HAKSÖZ-HABER
YPG’nin korunup kollanmasında asıl gücün ABD değil, Rusya olduğunu Suriye hakkında az biraz bilgisi olan herkes bilir. Türkiye’nin her ne kadar belirli gerekçelerle bu husustan kaçıyor görünse de günün birinde bu gerçeklikle yüzleşmek durumunda kalacağı kesin. Nitekim “sadık müttefik” Rusya bunun sinyallerini vermeye başladı bile.
YPG/PYD üzerindeki ABD nüfuzunu kırmak kadar onun Esed, İran ve Rusya’nın nüfuz alanına girme olasılığına öteden beri dikkatleri çekmeye çalışanların öngörüleri sonuç vermeye başladı. Anlaşılan Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde ilerledikçe ABD’den öte asıl olarak müttefiki Rusya’nın engeline takılacak. Rusya’nın YPG/PYD ile Esed rejimini buluşturması bu anlama geliyor. Ve Rusya bunu yaparken müttefiki Türkiye’yi incitmemek için garip söylem ve gerekçelere sarılıyor. Son olarak da Suriye’nin kuzeyindeki sığınmacı kamplarına ve IŞİD’lilerin tutulduğu esir kamplarına dikkatleri çekerek göz boyamaya çalışan Rusya, sanki koca bir ülkeyi halkının başına yıkan kendisi değilmiş ve mülteciler çok umurundaymış gibi buralarda “insani felaket” yaşanabileceğini belirtmiş!
*
Bahse konu haber:
Rusya’dan Zaman Ayarlı Suriye Çağrısı: İnsani Felaket Yaşanmasın / Karar
Terör örgütü YPG ile rejim arasında arabuluculuk yapan Rusya’dan Barış Pınarı Harekatı ile ilgili açıklama geldi.
Rusya’nın Suriye’deki Tarafları Uzlaştırma Merkezi’nin Başkanı Tümgeneral Aleksey Bakin, Moskova’nın Suriye çözüm sürecine dâhil olan tüm tarafları ülkenin kuzeydoğusunda insani felaketi önlenmeye yönelik tedbir almaya çağırdığını duyurdu.
Şu anda Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) kontrolündeki (sığınmacı) kamplarında tutulan sivillerin büyük bir kısmının açlık ve salgın hastalıklar nedeniyle ölüm riskinin ciddi bir tehdit olarak ortaya çıktığını’ söyleyen Bakin, şöyle konuştu: “Tüm tarafları Suriye’nin doğusunda insani felaketi önlemek için acilen tedbir geliştirmeye çağırıyoruz. Sığınmacıların ve sivil halkın kurtarılması ile ilgili sorunlar derhal çözüm gerektiriyor.”
DSG’nin kontrolündeki cezaevlerinde tutulan IŞİD militanlarının serbest kalma riskinin de tehdit oluşturduğuna dikkat çeken Bakin, bunun tüm bölgedeki durumun hızlı bir şekilde kötüleşmesine yol açacağını vurguladı: “Suriye çözümüne dahil olan tüm taraflar, böyle bir senaryonun önlenmesi için tedbir almalı.”
‘DSG’NİN KONTROLÜNDEKİ KAMPLARDA YAKLAŞIK 120 BİN KİŞİ KALIYOR’
Suriye’de DSG’nin kontrolündeki bölgelerde bulunan sığınmacı kamplarında 120 bine kadar kişinin tutuluyor olabileceğini söyleyen Bakin, şöyle konuştu: “Sözde özerk yönetiminin kontrolündeki kuzeydoğu bölgelerde IŞİD yanlılarının tutulduğu 7 cezaevi ve aşırıcılık yanlılarının eş ve çocukları dahil olmak üzere sığınmacıların bulunduğu en az 8 kamp mevcut. Birleşmiş Milletler’in (BM) verilerine göre cezaevlerinde ve sığınmacı kamplarında tutulanların toplam sayısı yaklaşık 120 bin kişi olabilir.”
Cezaevleri ve kamplarda 36 ülkedeki 72 milliyetten kişilerin kaldığını belirten Bakin, söz konusu tesislerin ABD’nin desteklediği DSG tarafından korunduğunu vurguladı.