Ömer Faruk Karagüzel / Haksöz Haber
MÜSİAD 15. Uluslararası Fuarı geçtiğimiz hafta gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı fuar vasıtasıyla 103 farklı ülkeden gelen, ağırlıklı olarak İslam Coğrafyasından gelen konuklar ile Türkiyeli işadamları bir araya getirildi. CNR Expo’da gerçekleştirilen fuara katılım oldukça yoğundu. Bu yılki Fuar Kongre Konusu olan “Paradigma Kayması: Yeni Finansal Yönelimler” başlıklı çalışma İslam Dünyasından katılan temsilciler tarafından oldukça ilgi gördü.
MÜSİAD fuarının açılış konuşmasını gerçekleştiren Genel Başkan Nail Olpak şunları ifade etti: “Müslüman Coğrafyada, kendimize rehber edindiğimiz Kutsal Kitabımız Kur'an-ı Kerim'de, “İnsanların bir erkekle bir kadından yaratıldığı ve bir araya gelip tanışalım diye kavimlere ayrıldığı” ifade ediliyor. Biz de, rızkımızı aramak için dünyanın dört bir yanına dağıldık. Gün geldi, davete icabet edip, tanışmak ve paylaşmak için, binlerce yıldır kıtaları buluşturduğu kadar, kültürleri ve insanları da buluşturan, tarihle geleceğin bir arada olduğu, bu güzel şehirde buluştuk. Bu yıl, MÜSİAD Fuarları ile IBF İş Forumlarının, en görkemlisini gerçekleştiriyoruz. Geçen fuarımıza oranla, alanımızı 2,5 kat genişlettik. 103 ülkeden yaklaşık 7.000 işadamını, 200.000 Türk girişimcisiyle buluşturacağımız, Pazartesi günü başlayan, Pazar akşamına kadar devam edecek, bir MÜSİAD Haftası içindeyiz.”
Konuşmasında Yeni Türkiye vizyonuna değinen Nail Olpak, Malik bin Nebi’nin ifade ettiği “Sömürülmeye müsait hale gelmiş topluluklara” atıf yaparak şunları dile getirdi: “Evet, ülkemizde büyük bir değişim ve dönüşüm yaşanıyor. Ruhunu 1920 Meclisinden alan bir Türkiye inşa ediliyor. Eski Türkiye’yi hatırlatacak gelenekler ve uygulamalar, “vesayetçi bürokrasi ve devlet aklı” terk ediliyor. Eski Türkiye’nin miadı dolmuştur. Bu gerçek, 90’lı yıllarda yaşadıklarımızdan zaten belliydi. Olağanüstü halin getirdiği şartlar, faili meçhuller, tek bir ideolojinin topluma dikte edildiği bir süreç, Başörtüsü yasakları, 28 Şubat ve Ekonomik krizler.
Yaşananlar, Sosyolojik olarak, Türkiye’yi yeni bir vizyona zorlarken, bir yandan da, dönemin şartlarıyla eş zamanlı, “yeni” vizyonuna sahip güçlü kadrolar ve söylemleri, ön plana çıkardı. Cezayirli Malik bin Nebi’nin ifadesiyle “sömürülmeye müsait hale gelmiş topluluklar, sömürülmeye müstahaktırlar”. Bugün, uluslararası arenada etkin, değerlerini savunan, mazlumun hakkını yedirmeyen bir toplum ve Türkiye olmanın haklı gururunu yaşıyor, bu başarıda payı olan herkese teşekkür ediyorum.
Diğer taraftan, Barış, Demokrasi, Adalet, Hak ve Özgürlük kavramlarını dillerinden düşürmeyenlerin, bu süreçte, değişim-dönüşüm karşısında nasıl bir direnç oluşturduklarını, milletimiz ibretle izliyor.
Çözüm Süreci karşısında kümelenen grupların, silahlı çetelerin ve sözcülerinin tertiplerine rağmen, Yeni Türkiye idealinden, dün vazgeçilmediği gibi, yarın da vazgeçilmemelidir. MÜSİAD olarak, Çözüm Sürecine, geleceğimiz için, tarafız.
MÜSİAD, daima millet iradesinden yana oldu. İş dünyasının etkili bir STK’sı olarak, dik duruşunu muhafaza etti, etmeye de devam edecek. Nasıl geçmişte ve bugün, Siyasetin, İş Hayatını vesayet altına alma girişimlerinin karşısındaydık ve karşı olmaya devam edeceksek, bugün ve gelecekte de, İş Dünyasının, Siyaseti vesayet altına alma girişimlerinin karşısında olduk ve olmaya devam edeceğiz.”
Konuşmasında Ortadoğu’da yaşanan krizlere, İntifada süreçlerine ve Suriye’de yaşanan drama da değinen Nail Olpak şunları ifade etti: “Uluslararası toplumun, İslam Ümmetinin, Birleşmiş Milletlerin, İnsan Hakları Örgütlerinin, tarihi bir sınavdan geçtiği dönemdeyiz. Dünyanın egemen güçleri, Ortadoğu’da, Suriye’de, Myanmar’da, Somali’de, Filistin’de yaşanan dram karşısında, bu tarihi sınavı kaybetmiştir.
Bir lokma ekmek ihtiyacı karşılanmadığı için, on binlerce çocuğun öldüğü Somali’de, her gün varil bombaları altında yüzlerce insanın katledildiği Suriye’de, işgal altında izzet mücadelesi veren Kudüs’te ve dünyanın pek çok yerinde yaşanan trajedilerin, hiçbir kelimeyle izah edilecek yanı yoktur.
Kudüs ve Mescid-i Aksa, ilk kıblemiz, tehlikeli gelişmelere gebe. İşgal kuvvetlerinin Mescid-i Aksa’nın içine girip, mihraba kadar kirletmelerine tanık olduk. Yaşananlar karşısında, Filistin halkı, kadınlarıyla, gençleriyle direnirken, İsrail terör estirmeye, Batı da, her zamanki gibi, sessiz kalmaya devam ediyor. Çevre konusu gündeme gelince, sözde çok duyarlı olan dünya kamuoyu, Müslümanlar öldürüldüğünde, aniden duyarlığını yitiriyor?”