almanya’ya geçmekti. Ancak Litvanya’ya giriş sırasında arkadaşlarımdan biri kamerasıyla görüntü almaya çalışınca askerler peşimizden koşarak bizi yakaladılar ve mülteci kampına bıraktılar. Kamptaki askerler bize çok kötü davranıyordu. Yemek ve içecek konusunda sıkıntılar vardı ve ayrımcılığa maruz kalıyorduk. Askerler bize; ‘Siz Araplar teröristsiniz ’diyordu ve bizi sopayla dövüyordu, göz yaşartıcı gaz bile kullanıyorlardı. Üzerimize köpek bile salıverdiler. Kaldığım kampın büyük bölümü 2003 sonrası dünyaya gelen Iraklı gençlerden oluşuyordu. Ben, hapishaneden (Irak) kaçarken orada da hapishanelerde yaşamak istemedim ve durumu görünce geri dönme kararı aldım."
Kamptaki kötü muameleye karşı gösteri yapan arkadaşlarından iki kişinin kayıplara karıştığını anlatan Cebir, kendilerinden hala haber alınmadığını söyledi.
Ali Şakir Cebir, Iraklıların yanı sıra Suriye, Afganistan ve Afrika ülkelerinden de gençlerin kamplarda bulunduğunu kaydetti.
Irak’a dönmek istediğini bildirince de Irak makamları tarafından geri getirildiğini ifade eden Cebir, şuan inşaat malzemesi satan bir dükkanda çalışarak, 3 erkek, 2 kız, baba ve anneden oluşan ailesinin geçimine yardımcı olmaya çalışıyor.
Sağ gözünü savaşta kaybeden baba
Genç Cebir’in 62 yaşındaki babası Şakir Cebir de, Irak’ta gençlerin geleceğinden kaygı duyduğunu ifade ederek, "Irak’ta gençler hamallık bile yapamaz durumda. Bu ülkede gençlere hiçbir çalışma fırsatı ve imkanı bulunmuyor. Hepsi ülkeden kaçmak istiyor. Ben, her şeye rağmen oğlumun yurt dışına kaçmasını istemiyordum ama tutamadım da. Evi, bu yaşta kurduğum bir tezgahta sebze satarak geçindiriyorum. 17 yıl Musul'a bağlı Sincar, Telafer ve Baac’da askerlik yaptım. İran-Irak Savaşı’nda sağ gözümü kaybettim ama şu an maaşım bile yok." diye konuştu.