İnternet, devleti şeffaflaştırıyor mu?

Abdurrahman Dilipak

Evet, dün kaldığımız yerden devam edelim.

Bu Wikileaks olayı bana öyle sıradan bir olaymış gibi gelmiyor. Bu, Türkiye’de derin devleti ifşa edenler gibi bir şey yapıyor. Sanki birileri Obama hükümetini köşeye sıkıştırmak, teslim almak, ona birtakım işleri dayatmak gibi bir hesap peşinde..

Ben iddiaların gerçek dışı olduğunu söylemiyorum. Ama gerçeklerin bu deşifre edilenlerden ibaret olmadığını, birilerinin bu konudaki hesaplarının, bu işin zamanlamasının farklı bir senaryo ile ilişkilendirilebileceğini düşünüyorum.

Bu adamların MOSSAD’la ilişkili olduğunu iddia edenler de var. Bu bilgi ve belgelere nasıl ulaşıldığını bilmiyoruz. Arkasında güçlü bir örgüt ve lobi olsa gerek. CIA, MOSSAD, MI5 ya da Ruslar bunu bilmiyor olamaz. O zaman içeride derin bir hesaplaşmadan söz etmek mümkün demektir..

Şunu görelim artık; internet diye bir şey var. TTNET’le artık “Her şey Mümkün!”. “Mümkün” de işler karışacağa benziyor. Bu gidişle kent insanı daha aceleci, daha kuşkucu olacak sanki. Hayat daha hızlı akacak..

İnsanların devletle hesaplaşmaları gündemde.. Devletler devletlerle hesaplaşacak, insanlar insanlarla hesaplaşacak.. Değer yargılarında, ön yargılarda depremler yaşayacağız gibi sanki.. Dünya her anlamda steril olmaktan çıkıyor. Kafa konforumuz da, sağlığımız da tehdit altında..

Wikileaks’in MOSSAD’la bağlantılı olduğunu söyleyen de yok değil. O zaman bu yayınlar, MOSSAD ile Amerika arasında gizli bir hesaplaşmanın ürünü olabilir mi? Bu işi kaşırsanız, ucu 11 Eylül’e kadar gider. Kimine göre bu deşifrelerle İsrail, ABD yönetimi ve Silahlı Kuvvetler içindeki ılımlı kanadı yola getirerek, İran’a karşı askeri operasyona ikna etmek için şantaj yapıyor.. Yani “sızdırma” MOSSAD’dan..

İster misiniz, bizim ANDIÇ SORUŞTURMASI’nın bir ucu MOSSAD’a, oradan da Wikileaks’a kadar uzansın.. Bunu ister MOSSAD yapsın, ister ABD yönetimi içindeki bir kanat, ya da bu sivil bir insiyatifin meydan okuması olsun, sonuçta artık devletler “Gizli”lik konusunda bir daha eskisi kadar rahat olmayacaklar.. Siyasi önderler, toplumsal aktörler için de bu böyle. Kiminin kadın merakı, kiminin kumar merakı bir şekilde paylaşım sitelerine düşecek.. Zaten paylaşım sitelerinin istihbarat kaynakları için önemi ortada. Şimdi burada bir de örtülü savaşlar başlayacak. Genel Kurmay’daki andıç siteleri bizimkilerin bu konuya çok da hevesli olduklarını gösteriyor.. Ama tabi, örnek olayda görüldüğü gibi bu işi yüzlerine-gözlerine bulaştırmaları da sözkonusu..

Timeturk’de yayınlanan bir yorumda, bu yapılanma ile ilgili olarak, “‘Wiki-Leaks’ şimdi sahte Bin Ladin hikâyeleri satmakla meşgul. Çoktan pili bitmiş olan Osama’yı, Afganistan’ın köylerinde dolaştırarak, CIA’i küçük düşürmeye çalışıyor. Dünya Kupası bitti, birçok insan tatilde ve önemli hikâyeler yok. Oliver Stone’un işaret ettiği gibi, İsraillilerin kontrolünde olan medya sadece böyle ölü sezonlarda, üç kuruş parayla yemleyerek, bir ayağı sakat dedikoduları sanki yüzyılın hikâyesiymiş gibi yedirebilir” deniliyor..

Görmek lazım, bakalım bu “tek kişilik ordu”, ABD’den sonra hangi ülkenin evrak-ı perişanlarını servis edecek. Belki de bu yapı yarın başka ülkeler ve örgütlerle de işbirliği yaparak sansasyonel ifşaatlarda bulunabilir. Böyle olsun ya da olmasın, bu yapıların modellenerek, sayılarının artacağı muhakkak. Zaten bizde internete düşen ses ve görüntüler de bunun benzer bir uzantısı değil mi?.. Varsayın ki birileri Balyoz dosyasını ya da Özden Örnek dosyasını internete koydu..

Wikileaks, Mediada yeni bir dönemin ilk işaretlerini veriyor bize.. Herkes dinlenebilir ve her bilgi, paylaşım sitelerinde aleni hale gelebilir.. Herkes adımını ona göre atsın.

Muhlisler için sorun yok. Zaten Kiramen Katibin her şeyi kayıt altına almıyor mu? Kiramen Katibini önemsemeyenlere Wikileaks ders olsun.. Mahkemeden siteye girişin engellenmesi ile paçayı kurtaramazsınız.. İnternete düşen bilgi kolay kolay kaybolmaz ve o bilgiye ulaşma da mutlak surette engellenemez.

Selam ve dua ile.

YENİ AKİT