Savcı çapraz sorguda Pekin'e, İşçi Partisi'nde (İP) ele geçirilen Karargâh Evleri'ne ilişkin belgeyi hatırlattı ve "Bundan haberdar oldunuz mu?" diye sordu. 'Evet' cevabını veren Pekin, bir başka soru üzerine "çok gizli" ibareli belgenin İP'e nasıl sızdırıldığı konusunda herhangi bir soruşturma açılmadığını belirtti.
İnternet Andıcı davasının dünkü duruşmasında Genelkurmay İstihbarat Daire eski Başkanı Korgeneral İsmail Hakkı Pekin'in sorgusu yapıldı. Pekin'e Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, İşçi Partisi'nde yapılan aramalarda ele geçirilen Karargâh Evleri'ne ilişkin belgeyi sordu. Pekgüzel, "MİT, 29 Mart 2007'de Genelkurmay'a İşçi Partisi'nin Hava Kuvvetleri Komutanlığı içerisinde bir yapılanması bulunduğuna dair bir bilgi notu gönderiyor. Siz bu bilgi notundan haberdar oldunuz mu?" dedi. Söz konusu nottan haberdar olduğunu söyleyen Pekin, 'çok gizli' ibareli belgenin bir nüshasının kozmik odada saklandığını, diğer nüshasının da Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na gönderildiğini söyledi. İşçi Partisi'nin Hava Kuvvetleri içerisindeki yapılanmasına ilişkin MİT raporunun yine aynı siyasi oluşuma sızdırılmasına ilişkin soruşturma açılmaması dikkat çekti. Zira söz konusu rapor, bizzat MİT müsteşarı tarafından Genelkurmay'a elden verilmişti. İsmail Hakkı Pekin, İnternet Andıcı'nın Genelkurmay çalışma usullerine göre hazırlanmış yasal bir belge olduğunu da belirterek, "Keşke silme ve kırpma işlemi yapılmasaydı da gerçekler ortaya çıksaydı." şeklinde konuştu.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce ifadesi alınan emekli Albay Sedat Özüer ise bir soru üzerine, kapatılan kara propaganda sitelerinin sadece erişimlerini engellediklerini anlattı. 'İrticayla Mücadele Eylem Planı' belgesinin 12 Haziran 2009 tarihinde basında yer aldığının, daireye gittiğinde kendisine söylendiğini belirten Özüer, konu ile alakalı olarak önce yorum yapması için Dursun Çiçek'i beklediklerini söyledi. Daha sonra da emekli Albay Dursun Çiçek, Şirin Ünal ve Albay İlker Ziya Göktaş ile birlikte eski Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Hasan Iğsız'ın makamına gittiklerini belirten Özüer, "Şirin Ünal paşam ile Dursun Çiçek albayım Iğsız paşanın makamına girdi. Biz de geri döndük.'' dedi. Söz konusu belgenin basında yer aldığı 12 Haziran 2009 tarihinde dairede bilgisayarların tamamen kapatılması ve kullanılmaması konusunda emir verildiğini belirtti. Askerî savcılığın olaya el koyduğunu ve Dursun Çiçek'in şubesinden 14 bilgisayarı götürdüklerini kaydetti. Belgelerin imha işlemlerinin tutanak altına alındığını dile getiren Özüer, "Akşam bu işlemin yapılması daire başkan vekilinin tez canlılığından oldu. '' dedi.
Fazlı Mert / Zaman