İnsanın Anlamı ve Sorumluluğu 

Özgür-Der Tatvan şubesi tarafından düzenlenen Cuma seminerinde “İnsanın Anlamı ve Sorumluluğu’’ konusu konuşuldu. Konuşmacı olarak Abdulhakim Beyazyüz katıldı. 

Abdulhakim Beyazyüz özetle şu konulara değindi; 

Varlığı anlamlandırma sorunu, insanın en eski ve en temel sorunudur. Bu sorunu doğru bir şekilde anlamlandıranlar Rabbine yönelirken, yanlış yorumlamalarda bulunanların sonu azgınca büyüklenmedir. 150 milyon canlıdan bahsediliyor bu varlıklar arasında kendisinin farkında olan tek canlı insandır. İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özellik irade sahibi olmasıdır. İrade sahibi olanın amacı, hedefi ve sorumluluğu olmalıdır.  Rabbimiz ‘‘Ben cinleri ve insanları bana kulluk etsinler diye yarattım’’ buyuruyor.  

‘Rabbin Âdemoğulları’ndan -onların sırtlarından- zürriyetlerini alıp bunları kendileri hakkındaki şu sözleşmeye şahit tutmuştu: Ben sizin rabbiniz değil miyim? "Elbette öyle! Tanıklık ederiz" dediler. Böyle yaptık ki kıyamet gününde, "Bizim bundan haberimiz yoktu" demeyesiniz; veya: “Çok önceden beri atalarımız Allah’a şirk koşmuşlardı; biz de onların ardından gelip yapabileceği başka bir şey olmayan bir nesil idik. Şimdi kalkıp, o bâtıl şirk yolunu başlatanların yaptıkları yüzünden bizi helâk mi edeceksin?” şeklinde bir mazerette bulunmayasınız.’’(Araf 172,173. )  Rabbimiz insanları bir amaç uğruna yarattı ve insanoğlundan söz aldı insanlar sözlerini unutmalarına rağmen rabbimiz vahiy ve peygamberleri aracılığıyla insanlara bu sözlerini hatırlatmaktadır. İnsanın hedefi nefsini ilah edinmek, hayatı oyun eğlenceden ibaret sayıp yaşamak değil Allaha teslim olmaktır. Allaha teslim olan değerlidir kıymetlidir. Rabbimiz sıfatlarını kulluk sınırları içerisinde insanlar üzerinde görmek ister.  

‘’Allah, iman edenlerin dostudur. Onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Kâfirlerin velileri ise tâğûttur. (O da) onları aydınlıktan karanlıklara (sürükleyip) çıkarır. Onlar cehennemliklerdir. Orada ebedî kalırlar. (Bakara 257) Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.’’(Nahl 90) 

Biz Allah’ı tanımadan insanı tanıyamayız. Allah katında makbul olan din İslamdır. Allah katında İslamdan başka din kabul edilmeyecektir. İyiliği yaşam tarzı haline getirmeliyiz. Allah katında en değerli olan takvaca en üstün olandır. Allaha saygıyla boğun eğen, hakkı, adaleti ayakta tutan, ihaleye fesat karıştırmayan, mirasta kızların hakkını yemeyen, Allaha telim olan kişiler takvalı olanlardır. Müslüman ancak Allaha teslim olmalı ve Müslüman olarak can vermelidir diyerek Abdulhakim Beyazyüz  konuşmasını sonlandırdı. 

Seminer dinleyicilerin soru ve katkılarıyla son buldu. 

 
 
 

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Suriye devrimi ve Gazze konuşuldu
"Sürünün İçinde Dijital Dünyaya Bakışlar"
Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi