Süleyman Gülek / Yeni Akit
Gazze’de yaşanan insani vahşet
Gazze’de yaşanan insani vahşet devam ediyor. İsrail ordusu yıllardır abluka altında tuttuğu Gazze Şeridi'ni 13 gündür yoğun şekilde bombalamayı sürdürüyor.
7 Ekim'den bu yana İsrail Gazze'yi bombalıyor. İsrail Gazze’ye yönelik saldırılarında ölen Filistinlilerin sayısı 3 bin 478'e çıktı, 12 binden fazla kişi yaralandı.
7 Ekim’den bu güne kadar Gazze'de yerinden edilen Filistinli sayısı 1 milyona ulaştı. Bu sayılar gittikçe artıyor.
Saldırıların başından bu yana İsrail, Gazze Şeridi'ne su, elektrik, yakıt, gıda malzemeleri ve ilaç girişini engelledi. Yaklaşık 2,5 milyon insanın yaşadığı Gazze'de insani dram her geçen gün derinleşiyor. İsrail olası kara operasyonu öncesi Gazze sınırına yığınak yapıyor.
İsrail'in bombardımanı yoğunlaştıkça Gazze'de insanlar büyük sorunlar yaşıyor. Morglar ve hastaneler dolup taşıyor. Ölen ve yaralanan çocukların sayısı hızla artıyor. Hastaneler yaralılara müdahale etmekte zorlanıyor.
4 gün önce de İsrail, sivillerin sığındığı hastaneyi bombaladı ve 500 kişi hayatını kaybetti, enkazda çok sayıda sivil var. Hastane bombalamasının ardından ortaya çıkan tablo İsrail’in nasıl aşağılık bir savaş yürüttüğünü gösterdi.
Gazze'de elektrik, su ve yiyecek sıkıntısı giderek artıyor. İsrail bombardımanında yakınlarını kaybeden ve evleri yıkılan Gazzeliler çaresizlik içinde.
İsrail'in 7 Ekim'den bu yana bombaladığı Gazze'de beyaz fosfor kullandığını gösteriyor. Bu vahşetin tek sorumlusu İsrail lideri Netanyahu ve destekçileri ABD ile AB’dir.
Geçen hafta İsrail güçleri cuma namazı öncesi çok sıkı güvenlik önlemleri almış ve Mesci-i Aksa'da namaz kılmak için kimlerin girebileceği konusunda kısıtlamalar koymuştu. Genç erkeklerin girişi İsrail tarafından yasaklanmıştı.
İşgal altındaki Doğu Kudüs'teki Mescid-i Aksa camisinde genç Filistinlilerin cuma namazı kılmasına İsrail izin vermedi. Zaman zaman polis Filistinli gruplara karşı gaz bombası kullandı.
İsrail polisi, Mescid-i Aksa'da namaz kılmalarını engellediği Filistinlilere gaz bombası ile müdahale etti. Bazı Filistinliler Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinin kapılarına yaklaşırken gruplar halinde sokaklarda namaz kıldı. Silahlı polisler yaklaşmalarını engellemek için başlarında durdu. Zaman zaman İsrail polisi, gruplara karşı göz yaşartıcı gaz kullandı.
Dünyanın dört bir yanında, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırıları protesto ediliyor ve edilmelidir.
Çünkü İsrail polisi, yıllardır abluka altında tuttuğu Gazze halkına çeşitli şekilde zulüm ediyor.
Müslüman, her zaman zulmün ve zalimin karşısında, mazlumun ise yanında yer almalıdır. Zulme şahit olan herkes, en az zulme uğrayan kadar zulme karşı durmalıdır.
Hiçbir sebep zulmü meşru kılamaz. Dinimiz, gerek insana gerekse diğer canlılara karşı zulmü kesin olarak yasaklamıştır. Sevgili Peygamberimiz de yemin ederek insanlara haksızlık ve zulmeden kişinin, cehenneme gireceğini, cennetten de mahrum bırakılacağını ifade etmiştir. (Müslim, Îmân 218)
İnsanlara zulüm edenler zalimdir. Zulme rızâ da zulümdür. Bir zâlimin zulmüne engel olmak için çalışmamak, korku yüzünden susup oturmak, onun zulmüne ortak olmak demektir. "Zulmedenler nasıl bir inkılâpla devrileceklerini (yakında) bileceklerdir!" (Şuarâ, 26/227) Bir Müslümanın tavrı şu olmalıdır: Kim olursa olsun, mazluma yardım etmek; kimden gelirse gelsin, zulme karşı olmak…
Yüce Allah şöyle buyurur: “Haberiniz olsun; Allah'ın laneti zalimlerin üzerinedir.” (Hud Suresi, 37) Zalimler için yaşasın cehennem!
Bir Müslüman olarak Gazzeli kardeşlerimize yapılan bu zulümler bitene kadar, onlar için elimizden ne geliyorsa yapmalıyız.