Alman Anayasa Mahkemesi'nin, dış istihbarat servisi BND'nin iletişim araçlarını izlemesinin anayasaya aykırı olduğuna hükmetmesi Rheinpfalz gazetesinde yorumlanıyor:
“Günlük veri trafiğimiz, hakkımızdaki çok sayıda bilgiyi içerir. İşte bu nedenle istihbarat servisleri için, uluslararası iletişimin büyük bir kısmının Almanya üzerinden gerçekleşiyor olmasını da göz önünde tutarsak, internete sızmak oldukça cazip hale geliyor. Ancak geniş veri akışı herkesi içine alıp sürüklüyor. Teröristler ve suçluların yanı sıra masum vatandaşları da. Herkes teorik olarak balık ağına takılabilir, makul bir ayrıştırmanın zor olduğu ortada.”
Anayasa Mahkemesi'nin kararı Weser Kurier gazetesinde ele alınıyor:
“BND'nin elbette dış istihbarat görevini sürdürmesi mümkün olacak. Sadece gerekçelendirilmesi koşuluyla. Böylece masum insanların hepsi aynı kefeye konmayacak. Teşkilat daha kesin bilgiler doğrultusunda çalışmak zorunda kalacak. Ama böylece muhtemelen, yığınla ele geçirilen bilgilere nazaran daha verimli şekilde istiflenmesini sağlayacak. Çünkü inanılmaz büyüklükte veriler söz konusu. BND sadece Frankfurt'ta bir günde 1,2 trilyon internet bağlantısına müdahale edip kopyalayabilir.”
Rhein Neckar gazetesi, Almanya'da koronavirüs salgını nedeniyle getirilen kısıtlamaların gevşetilmesi sürecinde bazı tezatların oluştuğuna işaret ediyor:
“Hayır, devlet bir yandan vatandaşların birbirleriyle olan temasını giderek daha fazla gevşetirken diğer yandan toplanma özgürlüğünü kısıtlayamaz. Ekonomiyi, hala tam olarak anlaşılması mümkün olmayan kriterlere göre, (sürekli değişen) kurallar ve düzenlenlemeler yaparak ve bunları polisiye tedbirlerle denetleyerek canlandıramazsınız. Hayır, ne kadar dikkatli olunursa olunsun bunların yararı olmayacaktır: Ülke tekrar özgürce nefes alabilmeli. Bu insanların hijyen ve mesafe kurallarına uymalarıyla mümkün olabilir. Bunun için öncelikle yasak yerine içselleştirme gerekir. Toplum burada kısmen beklenenden daha fazla olgunluk göstererek şaşırtmıştır.”
Nürnberger Nachrichten'deki yorumda Almanların bu yaz yurt dışında uzun mesafeli tatil yapmaktan çekinecekleri öngörüsünde bulunuyor:
“Şu aralar İtalya ve İspanya'nın kendileri için hayati önem taşıdığından turizm sektörünün yeniden başlamasına yönelik son derece anlaşılabilir bir ilgileri olsa da son aylarda edinilen tecrübeler doğrultusunda insanlar, Dışişleri Bakanlığı'nın düzenleyeceği acil uçuş programları aracılığıyla ülkeye dönmek istemeyecekleri için dünyanın öbür ucuna usun mesafeli seyahat etmekten uzak duracaklardır. Garip gelebilir ama bir süre seyahat çekincesi olacak. Ve bunun hala önemini yitirmeyen iklim koruma fikirleriyle bile ilgisi yok.” (DW)