Irak’ın Haris’leri...

MUSTAFA ÖZCAN

Geçen cumartesi günü Lalegül FM’de Haber Müdürü İbrahim Soydan Erden ile program yaparken az kalsın büyük bir gaf yapıyorduk.

Programı bitirirken online ortamda ekranda bir gazete vardı ve Haris el Ubeydi’nin öldürüldüğünü haber veriyordu. Fotoğrafta ise Haris ed Dari vardı. Harisler anlaşıldığı kadarıyla hadislerde Asaibu’l Irak olarak adlandırılan Irak’lı cihat bölüklerini temsil ediyorlar. Haberi görünce, birden insiyaki olarak yani elimde olmayarak İbrahim’e çıkıştım, bu haberi daha önce niye göstermediğini sordum. O da haberin yeni geldiğini söyledi. Lakin sonrasında, haberin o günün gazetelerinin hemen hemen hepsinde yer aldığını gördük. Hem de diğer Haris’in yanlış fotoğrafıyla. Hepsinde de ne hikmetse Ed Dari’nin fotoğrafı vardı. Ed Dari’nin fotoğrafını görünce aklıma iki şey geldi. Birkaç hafta önce Yaşayan Filistin Sempozyumu’nda görüştüğümüz aklıma geldi ve müteessir oldum ve vefatına teessüf ettim. İkinci olarak; haberin mahrecinde, Bağdat’ta el Şavaf Camii’nde hunhar bir saldırıya maruz kaldığı ve bu şekilde öldürüldüğü ifade ediliyordu. Bu cihetle de bana haber garip geldi. Garip gelmesinin nedeni şuydu; Haris ed Dari, Bağdat’ta yaşamıyor ve gönüllü ve biraz da icbari olarak sürgünde yaşıyordu. Dolayısıyla Bağdat’ta bulunması ve bu şekilde öldürülmesi imkansızdı. Bundan dolayı haber bana garip geldi. Özellikle Ahmet Kubeysi, Muhammed Ahmet Raşid ve Haris ed Dari gibi çok sayıda Iraklı ilim adamı ve önder Irak’tan uzak yaşıyor. Bunların ortak bölenleri de Sünni olmaları. Arz ettiğim gibi stüdyo çıkışında gazetelere bir göz attım ve hepsinde Haris el Ubeydi’nin şehit olduğu haberine Dari’nin fotoğrafının iliştirildiğini gördüm ve bu hayretime mucip oldu. Bu defa da yine İbrahim arkadaşımıza seslenerek ‘iyi ki yorum yapmadık, yoksa biz de gazetelerin yanlış fotoğraf seçiminin kurbanı olacak ve Dari’yi öldürdükten sonra yeniden diriltecektik’ dedim. Irak Meclisinde temsil edilen en büyük Sünni kütlenin ve blokun lideri olan el Ubeydi’nin kimler tarafından öldürülmüş olabileceği noktasında da aklıma ilk gelen tekfir ve suikast yöntemine bulaşmış el Kaide oldu. Elbette Irak’ta kim kimdir iyi tayin etmek mümkün değil. Lakin dostlarımızdan İsam er Ravi merhumun da yine bu kesim tarafından öldürüldüğü sonra tebeyyün etmişti.

Haris el Ubeydi’den bahsederken Haris ed Dari’den bahsetmemek olmaz. Laf birisinden açılmışken ötekini ihmal etmek mürüvvete sığmaz. O da son sıralarda geçmişte Cezayir bağımsızlık savaşı ve benzeri savaşlarda yaşanan bir geçici hükümet formülüyle gündeme geldi. Maliki yönetimini işgalin bir oyuncağı ve maşası olarak gören direnişciler kendilerini temsil eden bir siyasi vitrine kavuşmak istemişler. Bundan dolayı da geçici milli hükümet formülünü gündeme getirmişler ve bunun temsilciliğini de Haris ed Dari’ye teklif etmişler, o da kabul etmiş. Haris ed Dari de televizyonlarda yayınlanan konuşmasında söylediği gibi bu yetkilendirmeyi kabul etmiş ve şimdilik kuruluş aşamasında olan Irak Geçici Milli Hükümetinin sözcülüğünü yapmaya başlamış. Haris ed Dari kimdir? Bu soru önemli bir soru ve 1917 ile 1920 arasında İngilizlere karşı destansı Irak milli mücadelesini ilk başlatanlardan birisi ataları olmuştur. Şeyh Dari Al-i Mahmut 12/8/1920 tarihinde Sevretü’l İşrin olarak anılan devrimin fitilini ateşlemiştir. O anlamda Şeyh Dari Irak’ın bir Sütçü İmamıdır. Bazılarınca otoriter ve toparlayıcı değil de dağıtıcı bulunsa bile Şeyh Haris ed Dari çok karizmatik bir lider olarak temayüz etmektedir. Geçici Milli Hükümetin en önemli iki önceliği askeri ve diplomatik yollarla işgali bitirmek ve fitne-i taifiyye olarak anılan Iraklılar arasında mezhep ayrımına dayalı ayrımcılığa son vermektir. Daha doğrusu bu yolla taifiyye olarak anılan mezhep ayrımcılığı ile şuubiyye olarak anılan ırk ayrımcılığına ve ayrılıkçılığına neşter vurmak ve bu iki hastalığı tedavi etmek niyetindeler.

Irak’ta baş döndürücü gelişmeler yaşanıyor. Bu bağlamda, 10 kadar direniş grubunun bir siyasi çatı etrafında birleşmesi ve bir araya gelmesi murat ediliyor. Bunlardan bir kısmının oluru alınmış ve diğer kısmı da projeye sıcak bakıyormuş. Bu bağlamda, direnişçilerin siyasi bir vitrini olarak oluşturulan direnişin siyasi bürosu veya konseyi’nin genel sekreterliğine de Ali el Cebburi getirilmiş. Ali Cebburi ile Haris ed Dari arasında bir koordinasyon sağlanmaya çalışılıyor. He’yetü’l ulema ile daha önce Hizb-i İslami arasında bazı anlaşmazlıklar çıkmış ve bunun sonucu Hizb-i İslami Heyet’e biraz mesafeli durmaya başlamıştı. Amerikan askerlerinin çekilmesi arafesinde taraflar geleceğe yönelik hazırlıklar yapıyorlar. Bu bağlamda, gerçekten de Irak’ın iki öncelikli hedefi, Amerikan işgaline son vermek ve Irak genelinde Şiilerle Sünniler ve onun dışında Kürtlerle Araplar arasında birlik ve beraberliği sağlamak olacaktır. Ancak işgalin enkazı bu suretle kaldırılabilir.

VAKİT