Özgür-Der Sarıyer Temsilciliğinin Ramazan ayı boyunca her Perşembe gerçekleştirdiği iftar sohbetlerin bu haftaki konuğu sitemiz yöneticilerinden Ahmet Yasin Elki idi.
Ali Değirmenci’nin “İslami Kimliğimiz ve Mısır Direnişi” konulu sohbetiyle başlayan etkinlikler dizisinin geçtiğimiz haftaki konuğu Hamza Türkmen idi. Türkmen’in “Ramazan ve Mısır” başlıklı sunumunun ardından, Sarıyer Temsilciliğinin bu haftaki sohbetine Ahmet Yasin Elki katıldı.
Elki, “İnternet ve Sosyal Medyanın Kullanımı” başlıklı sunumunda, bilgisayar ve internetin tarihi arka planı ile ilgili girişinden sonra özetle şu hususlara değindi:
- Müslümanlar olarak teknolojik gelişimleri ve özellikle internet ve sosyal haber ve paylaşım ağlarını kullanmayı iyi bilmeliyiz.
- Bu araçlar sadece seküler kesimlerin propagandalarını yaygınlaştırdıkları alanlar olarak görülmemeli, haber, haber-yorum, video, makale, anti-propagandif konularda Müslümanların da bu araçlardan azami derecede istifade etmesi gerekli ve farzı kifaye konumundadır. Olumlu örnek olarak Filistinliler ve özellikle Hamas, internetin propagandif kullanımında oldukça başarılılar. Bunlara Suriyeli direnişçiler de eklenebilir. Bizler Suriye direnişinin başından beri, yoğunlukla bu insanların cep telefonu görüntülerinden faydalanarak Suriye hakkında önemli bilgiler edindik. Eğer sadece maddi ve fiziki güçleri olan kesimlerin haberleriyle sınırlı kalsa idik, birinci körfez savaşındaki CNN’in çizdiği tabloya mahkum bir duruma düşebilirdik. Olumsuz örneklere ise Afganistan’da Taliban ve El-Kaide verilebilir. Müslümanlar kendilerini ifade etmede şeffaflık, haberleşme ve propaganda konularında daha aktif olmakla yükümlüdürler.
- Facebook, Twitter gibi alanlardan uzak kalmak bir çözüm değildir. Bu alanların ne kadar etkili olduklarını Ortadoğu intifadalarında gözlemledik. Hakeza Gezi olaylarında da. Eğer Müslümanlar aktif olarak bu alanları kullanmasaydı, dezenformasyonları açığa çıkarmasaydı, çok ciddi sorunlarla yüzyüze gelebilirdik. O halde bu alanların ehemmiyetini ve kitleler üzerindeki etkilerini daha ciddi araştırmalı; öğrenmeli ve daha aktif olarak kullanmalıyız.
- Gerek birinci körfez savaşı döneminde, gerek 28 Şubat ve 11 Eylül süreçlerinde, gerekse son 7-8 yıldır Türkiye ve Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler, haber ağlarının, görüntülü bilgilenme ve dezenformasyon yöntemlerinin ne kadar önemli olduğunu İslami kamuoyuna bir kez daha kanıtlamıştır. Nitekim yaşadığımız hukuksuzluklar ve mağduriyetlerin dile getirilmesi, baskı alanları oluşturması, İslami kesimlerin duyarlılıklarının geliştirilmesi ve karşıt kesimlerin yalan ve korkularının afişe edilmesi konularında da haber sitelerimizin taşıdığı önemi gösteren sayısız örnekler yaşadık.
- Suriye meselesini sahih ve net bir tarzda okuma, Ortadoğu İntifadalarında doğru bilgilenme, Ergenekon süreci, halkın genel maslahatlarının korunması, dezenformasyonların afişe edilmesi, sağlıklı ve doğru bilgi ve yorumlarla kitlelerin zihni melekelerinin berraklaştırılması gibi konularda dergiler, haber siteleri, sosyal paylaşım ağlarının etkin ve aktif kullanımı ve bunların desteklenip çoğaltılması, olmazsa olmazlarımız arasındadır.
- Çocuklarımız üzerindeki olumsuz etkilerini kırma amaçlı önlemler almak da bir o kadar önemlidir. Nitekim internet kullanıcılarının %25’i zararlı siteleri, %50’den fazlası sadece facebook, twitter gibi sosyal paylaşım ağlarını ve ancak %10-15’i bilgilenme amaçlı (o da az zaman harcayarak) internette vakit geçirmektedir. Çözüm çocuklarımızın elinden bu imkanların alınması ya da cezalandırmalara gidilmesi değil, kontrollü ve bilinçli kullanımın eğitim yoluyla verilmesi ve sanal alem dışında alternatif alanların zenginleştirilmesiyle mümkün olacaktır.
Elki’nin İslami kimliğimizin gerektirdiği sorumlulukları örneklerle zenginleştirerek dile getirdiği sunumu, çay ve tatlı ikramının ardından karşılıklı soru cevap bölümüyle nihayete erdi.
Özgür-Der Sarıyer’in bir sonraki Perşembe iftarının konuğu Özgür-Der Genel Başkan Yardımcısı ve Yeni Akit gazetesi yazarı Kenan Alpay olacak.