8 Aralık 2016 tarihi Filistin’de ilk intifadanın patlak vermesinin 29. yıl dönümüdür.
İntifada, 7 Aralık 1987’de Filistinli işçileri taşıyan arabaya bir yahudinin kamyonetiyle çarparak dört Filistinlinin ölümüne dokuz Filistinlinin de yaralanmasına sebep olması üzerine başladı. Olayda ölen ve yaralanan Filistinliler Gazze Şifa Hastanesi’ne getirildi. Tümü İslami hareket mensubu olan Gazze İslam Üniversitesi Öğrenci Meclisi üyeleri de hastaneye giderek yaralılarla ve ölenlerin aileleriyle ilgilenmeyi kararlaştırdılar. Bu kararlarını hoparlörlerle duyuran öğrenciler halkı da Şifa Hastanesi etrafında toplanmaya çağırdılar.
Halk Gazze İslam Üniversitesi Öğrenci Meclisi’nin çağrısına uyarak 8 Aralık 1987 sabahı erken saatlerden itibaren Şifa Hastanesi’nin etrafını sarmaya başladı. Ardından işgalci askerler gelerek kalabalığın dağılmasını istedi. Kalabalık dağılmamakta direnince askerler üzerlerine ateş etti. Ama halk yine dağılmadı ve işgalci askerlere taşlarla karşılık verdi. İşte bu olay intifadanın başlangıcı oldu.
Bu olaydan sonra Filistin’in ve özellikle Gazze bölgesinin her tarafında işgalci askerler taşlandı. İfade ettiğimiz üzere intifada İslami hareketin öncülüğünde başlatılmıştı. Daha sonra bu hareketin bütün Filistin’e yayılmasını ve tüm halk tabanına mal edilmesini sağlayan da İslami hareket oldu. Bu hareket intifadanın ilk günlerinden itibaren özellikle ona öncülük etmek ve direnişi yönetmek amacıyla kısa adı Hamas olan Filistin İslâmî Direniş Hareketi adında bir teşkilat oluşturdu.
14 Aralık 1987’de yani intifadanın altıncı gününde de Filistin İslami Direniş Hareketi (Hamas) adına Gazze’nin her tarafında bildiri dağıtıldı. Harekete mensup gençler de işgal kuvvetlerine karşı eylemlerde öncülük görevi görüyorlardı.
Hamas, 1987 intifadasıyla birlikte şekillenmiştir ancak intifadanın gölgesinde biri birden ortaya çıkmış değildir. Mayasını Müslüman Kardeşler cemaatinin 1948 Savaşı’nda Filistin’e gönderdiği mücahitlerin bu topraklarda kurduğu İslâmî Hareket oluşturuyordu. Kurucuların da tamamı bu hareketin mensuplarındandı. Dolayısıyla geçmişi, çizgisi ve kurucu tabanı bilinen bir teşkilattı.
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ)’ne bağlı grupları temsil eden Birleşik Yönetim’in devreye girmesi ise intifadanın başlamasından kırk gün sonradır. Hamas, Birleşik Yönetim’e girmedi. Ancak bu yönetimle zıtlaşmaktan ve Filistin halkı arasında ayrılığa yol açacak faaliyetlerden de kaçındı.
1987’de başlayan ilk intifadanın hızını kesen gelişme FKÖ’nün 1991’de siyonist işgal rejimiyle gizli görüşmelere girmesi oldu. Bu görüşmeler yüzünden FKÖ’ye bağlı gruplar artık intifadanın içinde pek fazla yer almamaya başladılar. Bu görüşmeler Madrid görüşmeleri adıyla daha sonra açıktan yürütülmeye başlandı ve 1993’te işgal rejimiyle Oslo İlkeler Anlaşması imzalandı. 1994’te imzalanan Kahire Anlaşması’na bağlı olarak da Filistin Özerk Yönetimi kuruldu. Fakat bu anlaşmalarla FKÖ’nün işgal rejimini resmen tanımasına rağmen bir Filistin devletinin kurulmasına fırsat verilmedi.
Aksa intifadası olarak da adlandırılan ikinci intifada işgal rejiminin eski başbakanlarından Ariel Şaron’un avanesiyle birlikte Eylül 2000 sonunda Mescidi Aksa’ya baskın düzenlemeye kalkışması üzerine patlak verdi ve bu intifada da uzun süre siyonist işgal rejimini uğraştırdı.
Üçüncü intifada ise işgal rejiminin Mescidi Aksa’yı Filistinlilerle yahudiler arasında paylaştırmayı amaçlayan bir yasa tasarısını gündemine alması üzerine patlak verdi. Daha çok ferdi eylemlerle yürütülen bu intifada ise on beş aya yakın bir süreden beri devam ediyor.
Bütün bu intifadalar siyonist işgal rejimine Filistin halkının haklarından ve davasından vazgeçmeme konusundaki kararlılığını göstermiştir.
YENİ AKİT